Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Ekim '10

 
Kategori
Güncel
 

Türban özgürlüğü

Aslına bakarsanız bu iki kelimenin bir araya gelmemesi gerekir ama bizde ne ilginçtir ki bu tür şeyler sıklıkla yaşanmaktadır.

Şimdi bir şeye dikkat çekelim.

Batı ülkeleri yani AB ve ABD bizden hangi özgürlük ve demokrasiyi geliştirmemizi istiyordu.

Bizde bazılarının AB ve ABD ‘den körü körüne beklediği gibi gerçekten demokratik hak ve özgürlükleri değil.

Sadece ve sadece etnik ve dinsel kimliklere özgürlüğü…

Şimdi bir açıdan bakarsanız emperyalist ülkeler kendi açılarından haklılardır da.
Çünkü gerek sendikal anlamdaki örgütlenmenin önünün açılması, gerekse köylülerin ortaçağ kalıntısı kurum ve yapılardan kurtulması, özgürleşmekle bağlarından kurtulan kesimi birleştirir ve güçlü kılar.

Tabi böyle olunca da toplumun birleşmesinden en çok rahatsız olan kesim yani emperyalizm, bundan haliyle çok rahatsız olur ve engellemek için elinden geleni yapar.

Hem zaten istediklerini dillendirirken kavramların basına getirdikleri insan hakları, özgürlüğü falan gibi kavramlar da asla ve asla sizi yanıltmamalıdır.
İstedikleri tamamen bizim gibi ulus devletlerin etnik ve dinsel parçalara ayrılmasıdır.

Bakın bu ülkelerin hiç öyle sendikal hakları izleme komitesi, sosyal hakları izleme komitesi türünden örgütleri yok.

Ama…

Dini hakları izleme komitesi türünden örgütleri var ve bunlar arada sırada tüm kamuoyuna açıklamalarda bulunarak ülkeler üzerinde baskı oluştururlar.

Tabi bu hak ve özgürlükleri en çok isteyen kurum ve kişilerin aynı zamanda müthiş bir Atatürk, ulus devlet ve onun değerlerinin de karşıtı olduğunu söylemeye gerek var mı? Bilmiyorum.

Bugün AB, ABD emperyalizmi ve onun ülkedeki kuklalarınca uygulanan yöntem, Atatürk’ün ulus devleti oluştururken uyguladıklarının tam zıddıdır.

Atatürk; çeşitli cemaatlerden oluşan toplumu bir araya getirmek ve bir millet yaratmanın öncelikle, toplumdaki çeşitli farklılıkların giderilmesi ve ortak bir dilden geçtiğinin bilincindeydi.

Onun için önce toplumu birbirinden ayrı tutan çeşitli cemaat ve tarikatları temsil eden giysilerin bırakılması ve ortak bir giyside buluşmamız gerekiyordu.
İşte bunu sağlamak için Kılık Kıyafet Devrimi’ni yaptı.

Şimdi bazıları hatta bazı medyamızın köşelerini kapmış birileri, bunu anlamadıkları için akıllarınca…

Kılık kıyafette devrim mi olurmuş türünden akıllarınca alay etmektedirler.

Ama eğer bir millet oluşturmuş ve bu gün farklılıklarımız değil ortak yönlerimiz ön plandaysa bunu Atatürk’ün büyük bir öngörüyle gerçekleştirdiği devrimlere borçluyuz.

Yine bazıları Şapka Devrimi’ni de aynı çiğlikle eleştiri konusu yapmaya çalışmakta…

Akıllarınca neden bugün memurlar şapka giymiyor? Falan gibi sözler edebilmektedirler.

Bu devrimle şapkayı kimin giymesi isteniyor.

Meclis ve kamuda çalışanların…

Çünkü farklı inanç ve etnik kökeni temsil eden başlıklar giyilmesi kamunun tarafsızlığını ve herkese eşit hizmet verilmesini engeller.

Yani…

Atatürk bir Milet oluşturmaya iki çok önemli noktayla başladı.

Ortak kıyafet ve ortak dil.

Şimdi her ikisi de tartışma konusu yapılıyor.

İlginç değil mi?

07–10–2010

Nusret KEBAPÇI

 
Toplam blog
: 207
: 398
Kayıt tarihi
: 07.07.06
 
 

Ben Ankara'da yaşayan kendi halinde okur yazar  bir öğretmenim...     ..