Turist'leri, midelerinden yakalayacaklar.

“Bartın bir seda’dır, o’nu seslendirenler bilir / Bartın bir rüyadır, o’nu görenler bilir / Bartın bir sevdadır, o’nu çekenler bilir, / Bartın bir hayattır, o’nu yaşayanlar bilir / Bartın bir mabettir, orada ibadet edilir”

Evet, evet…Güzel günler ileride. Az kaldı. Dişimizi sıkmalıyız. Bekleyeceğiz ve göreceğiz. Bartın’ın, hasret çekilen eski günlerine kavuşması yakında. Bartın, kabukları arasından yeniden doğacak.

Bir nazlı gelini var Bartın’ın. Edalı mı edalı. İşveli mi işveli. Edasıyle, sazıyle sözüyle dillere destan Kocanaz Deresi ile Bartın’ın sembolü olan bu nazlı gelini, hayırlı birisiyle baş göz edemedik amma, namını, Bartınlılar el ele verip, yücelttik, ünlendirdik.

Artık bu yıl kanalizasyon ihalesi de yapılırsa, 2-3 yıl daha sabredersek, pırıl pırıl ırmaklarımıza tekrar kavuşacağız. Kanalizasyon olmadığı için, altına ettiğinden beri baş göz edemediğimiz nazlı gelinimiz de, bu illetten kurtulacak. Dere ve ırmaklarıyle Bartın, turizmin gözbebeği  olacak. Eskisi gibi ırmak sefaları, Boğaz’a giden yolardaki şenliklerle Bartın, eski çekiciliğine kavuşacak.

Kardeş şehir Lünen’liler gelecek Almanya’dan. Roman müziği ile ırmaklarda teknelerle Boğaz sefaları yapacağız. Almanlara, “has Bartın” işte budur diyerekten, içtenliğimizi daha da sergileyerek, çıldırtmalıyız onları. Bu kadar ilgiye alışkın olmadıkları için, delirtilmeleri daha kolay olur.

Hatta onları, Bartın usulü evlendiririz de. Nasıl mı? Adetlerimize göre maniler de söyleriz, can-ı gönülden.

“A benim Alman Hans’ım

Ollada gezme nemelazım

Sana Pembe’yi alıvarcaz

Ne deyon selv-i nâzım ?!”

Bak bakay bana, sen armut yirmisiy ?

Alamanyalarda’da bir misiy ?

Eğer ki , Pembe’yi beğenmezsen,

Hatçe’ye gadunum der misiy? “

Bartın’ımız,  daha da turizme kazandırılacak ya. Şart böylesi çıkışlar. Her şey turizm için. Nasıl demiştik?  Nazlı gelinimiz altını tutacak. Dış turizme de açılacağız. Geriye ne kalıyor? Boğaz. Şu bizim Bartın Boğazı değil. Gırtlak turizminden bahsediyorum. Yani ünlü yemeklerimiz. Yöresel yemeklerimiz yani.

Tarihi mekanlarımız olur da “tarihi yemeklerimiz” neden olmasın? Bu yemekler, bu yörelere mahsus olup, yıllar yılı sofralarımızda. Bartın, işte bu tarihi yemek kültürü ile de tanıtılmış olacak. Şehrin Valisi İsa Küçük ve Belediye Başkanı Cemal Akın’ın gayretleri de  işin cabası.

Evde kalmasın diye nazlı gelinimizin altına çareyi bulduk. Almanları çağırarak çıldırttık. Eeee, aç ayı oynamaz.  Biraz da midemizi düşünelim değil mi? Onun çaresini de buldu Belediye. Sıra, “Yöresel yemekler’de” Turizm yapacağız ya. Dört başı mamur olmalı her şey. Böylelikle midemizi de düşünmemiz lazım.

Kim akıl ettiyse, kimin başı altından çıktıysa, iyi etmiş de yöresel yemeklerimizi sergilemişiz. Yalı mevkiinde  Belediye, kolları sıvamış. Bartın’ı aksettiren taş bir bina yapmış. Salonlarını yerli ve yabancı turistlere açmak.  Önümüzdeki listeden  yemek listesini okumak kafi. Alt alta sıralanan o isimlere bakarken, doyuyorsunuz zaten. Hele bir de tatmanız lazım.

Hem ucuz, hem kar amacı gütmeyen, yöreyi tanıtım amaçlı bir atılım bu. Çok tuttu. Yemek isimlerine bakar mısınız:

“Pum Pum Çorbası, Düğün Çorbası, Mevsim Sebzeleri ile Mıhlama, Kulaklı Makarna, Pirinçli Mantı, Etli Yaprak Sarma, Maydanoz Dolması, Kabak Burması, İncir Dondurması, İzput, Su Böreği, Bartın Baklavası, Gözleme”gibi yöresel yemekler sunulmaya devam ediyor. Yöresel Yemek Evi'nde her gün yaklaşık on çeşit yöresel yemek bulunuyor.

Belediye Başkanı Cemal Akın “Yöresel Yemek Evi'nde” yaptığı açıklamada “Atalarımızdan bize kadar uzanan yemek kültürümüzü, gelecek nesillerimize iletmede bir köprü vazifesi üstlenen belediyemiz, bu tür mekanların artarak turizme kazandırılması yönünde örnek bir çalışma başlattı. Temmuz ayından bu yana çok sayıda misafir ağırlayan Yöresel Yemek Evi, Bartın’ımız ile bütünleşti. Gerek fiziki düzenlemeleri, gerekse yöresel yemeklerin sunumu ile büyük beğeni toplayan bu mekan, özel müteşebbislere de örnek oluyor” dedi.

Belediyenin kâr beklentisi bulunmadansadece giderlerini çevirebilecek şekilde yemeklerde fiyat uyguladığını belirten Başkan Akın “Kaliteli malzeme ile yapılan yemekler, çok uygun fiyatlar ile sunuluyor. Burada amacımız ticaret yapıp kâr elde etmek değil, yöresel lezzetlerimizi yaşatıp geleceğe taşırken, turizm sektörüne de hizmet etmektir” dedi.

Böylecene Bartın yemeklerinin adresi, Bartın Belediyesi "yöresel yemek evi " oluyor. Biz orada iken önermiştik. Yerliler ve yabancılar için bir mini  “yemek  tarifleri”  kitapçığı da hazırlanacak mı acep?

Eee, turistleri midelerinden yakalayacağız ya!  Di mi?