Türban stresinden arınmanın yolları

Üniversite eğitimi alan bir kızım var.

Geçenlerde baba-kız şöyle bir söyleşelim istedik. Hınzır başka bir konu kalmamış gibi kalktı bana Türban'ı sordu.

Tedirgin olduğunu hissedince çok evhamlı olduğunu, bunun çokta büyütülecek birşey olmadığını, laik bir toplum olarak abartmayı çok sevdiğimizi falan dilim döndüğümce anlatmak istedim amma ve lakin ikna olmadı.

O zaman bak kızım dedim bu türban yasası sayın büyüklerimiz tarafından sadece ve sadece üniversiteler için çıktı, senin bu telaşın nedir ?

Bırakalım kızlarımız kapanma özgürlüğünü özgürce yaşasınlar diyecek oldum.

Baba yarın Liselerde türban talep edilmeyecek mi ? diye karşı taarruza geçti. Eeee , şey, kem, küm falan diye geçiştirdim.

Taarruzu durmadı ;

Yarın bu Türbanlı arkadaşlarımız mezun olunca örneğin Hakim, Savcı olarak görev almak istediklerinde ne olacak? diye küt diye yeni bir soru sordu.

E be kızım bu yasa sadece Üniversiteler için çıktı dedim ya az önce sana. Yüzünde kinayeli bir gülümseme belirdi.

Devam etti ;

Üniversitelerde Türban özgürlüğünden sonra bazı gruplar Çarşaf, cüppe, sarık, şalvar veya fes özgürlüğü talep ederse ne olacak ? diye sordu. Benim artık bu kızı kesin susturma zamanım geldi diye diye düşündüm;

Bak yavrum dedim bunların hepsi Meclis ' te ayrı ayrı değerlendirilir yasa teklifi hazırlanır, en az bir 411 milletvekili bulunur ve karara bağlanır . Sen onlarından daha iyimi bileceksin ? dedim. Yüzüne o an sanki bir gölge düştü.

Söyleyişi bitirmek istercesine yerinden şöyle bir doğruldu ;

Baba !

dedi

En garibi ne biliyormusun ?

Söyle kızım

dedim

Yeniden

Baba;

en yakın arkadaşım bile türban'ı seçmek üzere deyince;

O bu kararı özgür iradesiyle almıştır.

Sen okumana bak diye gürleyip hışımla yanından ayrıldım....