Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Ocak '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Turgut Amcam

Turgut Amcam
 

http://www.sitem.gen.tr/wp-content/cicek_3.jpg


1999 yılında elim kalem tutmaya başlamıştı. Kendi kendime yazıyor, okudukça hayran kalarak egoizmamın üst sınırlarını zorluyordum. Bazı yazılarım gerçekten çok güzel olmuştu. Ben her birini renkli sayfalara beziyordum. Kimsenin haberi yoktu yazdıklarımdan. Onlar bana aitti. Kimselere gösteremez, gizli gizli açar tekrar tekrar okurdum.Yazılarımla özdeşiyor adeta onlarla yaşar hale gelmiştim.

Yan apartmanda çok sevdiğimiz bir komşumuz vardı. Bir gün hikayelerimi alıp onlara gittim. Gizlice, kimsenin haberi olmadan tabi ki. Hikayelerimi okudukça, durup düşünüyor, bazen virgül ekliyor, bazen kelimeyi değiştiriyor, bazen yoruldum artık okuma diyordu. Ben hevesle ertesi günü zor ediyordum. Hikayelerimi alıp koştura koştura gidiyordum. Hikayelerim beğeniliyordu. Okumanın verdiği coşku ve haz bambaşkaydı. Günler günleri kovaladı. Hikayelerim artık baş tacım değildi. Çok önemliydi ama olması gerektiği kadar önemliydi artık. İmla kılavuzum yanımda, yazılarımı yazıyordum. Sonra okudukça böbürlenmek yerine düzeltme yapmaya başlamıştım. Bir öğreti kazanmıştım artık. Hikayeler, şiirler nerdeyse bir kitap artık.

Allah gani gani rahmet eylesin, komşumuz Turgut Yarkent’ti. Bana yazmayı, nasıl düzletme yapılacağını, imla kılavuzu olmadan yazı yazmamam gerektiğini, ne zaman yazmam gerektiğini öğretti. Mihrabım diyerek, Duydum ki unutmuşsun, dediğimde zaten hatırlamayanlarda hatırlayacaklardır Turgut amcamı. Ben onun 1997 yılında yazdığı 2 şiirini sizlerle paylaşmak istiyorum :

ATA’DAN MESAJ

Güvenin, izleyiniz dedimse ben sizlere,

Haşa binlerce defa, bana tapın demedim.

Ard fikirler gizlenmiş emeller’in önünde

Benim naciz ismimi siper yapın demedim.

Ben batı’nın uygarlık ışığını gösterdim

Dosdoğru O’na gidin; asla sapın demedim.

Çalışın ve kazanın, öğününüz dedim ben

Vurgun ile rüşvet’i ekmek kapın demedim.

Köylümüz Efendimiz, saf, temizdir demiştim

O’nları aç bırakıp el’e satın demedim.

Biz ulusça bir olup;pek çok işler başardık

Sağa, sola dağılıp, kurşun atın demedim.

Cihanda, yurtta barış umdemizdir demiştim

Vatandaşın bağrına silah çatın demedim.

Hangi vicdan zevk alır? Ölen gençlerin önünde

Anaların aş’ına ; zehir katın demedim.

Dost bilme, yobazlıkla seni benden edeni

Sendeki Türk zekası çözmeli bu nedeni,

Korkma sakın; bu gayret koparmaz benden seni

Gafiller karşında bulacak yine beni….

VATANDAŞ

Unutma her Oy’un bir çil altın’dır

O yüzden seçimde kıymetin artar

Seçimin sonucu senin halt’ındır

Her seçim toplumda aptal’ı tartar.

AZİZ bey demiş ki yüzde altmıştır

Turgut’ta diyor ki yanlış tartmıştır

Seçimin sonucu ortada işte

Toplumda O nisbet çoktan artmıştır.

Seksende durursa öp başına koy

Dikkat et bu nisbet fazla artmasın

Şeriat uğruna verilen bu oy

Milletin bağrına silah çatmasın.

Vatandaş, unutma darb-ı mesel’dir.

Dost, dost’a düşmansa galibi el’dir.

Yurdunda bu esen karayel’dir

Karayel ardından mutlaka kar gelir.

<ı>

<ı>(İnsan ve dört mevsim adlı şiir kitabından)

<ı>

Tekrar Rahmet’le anıyorum ve seni çok seviyorum Turgut amca.

 
Toplam blog
: 51
: 628
Kayıt tarihi
: 12.04.07
 
 

Hayatı farklı gözle bakmayı seven, haksızlığa tahammül edemeyen, olaylara sessiz kalıp yerinde mü..