Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Haziran '08

 
Kategori
Siyaset
 

Türban ve demokrasi

Türban ve demokrasi
 

Yargının terazisinin işlemesi birilerinin işine gelmiyor...


5 Haziran 2008 tarihinde Anayasa Mahkemesi çok önemli bir karar vererek TBMM'nden çıkan ve üniversitelerde türban giyilmesine onay veren yasanın yürütmesini durdurdu. 14 Ocak 2008'de Başbakan Erdoğan'ın İspanya'da ''Velev ki türban siyasi simge; yasaklayabilir misiniz?'' sözleriyle başlayan tartışma, MHP'nin desteği ve Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan'ın YÖK Başkanlığı'na atanması ile hız kazandı. 12 Şubat'ta 411 oyla TBMM'nden geçen yasa Anayasa'nın 10. ve 42. maddelerinde değişiklik yapıyordu ve türbanın kamu hizmeti alan vatandaşlar tarafından serbestçe kullanılmasına izin veriyordu.

Cumhurbaşkanı Gül 22 Şubat 2008'de yasayı onayladı ve Cumhuriyet Halk Partisi de 23 Şubat'da Anayasa Mahkemesi'ne yasanın iptali için başvurdu, uzun yargı süreci başlamış oldu. 5 Haziran 2008'de 9'a karşı 2 oyla Anayasa Mahkemesi yasanın yürürlülüğünü ''laiklikle çeliştiği'' gerekçesiyle durdurdu.

Esasında yasanın iptali hiç sürpriz olmadı, Genelkurmay Başkanı Org. Büyükanıt'ın dediği üzere ''malumun ilanı'' oldu. YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan, rektörlere gönderdiği yazıda ''Mahkemenin kararı beklenmeden yasanın uygulanmasını'' istedi. Anayasa Mahkemesi, YÖK Başkanı'nın bu yazısını iptal etti ve yürürlüğünü durdurdu. Üniversiteler Arası Kurul Başkanı Prof. Dr. Mustafa Akaydın da tasarıyı hazırlayanlara çok sert çıkarak, kesinlikle reddetti.

Bu ortamda medyamız tarafından sanki durum çok normalmiş, Anayasa Mahkemesi iptal kararı vermezmiş gibi bir hava estirildi.

Anayasa Mahkemesi de beklenen kararını dün verdi.

Karar açıklandıktan sonra alışagelmiş hükümet-yargı kavgası, daha doğrusu hükümetin yargıya karşı haddini aşan eleştirileri ve ortamı germeye yarayan ifadeler başladı...

İlk tepkiyi veren AKP Milletvekili Bekir Bozdağ'a göre Anayasa Mahkemesi haddini aştı... ''Anayasa Mahkemesi kararını aştı ve kanun koyucu gibi davrandı. Bu ortamda yeni bir Anayasa hazırlamamız imkansızdır.'' diyen Bozdağ'ın açıklamaları AKP yetkilileri tarafından genel olarak paylaşıldı. Halbuki, Anayasa Mahkemesi'nin haddini aştığı falan yoktur. Bu açıklamayı destekleyenler ya hukuku bilmiyor ya da bizimle dalga geçiyor. Anayasa Mahkemesi'nin kanun koyucu gibi davranması için yasa metnini alıp müdahale etmesi ve öyle yürürlüğe koyması gerekirdi. Anayasa Mahkemesi yasayı görüştü ve iptal etti. Yıllardır yapılan bu değil mi, yasayı hazırlayanlar böyle olacağını bilmiyor mu?

Eski Meclis Başkanı Bülent Arınç'a göre böyle bir durum cumhuriyette gerçekleşemez. ''Böyle bir rejim cumhuriyet olabilir mi?'' diyen Bülent Arınç'ın sözlerini tebessümle karşılıyoruz, kendisinin yıllardır içinde bulunduğu devletin rejiminden habersiz olduğuna inanamıyoruz.

Dün akşam AKP Merkez Yürütme Kurulu toplandı ve kararı değerlendirdi. Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat'a göre ''Anayasa Mahkemesi kararı Meclis'e doğrudan müdahaledir. Kuvvetler ayrılığı ihlal edilmiştir.'' Tam tersine, kuvvetler ayrılığı doğru olarak uygulanmıştır. Yasama bir teklifi görüşmüş, onaylanan teklife karşı iptal davası açılmış, konuyu görüşen yargı organı da iptal kararı vermiştir. Daha doğrusu, nasıl oluyor acaba? Anayasa Mahkemesi'nin müdahale ettiği söyleniyor, daha doğalı var mıdır? Denetleme olmadan nasıl yasama olacak? Elbette ki Anayasa Mahkemesi, Meclis'e müdahale edecektir.

Anayasa Mahkemesi Nisan 2007'de yapılan Cumhurbaşkanlığı Seçimleri'nin birinci turunu da 367 milletvekili seçime katılmadığı için iptal ederken aynı savlar savunulmuştu: ''Anayasa Mahkemesi yasamaya müdahale etti, bu Meclis'in çalışması mümkün değildir.'' Böyle olmadığı son derece net. Yapılan yasalar gerekirse mahkemenin önüne gider, mahkeme de gerekli kararı verir, bu sistemin adına da ''DEMOKRASİ'' denilir.

Demokrasinin çalışmasını kabul edemeyenlerin cumhuriyet sisteminde çalışması elbette ki cumhuriyete zarar vermektedir, demokrasi ''Yasama ne isterse o olur.'' demek değildir, öyle olduğunu sananlar varsa onların adına üzülmekten öte birşey gelmez elimizden...

 
Toplam blog
: 641
: 316
Kayıt tarihi
: 16.12.07
 
 

Bir uluslararası ilişkiler öğrencisinin gözünden dünya ve bonusu olarak da futbol... ..