Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Temmuz '08

 
Kategori
Heykel / Seramik
 

Türbülanslı topolojiler

Türbülanslı topolojiler
 

Google.


Garanti Sanat Galerisi hakkında daha önce yazmıştım. Gerçek bir hatalar zinciri olarak süregidiyorlardı.

Bu nedenle, bu sergiye de ayaklarım geri geri giderek girdim.

Birden bambaşka bir dünya gördüm. Daha önce bildiğim ama asla ve kata böyle bir mekanda karşılacağımı ummadığım bir dünya.

Serginin adı, ‘Türbülanslı Topolojiler’.

Tasarım iyinin üstünde. Ancak sanatçı, o grift soyutlukları somut heykele nasıl dökebilmiş anlayamadım. Heykelde boşluktan sonra süreksizlik görünmüş.

Sergi görsel olarak mükemmel.

Ancak, kavramsal olarak, biz gelecekbilimcilerden çook geride.

“Serginin yaratıcısı Marcos Novak, ‘transvergence’, ‘mimarlık-ötesilik’, ‘modern-ötesilik’, ‘akışkan mimarlıklar’, ‘dolaşılabilir müzik’, ‘yaşanabilir sinema’, ‘mimari-müzik’, ‘tersyüzlük’, ‘allogenesis’ (başka bir türün yaratılması) gibi, kabul görmüş birçok terimin mucididir. Güncel araştırmaları; nano- ve biyo-teknolojilere ve günümüzün kültürel evresinin Rönesans'taki ‘insanın üretimi’ kavramına paralel kabul edilebilecek, ‘uzaylının üretimi’ kavramıyla nitelendiği yolundaki hipoteze odaklıdır.”

http://www.garanti.com.tr/ana_sayfa/garantiyi_taniyin/garantiden_haberler/garanti_sanat/h_146.html

Bir mucitlik de biz yapalım: ‘Transvergence’ı ‘geçişseyen’ olarak çevirelim. Dayanığımız, ıraksayan (divergent) ve yakınsayanın (convergent) arası bir terim olması.

Devam:

‘Modern-ötesi’, zaten ‘post-modern’ ile neredeyse bir yüzyıldır kullanılıyor.

‘Akışkan mimarlıklar’ı sevgili İlhan Koman’ımız tasarlayıp, patentini almaya bile tenezzül etmemişti. Anak, ‘akdeniz’ heykeli akışkan mimarinin tastamam ve ötesi bir örneğidir.

‘Meta-mimari’ zaten gökdelenlerden beridir var.

‘Yaşanabilir sinema’, Asimov’un ‘vizisonor’u ve Lem’in ‘real’i ile çoktan beridir var.

‘Allogenesis’ ise, ilk elektronik hesap makinelerin, yapay zekalar olarak işlemeye başlamasıyla, daha da önce siborg tasarımlarıyla vardı.

En büyük karşı çıkmamız sonuncusuna:

Novak’ın tutum ve davranışı, trans-, post-, meta-hümanizm’leri, hümanizme yedirmeye ve uyruklaştırmaya debelenen insan-altı bir tutum ve davranış. Onunkisi, uzaylılık falan değil. Uzaylılar, ‘Hiçi Üçlemesi’nde olduğu gibi onbinlerce kilometrelik sanat eserleri yaratırlar, sergideki gibi on santimlik örnekler değil.

Sergide gördüğüm tüm denklemler, daha önceden internette grafiklerini gördüğüm denklemler. Eğer yaratıcı olduğunu önesürüyorsan; e, i ve pi gibi yeni bir aşkın sayılı bir denklem yaratırsın. Ondan sonra, uzaydan veya evrenden söz edersin.

Oysa, şimdi gördüğümüz lise geometrisi düzeyinde ürünler.

Dipnot: Benim ‘Kültürel topoloji’ metnimdeki geometrik model, topolojik yoğrulmaların en son adımlarının tersten en baştan yaşandığı ve kültürler arasındaki süreksizliklerin, yani boşluklar, uzun yıllar içinde doldurulamadığı bir modeldir. Düşünün ki alamancılar’ın bir bölümü 40 yıldır almanca öğrenemedi, çocuklarıyla ve torunlarıyla konuşamadı ve Berlin’in göbeğinde ‘Küçük İstanbul’ inşa etti. ‘Alamancıca’ dili ise, 2 dili de olamayan, tuhaf bir karışım olarak kaldı.

Bunu şunun için örnekledim: Türbülanssız topoloji olmaz. Düzgün akan akışkanları topoloji değil, olağan geometri irdeler.

Artı: Kültürel topoloji, en has türbülans topolojilerinden birisidir.

 
Toplam blog
: 2216
: 514
Kayıt tarihi
: 16.08.06
 
 

Serbest yazarım. 1960 doğumluyum. BÜ İşletme mezunuyum. ..