Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Mart '08

 
Kategori
Haber
 

Türban sevdası çıkmaz sokakta!

Türban sevdası çıkmaz sokakta!
 

!http://www.milliyet.com.tr/default.aspx?aType=SonDakika&Kategori=siyaset&ArticleID=505389&Date=14.0


AKP'ye kapatma davası açıldı.

Çok partili sistem uğruna verilen tavizler ile bu güne kadar palazlandırılan sürecin doğal ürünü olan AKP’nin, Yargıtay tarafından açılan kapatma davasının sonucunda yol nereye çıkarsa çıksın demokrasi ve özgürlük temelinden değerlendirildiğinde gelinen noktanın hoş bir fotoğraf olduğunu kimse iddia edemez!

Tarikat, cemaat siyaset üçlüsünün arkasına aldığı çokuluslu sermayenin gücü ile kapıldığı iktidar sarhoşluğunun sonucunda geldiğimiz nokta gerçekten düşündürücü.

Ortaya çıkan resimden hiç umutlu değilim. İktidar gücünü eline alan AKP’nin Türkiye partisi olamamasının duvara toslamasıdır yaşanan.

Ders çıkarılır mı, emin değilim.

AKP tüm yurttaşların ortak paydası, bir arada yaşamanın olmazsa olmazı olan “laiklik” ilkesini özümleyebilir mi yine kuşkuluyum.

Anımsadığım kadarı ile 22 Temmuz sürecinde yazdığım yazılarda AKP’nin Türkiye partisi olamadığını belirtmiştim. Hatta daha da ileri bir saptama ile bir arada yaşamanın olmazsa olmazının “laiklik” ilkesi olduğunu dile getirmiştim.Laiklik olmadan demokrasi olamayacağı üzerine iddialı laflar etmiştim…

Gelinen nokta, demokrasimiz için övünülecek bir işaret fişeği sayılamaz ama tek başına AKP’yi suçlamakta duyarsızlığın, iki yüzlülüğün resminden öte anlam taşımaz en azından benim için.

Ön kabul olarak teslim etmeliyiz ki; İnönü döneminde başlayan çok partili demokrasi denemelerine kurban edilen cumhuriyetin olmazsa olmazları açısından verilen tavizler, bu gün yaşananların yeşermesi için gerekli iklimi oluşturmuştur.

Ağalara oy kaygısı ile verilen tavizler, Köy Enstitüleri’nin kapatılması süreci, tarikat ve cemaatlere yol veren yaklaşımlar bu gün yaşadığımız siyasi sorunların kaynağıdır. Üstelik salt kominizim tehlikesine karşıt önlemler adına, ABD ile iç içe geçmişlik süreçte belirleyicidir! Kimse inkar edemez…

Bu süreci uzun, uzun anlatmanın anlamı da yok. En azından blog sayfasına girip okuyan, paylaşanların bütün bu hikayeyi bildiğinden kuşku duymuyorum.

Siyaset var olan yapı ile zaten içinde bir sürü çelişki barındırıyor.

Siyasi partiler yasasından seçim sistemine kadar anti demokratik bir yapının olduğunu hepimiz biliyoruz.

Dokunulmazlık zırhının koruyuculuğunda oluşturulan siyeset fotoğrafı, ister istemez lidere bağımlı, ortak akıldan yoksun görüntü ve yol haritası verecektir.

Ortak aklı belirleyici olarak almayan siyaset çıkmaz sokağa doğru yol alırken iktidarı elinde bulunduran lider, kapıldığı iktidar-güç şarhoşluğu ile- rotasının yanlışlığını fark ettirecek verileri de anlamazsa yapacak bir şey yok…

Yargının AKP’yi “Laiklik karşıtı eylemlerin odağı” olarak görmesine yol açan iklim vasat lider vizyonu ile, siyaset anlayışı ile ortaya çıkan öngörüsüzlüğün bir bakıma kaçınılmaz sonucudur.

Yapılan -yargı erki ile de olsa- müdahalenin kime yarayacağından çok, yanlışların üzerinde yoğunlaşmak olmalıdır.

Salt seçmenden -tartışılsa bile- aldığı oy ile “her şeyi yaparım” kanısına kapılmak yanılsamadan ibarettir.

Doğal olarak Türkiye’nin demokrasi tecrübesinin eksikliği hissediliyor. Toplumun önüne set çeken darbeler ile suyun geldiği nokta ancak bu kadar olur.

Sağlıksız siyasi iklimin oluşturduğu mevsimler yalancı baharı yaşatmaktan öte gidemez. Umalım ki iktidar Türkiye’yi bir arada yaşama idealinin çimentosu olan laiklik ilkesini özümsesin. Umalım ki yargı erki tabelayı indirmesin!

Umalım ki Atatürk’ten geçinen siyaset esnafı ellerini oğuşturmasın açılan davanın sonucuna odaklanarak!

Türkiye’nin kısa tarihi onulmaz acılarla doludur.

Tarihten ders çıkaranlar için tekerrür boş laftan öte anlam taşımaz.

Ancak Türkiye tarihi ile hesaplaşmadan siyasetin normal çizgisine oturmasını beklemek hayalcilikten öte anlam ifade etmez.

Atatürk’ün “Tam bağımsızlık” hedefi bağımlı siyaset ile gerçekleşemez!

Tarih ders almayanlar için tekerrürdür…

Son bir söz daha; Demokrasilerde meydanlardan yükselen seslere kulak vermeyen iktidar sahipleri acemi şöför gibi yoldan çıktıkça öğrenir!

15/03/2008Ankara, N.Tüfekçi

Blog not: Bu yazı Cuma akşamı kaleme alındı. Bu gün pazar ve hala yayında değil. İki gündür dava hakkında yapılan yorumlar ve iktidar kanadından gelen tepkiler gösteriyor ki Türkiye öğrenmiyor. Ve özellikle iktidar kanadı aldığı oy oranı üzerinden savunma yapıyor. Varsayalım ki AKP seçmenin %99'unun oyunu alsın ve bu davayı oluşturan gerekçeler açısından bakıldığında bu oy oranı AKP'yi haklı yapmaz!

Dava gerekçesi yapılan olaylar -basından öğrendiğimiz kadarı ile- bu ülkede yaşayan yurttaşın (AKP'ye oy verenler de dahil) ortak kaygılarının, korkularının yersiz olmadığını gösterdi.

Umalım siyaset gerekli dersi çıkarsın. Ama görünen o ki aymazlık sürecek!

 
Toplam blog
: 1114
: 827
Kayıt tarihi
: 28.09.06
 
 

Ankara'da yaşar, dünyalı,aynadaki görüntüsüne muhalif, vicdan hesapları yapmaktan yorgun, yaşanıl..