Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Kasım '06

 
Kategori
Turizm
 

Turizmin geleceği

Dünya turizmi 2003’ te 525 milyar dolardan % 10 büyüyerek, 2004’ te 575 milyar dolara çıkan bir pazar olmuş. Dünya turizm pastasından ABD % 12, İspanya % 8, Fransa % 7, İtalya % 6, Türkiye ise % 2 pay almış.

Türkiye 2005’te 16 milyar dolar gelirle dünya pazarının % 2,5’una sahip olmuş. Bu da 640 milyar dolarlık global pazar demek.

www.turkey-now.org/db%5Cdocs%5C%5CTourism06.doc

Bu gerçek veriler, bundan 10-15 yıl önce konun uzmanları tarafından tahmin edilmişti. Demek ki pazar araştırması gayet iyi yapılmış.

6-9 Kasım 2006 tarihleri arasında Londra Excel fuar merkezinde yapılacak olan ve bu yıl 27’ncisi düzenlenecek WTM’ye (World Trade Market = Dünya Turizm Pazarı) 202 ülkeden 50.000’e yakın turizmcinin katılımı bekleniyormuş. Bu işin kalbi onlarmış.

http://www.turizmgazetesi.com/news/news.aspx?id=32251

2007 programına göre, Türkiye’nin turizm gelirlerinin % 9,2’lik bir artışla, 19,8 milyar dolara ulaşması öngörülüyor. Turizm giderlerinin ise yüzde 11,8 artarak 3,2 milyar dolar olması bekleniyormuş.

http://www.turizmgazetesi.com/news/news.aspx?id=32286

Türkiye 500 dolarlık ‘herşey dahil’ programı ile, Akdeniz kıyısındaki tüm AB ülkelerinin pazarını alabilir. Zaten Protekiz, İspanya, İtalya ve Yunanistan’ın son yıllarda turist sayısı ya sabit, ya da düşüyor. ABD’yi geçemeyeceğimize göre, Türkiye % 8 ile ikincil ülkeler ortalaması artı zorlamayla % 1-5 daha AB’nin Akdeniz kıyılı ülkelerinden olmak kaydıyla, 10 yıl içinde dünya pazarından maksimum % 10’luk bir pay alır. Ancak, genel eğilim olan yıllık % 10 ortalamayla büyüme sürerse, bu 2011’de 1 trilyon dolarlık bir pazardan 100 milyar dolar ciro almak demek.

Ancak, konunun fırsat maliyeti de var. Nasıl ki ihracat satılan malın iç pazardaki fiyatını yükseltirse, turizmin dışarıya sattığı mallar ve hizmetlerde de iç piyasanın fiyatı artar ve bu ciddi bir enflasyonist baskı demek olur. Düşünün ki iç piyasanın % 25’ini (= 100 turizm / 400 GSMH) çekmeye başlamışsınız.

Konunun kültürel yanı da var: Turizm kültürel dejenerasyon yapıyor. Bunun için, Alanya’da üstsüz batılıların yanındaki sıkmabaş bizimkileri görmek veya Side’deki güllü yaşlı bayanları anımsamak yeterli.

Dünya pazarına gelince:

AB ülkelerinin vatandaşları zaten yıllardır tatilini yurtdışında yapıyor. 15’ten 25’e çıkan üye sayısı, nüfusu yalnızca % 25 arttırdığı için, bu kadarlık bir büyüme öngörülebilir.

ABD ise bir fenomen. Tüm dünya ülkelerinden oraya gitmek büyük sorun ama en çok yabancı turisti de onlar topluyor. Adam başı harcama yine orada en yüksek. Turizmin kabesi orası. Hadi plaj niyetine Florida var diyelim, tarih nerede? Hoş, arkeolojik turizmin geniş kitleler için bir anlamı var mı, o da belli değil. Kumar turizmi veya fuhuş turizmi çok daha geniş bir pazar.

Afrika ise ters bir fenomen. Ekvator göbeğinden geçiyor ama turizm sıfır. Hoş, siyasal istikrar olmayan yere kimse gitmek istemez ama Çin yavaş yavaş o pazara da gireceğe benzer. Çin-Afrika zirvesinde bu konu muhakkak görüşülmüştür.

Eğer geleceğin uçakları, özellikle çok uzun mesafeleri çok daha çabuk alabilirse, tüm 3. Dünya turizmden payını alır. Tersi durumda, ‘Aşk Gemisi’ gibi, deniz turizmi gündemde kalır. Sonuçta pazar büyüyecek, dolayısıyla ürün çeşidinin de artması gerekli. Örneğin Afrika, safari turizmini çok çok büyütebilir.

Böyle giderse turizm, uyuşturucu pazarından sonra, en büyük pazar olacak, belki onu bile geçecek, zaten çok yakında uyuşturucu turizmi de patlar.

Sözü şununla bağlayalım: Türkiye’de birilerinin sınıf atladığı belli. Yılda 2 milyon Türk tatilini yurtdışında yapıyor, 10 yıl önce bu sayı pratikte sıfırdı. Bu gidişle o sayı 4-5 milyonu bulur.

 
Toplam blog
: 2216
: 514
Kayıt tarihi
: 16.08.06
 
 

Serbest yazarım. 1960 doğumluyum. BÜ İşletme mezunuyum. ..