Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Eylül '10

 
Kategori
Antalya
 

Turizm sezonu biterken işlerini kaybedenler...

Turizm sezonu biterken işlerini kaybedenler...
 

Türk turizminin başkenti Antalya, sessiz sedasız bir sezon finali yaşıyor.

Ne finali mi?

Turizm sezonunun finali!

Turizmli ilgili biraz bilgi vererek yazıya başlamakta fayda var.

Antalya'da bulunan büyük ölçekli yaklaşık 1000 otelin 900'ü kış sezonunda kapanıyor.

Bu otellerde ve diğer küçük ölçekli otellerde yaklaşık olarak 500 bin kişi çalışıyor. Turizm çalışanları Ekim ayı itibarı ile işten ayrılıp, yeni sezon açılıncaya kadar, yani Nisan ayının ortalarına kadar işten çıkartılıyor. Sezonun durumuna göre üç gün önce veya üç gün sonra yaklaşık olarak 350 bin turizm çalışanı işsiz kalıyor. Bu işsizlikten nasiplerini alanların bir kısmı "İşsizlik sigortasından” kısmen yararlanıyor. Diğerleri ise yapabilecek iş bulurlarsa yapıyorlar. Yoksa yeni sezonun açılmasını dört gözle bekliyorlar.

Devletin bu altın yumurtlayan sektör için ciddi bir adım atmadığı, turizm sezonunu yıl, 12 aya yaymadığı için bu kişiler yılın yarısını boşta geçiriyorlar. Ancak istatistiklere çalışıyor şeklinde yansıtılıyor. Tıpkı tarım işçileri gibi. Sezonluk turizm işçileri, ülkemizdeki işsizler ordusunun yüzde onu kadar! Bu sektörde çalışanlarla ilgili ciddi bir çalışma yok. Bu işi yapması gereken Turizm Bakanlığı, bu günlerde başka işlerle uğraşıyor! Bu konuda Çalışma Bakanlığı'nın yaptığı bir çalışma var. O da evlere şenlik! Çalışma Bakanlığının resmi verilerine göre, Turizm sektöründe çalışanların ülke genelindeki toplamı 330 bin! Oysa sadece Antalya ilinde bu rakamın 500 bin civarında olduğunu herkes biliyor. Tabi kaçak çalıştırılanlar ayrı!

Bir ülke düşünün yıllık bazda 22-23 milyon turist ağırlıyor ve kaba taslak 20 milyar dolar civarında döviz girişi sağlıyor. Bu ülkede, bu sektörde çalışanlarla ilgili gerçek bir veri bulunmaması, bu ülkeyi yönetenlerin ciddiyetini göstermez mi?

Bu sektörde hizmet yıl 12 aya yayılsa ve bu insanlarımız işsiz kalmasa, işsizliğe çare olmaz mı? Rakamlarla oynayıp, işsizlerin birçoğunu görmezlikten gelerek, hangi ülkede işsizliğe çözüm bulunmuş? Bu günkü ortamda kurumların durumu malum! İşsizlik rakamlarının talimatla aşağı çekildiğini biliyoruz. İşsizliğe çözüm üretimden ve yeni iş imkânlarının yaratılmasından, sağlıklı denetimden geçiyor.

Bir ülkede sağlıklı denetim olmayınca ve o ülkenin SGK’na onca yükü yükleyip, kaçak çalıştırılan ve asgari ücretin bile yarısına çalışacak insanların emeklerini sömürenlere kim dur diyecek? Sonra da SGK bütçeden yiyor diye halka dert yanacaksınız! Oh ne ala memleket. Sosyal devlet söylemini sadece seçim zamanında hatırlayanların, ülke SGK hakkında söyleyecek lafları olabilir mi?

Söz turizm sektöründe çalışanlardan açılmışken, birkaç kelime daha söylemek gerekiyor. Bu sektörde yakınen tanıdığım kişilerde çalışıyor. 2010 yılında olmamıza rağmen, emek sömürüsünün 1850 yıllardakine benzediğini söylemekte fayda var. Bu sektör çalışanları asgari ücret almalarına rağmen 14 saat çalışıyorlar. Geçmişte nitelikli turizm çalışanları gelirden (Otel gelirinden)yüzde 15 oranında pay alırken, bu gün bu oran yüzde 3 lere inmiş durumda. Bunun nedeni malum! Otellerimizde her şey dahil sistemi uygulanıyor. Otele gelen Avrupa’nın en gariban halkı, bu sistemle ömrü hayatında görmediği ve göremiyeceği saltanatı sürüyor! Bu arada aynı sistemin Türkler için geçerli olmadığını da belirtelim.

Tabi bu arada Devlete düşen bir görev daha var. Bu sektörde çalışanlarla ilgili İLO (Uluslararası Çalışma Örgütü)sözleşmesi hala imzalanmamış. Bu imzalar atılsa, turizm sektöründe çalışanlar, biraz olsun nefes alıp, açlık sınırının altında ücret almaktan kurtulacaklar.

Yeni sezon demek, yeni umutlar demek… Nefes aldığımız sürece ‘umut her zaman vardır’!..
 
Toplam blog
: 3842
: 3093
Kayıt tarihi
: 23.03.08
 
 

Antalya'da 1956 yılında doğdum. Emekliyim, Üniversite mezunuyum. Evliyim, bir oğlum var Mimar. Gü..