Türban yasağından önce...

Evet değerli okurlar,

Türban kaldırılabilir, kaldırılmalıdır da. Ama....

Öncelikler ya da eş zamanlı devreye sokulması icap eden konular vardır. Bugün Ülkemizin yegane sorunu Türban değildir.

Ülkemizin en büyük sorunu,

Yolsuzluklardır,

Ceza yasalarımızın zayıflığıdır,

Siyasilerin yaptıklarının hesabının yargı karşısında sorulamamasıdır.

Siyasiler kendileriyle ilgili, dokunulmazlık konusu gündeme geldiğinde, hemen, yahu bu, o kadar önemli ve öncelikli bir konu değildir diye geçiştirmeye çalışırlar.

Oysa ki, Halk için son derece önemli olan bu konu, siyasilerce eğer bu kadar önemli görülmüyorsa, kendilerine çok güveniyorlarsa, bir kez de halkın çağrısına uymalı ve dokunulmazlıkların kaldırılması için harekete geçmelidirler.

Ceza yasalarımız yeterli değildir. Ülkemizde canı yanan, mağdur olan halktır. Türban konusuna gelince ise, o da Ülkemizin maalesef ki önemli ancak, teşbihte hata olmazsa, zurnanın son deliği olan bir sorunudur.

Evet, yasaklardan arınmış bir Ülke olmalıyız, bunu arzuluyoruz. Ancak, bunun için yapılması icap eden öncelikler vardır.

Ne Yargıtay Başsavcımızın, ne Danıştayımızın ve ne de Halkımızın inanın endişelenmesine hiç gerek yoktur.

Özellikle, siyasilere dokunulabilir mahiyette gerekli yasal düzenlemeler, ceza yasalarımızda da Laiklik, Cumhuriyet ve Atatürk ile ilgili yeterli ve caydırıcı cezalar konduktan sonra, bu Ülkede hiç bir sorun yaşanmaz.

Herkes kardeş kardeş geçinir gider.

Çünkü, ağırlaştırılmış cezalar karşısında hiç kimse birilerinin tetikçisi olmayacaktır.

Çünkü herkesin canı, birilerininkinden daha az tatlı değildir.

Böyle görmeyip de suç işleyenler ise, sonuçlarına elbette katlanacaktırlar.

Bunu hep birlikte görürüz.

AMA ÖNCE, SİYASİLERİN DOKUNULMAZLIĞI, SONRASINDA CEZA YASALARININ GERÇEK MANADA CAYDIRICI OLMASI İÇİN GEREKLİ DEĞİŞİKLİKLER, SONRASINDA İSE, TÜRBAN....

Sonrası mı? Ülkede mutluluk, refah ve huzur....