Türbanlı futbol

Allaha şükür, terör biti, işsizlik yok, yoksulluk yok, işler, tıkır tıkır, gidiyor. Ah! bir de, şu türban sorunu olmasa. Kılıçdaroğlu, durduğu yerde, nereden çıkardı bu türbanı. Türbanı, biz çözeriz dedi, arı kovanına çomağı soktu. Bir çoklarının, ağzı kulaklarında. Türbanlı kızlarımız, derslerden kovulmayacaklar. YÖK Başkanı, Kanuni Yusuf Ziya paşa, bir genelge ile bu işi halletti. Hallederken, Kılıçdaroğluna da şükranlarını sunmayı ihmal etmedi. Oysa, Kılıçdaroğlunun sözleri, çarpıtıldı. Ne dedi, Kılıçdaroğlu, “türbanı, biz çözeriz” dedi. (ÇÖZERİZ) dedi. Bağlarız demedi. Bir düğüm de biz atarız, hiç demedi. Ne demişler: Dervişin fikri ne ise, duymak istediği de, o dur. Bu, türban sorunu, bir zamanlar, gündemin başköşesine kurulmuş iken, Her gün ekranlarda gördüğümüz yüzler, bu günlerde yine ekranlardalar. Türban sorunu nasıl çözülür de, bir kördüğümle, kafalara sıkıca tutturulur. Dikkat edilirse, Kanuni Yusuf Ziya Paşanın genelgesi, bunları pek tatmin etmemiş. Anladığım o ki, Türban sorununun, anayasal olarak çözülmesi görüşündeler. Ben, türbana tamamen karşıyım. Erkek egemen toplumların, kadınlara bir dayatmasıdır. Kendi eşlerini, kızlarını, poşete koyanların, dışarıda, modern giyinenlere karşı, gözleri, fal taşı gibi açılır. Ama bir gün gelecek, kadınların gözleri fal taşı gibi açılacak.

Türbanın yerini, alsa, alsa, futbol alır. Son zamanlarda, futbolu da, türban gibi kafamıza doladılar. Hadi, Almanya yenilgisini sineye çektik. Bu, Azerbaycanı nereye sığdıracağız? Almanya, dünya futbolunda ekol olmuş, Azerbaycan ne olmuş. Gurupta oynadığı iki maçta dokuz gol yemiş. Bunun bahanesi yok. Futbolda gerileme devrindeyiz. Sebep ararsak, ben derim ki, Futbol federasyonumuz bu işin acemisi. Para ile her şeyin çözüleceğini umuyorlar. Teknik patron hariç, aynı kadro bizi dünya kupası finallerini TVden seyretmeye mahkum etmişti. Görünen o ki, 2012 Avrupa Şampiyonasını da, TVden izleyeceğiz. Vaziyet vahim, fakat umutsuz değil. Mart 2011e kadar maç yok. Epey bir zaman var. Hiddingin, alt kadrosunu tasfiye edip, Hiddingi de, buraya bağlayabilirsek, yeni bir umut doğar. Aslında Hiddingden de vazgeçmeliyiz ama, kendi rızasının dışında, biz pahalıya mal olur. Hidding tercihi, başından beri yanlıştı. Oğuz çetin ve takımı ile devam etmek, daha da yanlıştı. Bu kadro, sanki Futbol Federasyonumuzun, yönetim kurulu ile, akraba olmuş gibi. Eğer, yeni bir atılım gerçekleştiremez isek, 2012 hayal.