Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Kasım '07

 
Kategori
Turizm
 

Turist, ot gibi gelip saman gibi dönüyor

Turist, ot gibi gelip saman gibi dönüyor
 

1996 yılında Antalya Kemer’de bulunan 1. Sınıf bir tatil köyünde kısa bir süre çalışmıştım. Daha sonra bankacılık sektörüne geçtim ve hem iş hem de tatil nedeniyle birçok oteli inceleme fırsatı buldum. En son geçen hafta sonu Antalya’nın yine beş yıldızlı otellerinden birinde iki gece konakladım. Şimdi diyeceksiniz ki; “Ooooh! Muhabbete bak. Suyundan da koy.”

Konuya kötü bir giriş yapmış olabilirim. Ama, benim asıl demek istediğim, 11 yıldır bu memlekette en küçük bir değişiklik olmamış. Nedir 11 yılda değişmeyen? Buyrun, anlatıyorum:

Bu gözünü sevdiğim ülkesinin turistik otellerinde Türkçe müzik çalmak yıllardır yasaktır. Türkçe müzik, sadece Türk Gecesi’nde çalınır. O da haftada sadece bir gündür. Türk Gecesi deyince aklınıza öyle halaylar, horonlar, türküler, şarkılar gelmesin sakın. Arap müziği eşliğinde dansöz oynarken, fesli adamlar dondurma dağıtır, şerbet ikram ederler. Yani, yapılanların tamamının bizim kültürümüzle ilgisi yoktur aslında. Dansöz Arap’ındır, fes Fas’ındır. Bizim memlekete özgü bir şerbet bir dondurma vardır, o da yavandır.

Hal böyle olunca çıldırmamak elde değildir. Bu davranış şekli kasıtlı mıdır, yoksa kültürümüzden utananlar mı vardır bilemiyorum?

Turist bir yere gittiği zaman, o coğrafyanın değişik ören yerlerini görmek, farklı kültürleri tanımak ister. Ama biz ne yapıyoruz? Zaten memleketinde dinlemekten bıktığı yabancı müzikleri tekrar tekrar onlara dinletiyoruz . Birkaç alışveriş merkezi gezdirip soyabildiğimizi soyuyoruz. Sonra da ülkesine geri gönderiyoruz. Ne oldu? Açılmadan iade. Hiçbirinde bizimle ilgili bir ışık yok. Ot geldi, saman gitti.

Düşündükçe deli olmamak içten değil. Haftanın yedi gününü memleketimin yedi bölgesine ayırsan yine de sığdıramazsın. Bir gün zeybek oynansa, ertesi gün horon tepilse. Her bölgemizin ayrı ayrı kültürleri turistlere gösterilse ne olur yani?

Bu ülke, turizm amaçlı tanıtım için her yıl milyarlar harcıyor. Ama, yılda sadece Antalya’ya gelen yedi milyon turiste hiçbir tanıtım yapılmıyor. İnsanlar Türkiye’ye Birtney Spears dinleyerek geliyor, Beyonce dinleyerek geri dönüyorlar. Bizden ne verebiliyoruz onlara? Koskoca bir hiç.

Bu konudaki yıllardır süregelen vurdumduymazlık ile ilgili olarak, son 11 yıldır gelmiş geçmiş tüm Kültür ve Turizm Bakanları’nı, Türkiye Oteller ve Seyahat Acentaları Birlikleri Yöneticileri’ni, sorumluluğu olduğu halde sorumsuzca davranan herkesi kınıyorum ve herkesi göreve çağırıyorum. Gelin 2008’i kurtaralım. Ülkemize gelenler, bizi tanıyarak geri dönsünler.

Bu konuyu sık sık manşete taşıyarak, editörümüzden de destek bekliyorum.

 
Toplam blog
: 41
: 671
Kayıt tarihi
: 11.02.07
 
 

1972 doğumluyum ve bir bankacıyım. Hayatım boyunca en büyük hayalim bir yazar olmaktı. Ama, Türkiye'..