Turizmin Başkenti, Güneş Kent oluyor.

Güneş kent Antalya…

Hani bir zamanlar İstanbul için söylenen “Taşı Toprağı Altın” lafı aslında Antalya için söylenmeli… Türkiye’nin en fazla göç alan illerinin başında gelen Antalya, Dünya’nın “Turizm Başkenti” unvanını hak edip, hakkıyla korurken, bu kez de İstanbul’dan sonra ikinci bir “Avrupa Kültür Başkenti” olma yolunda ilerliyor.

Geçtiğimiz hafta içinde Antalya’da değişik etkinliklerle Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Mustafa Akaydın, Belediye Başkanı olmasının üzerinden geçen bir yılı halka anlattı. Bu toplantılardan birisine bende katıldım.

Benim katıldığım toplantıda öne çıkan konuları şöyle sıralamak mümkün.

· Güneş kent projesi: Bildiğiniz gibi ülkemizin en fazla güneşle haşır neşir olan illerinin başında Antalya gelir. Antalya’da güneş enerjisinin kullanıldığı ‘güneş evler’ artık hayata geçiyor. Enerji tüketiminin ve özellikle elektriğin çok pahalı olduğu ülkemizde, ‘güneş enerjisinden elektrik’ elde etmeye yönelik ‘Güneş kent Antalya Projesi’nin ilk meyveleri kendini göstermeye başladı. Örnek mi? ‘Güneş enerjisiyle çalışan Muhtar Evleri’… Hayata geçirilen ilk Muhtar evi de Antalya’nın Duacı Köyü’nde…

· ‘Yaparsa Hoca Yapar’ sloganı ile işe başlayan Sayın Akaydın, Üniversite Rektörlüğü yapmanın verdiği enerji ile üniversitede okuyan öğrencileri de düşünerek Antalya Büyükşehir Belediyesi Konutları’nı öğrenci yurduna dönüştürmek için harekete geçti. Örnek olarak da; Antalya, Altındağ Mahallesi’nde toplam 24 daireden oluşan 3 bina, 400 öğrenci kapasiteli ‘öğrenci yurdu’ olarak yeniden düzenleniyor.

· İstihdam Ofisi: İlk etapta 50 yataklı öğrenci yurdu, kreş, aile danışma merkezi ve şimdiye kadar iş için başvuran 4500 kişiden, 741 kişiye iş sağlayan ‘istihdam ofisi” faaliyete geçti.

· Sarı su Mesire Alanı: Halka yönelik çalışmalardan birisi de “Sarı Su Mesire Alanı” projesi. Projenin ihalesinin yapıldığı duyuruldu.

· Turizmi 12 aya yayma: Bu projenin sağlık Turizmi ile gerçekleştireceğini, yeni açılacak Sağlık Merkezleri ve yeni bir Üniversitenin müjdesini de verdiler.

· Antalya’nın trafiğini düzenlemek: Bu konuda çalışmaların sürdüğü ve işi uzmanları ile çözüme kavuşturacaklarını anlattılar.

· Belediye’nin borçları: Büyükşehir Belediyesini 1 milyar 416 milyon lira borç stoku ile önceki yönetimden devraldıklarını hatırlattılar. Bu borç stokunun belediye gelirinin (yıllık) 7 katı olduğunu da söylemeyi ihmal etmediler.

· Borç ödeme: Bir yıl içinde 163 milyon lira da borcun ödendiği açıklandı. “Aylık 15 milyon gelire karşılık, 35 milyon lira para harcayan bir belediye yapısı olduğunu açıklayıp, bunu alınan tasarruf tedbirleri ile aştıklarını belirttiler.

· Sosyal Belediyecilik: Çeşitli kültürel faaliyetlerle, halka hizmet anlayışını geliştireceklerini, bu zamana kadar yapılanlara daha fazla eklenti yapacaklarını anlattılar.

Bunun dışında benden olmayana yaşam hakkı yok zihniyeti ile de mücadele ettiklerini, önceki yönetim zamanında belediye gelirleri üzerine konulmayan icralar ile boğuştuklarını, belediye gelirleri üzerine konulan icraları kaldırmaya uğraştıklarını da anlattılar.

Benim gözlemim, Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Mustafa Akaydın’ın söylediği gibi birkaç küçük proje ve borç yapılanması dışında, ‘Belediyeciliği anlamak’ ve çalışmaları bilimsel bir veri üzerine oturtmakla geçmiş. Normal rutin işler zaten yapılıyor. Bu konularda bir aksama yok.

Büyükşehir Belediyesinin bundan sonraki çalışmaları yakından takip edeceğimi buradan belirtmeliyim.

Herkese görevinde başarılar…