Turfanda bunlar hanımmm

Önceleri sebze ve meyveler mevsiminde yetişirdi, ilk çıktıklarında pek bir sevinirdik, manavlarda nerede ise baş köşeye kurulurdu.

O sebze ya da meyveyi ilk gördüğümüz de aaa turfanda domates biber çıkmış diye sevinirdik. Manavlar mavi önlükleri ile parlatır ha parlatırlardı.

Haftada bir gün babam manava uğrar, birkaç domates alır içine yüz gramda biber koydurur oradan kasaba geçerdi paraya kıyar yarım kiloda kıyma ya da kuşbaşı et alır kavurmalık bu bizim cumartesi yada Pazar günleri sabah kahvaltısı için annemin yapacağı kavurma içindi.

Özlemle beklerdik bunu. Sabah birimiz koşar gider bakkala çıtır üç ekmek kapar, ikide gazete Milliyet, Hürriyet keyfe bakar mısınız? Çaydanlık ocağa oturtulur çay suyu kaynayana kadar tavaya biraz yağ konur önce soğan ve küçük doğranmış biberler birlikte kavrulur, rengi hafif dönünce kıyma ilave edilir şöyle evire çevire kavrulur, sonra küçük küçük doğranan domatesler ve az biraz salça ilavesi ile biraz daha pişmesi için bırakılır tuz ilavesi ve ocaktan indirmeden maydanozları da katarsın dumanı tüte tüte sofraya getirir baş köşeye koyarsın. Çoluk çocuk ekmek elde haklarını beklemektedir.

Hak; ailemizde bir kural vardı eskiler de şimdilerde ki gibi her şey bol değil di bir kişi çalışır beş kişi tüketirdik her ne kadar annemde dikiş dikse de tek kişinin çalıştığı ailelerde çoktu.

Bu nedenle babam özenle tavanın kapağını açar hepimizin hakkını ayırırdı. Ekmeği büyük, kıymayı küçük tutarak ve en sona kalarak bitirenlere show yapma amaçlı mincik mincik yerdik.

Şimdi istediğim kadar yapabiliyorum kavurmayı ama nerede o eski tatlar turfanda domatesler incecik çıtkırıldım biberler, can erikler…

Yakında nur yağacak bitpazarına biline. Sevgi ile kalın