Türk & Amerikan basını...

Türk basının gücünü biliyorsunuz. Basın dünyasında birkaç şirket var. Ve kamuoyu bu şirketler sayesinde haberleri doğru-yanlış alıyor.

Öncelikle belirtmeliyim ki; bu makalemde Türk gazetecileri değil, Türk Basın Sistematiğini eleştireceğim…

Türkiye’de gazetecinin görevi şudur: Haberi bulur. Küçük bir araştırma yapıp, gazetesine yazar.

“Amerikan gazetecinin görevi şudur…” diye bir açıklama yapamam. Çünkü Türk gazeteciler gibi ‘haberi bul, yaz.’ Tekniği yoktur. Çünkü haberi bulmazlar. Bizzat haberin, olayın içinde yer alırlar.

Bir cinayet olduğu zaman, özel dedektif üniforması giymiş gibi bir hâl alırlar. Araştırmaya koyulurlar. Netice alana kadar da haberi bırakmazlar. Yazı dizilerine döner, olaylar…

Türkiye’de durum çok farklı, değil mi?

İngiltere’de bizden çok farklı. İngiliz kanallara dikkat ettiyseniz, asla şiddet haberleri yoktur. Bir yangın oldu, diyelim. Basın mensupları, haykıran vatandaşı değil cankurtaran ekibi gösterir. Polislerin başarıları konu olur, haberlere…

Amerikan dedektif filmlerini de izlemişsinizdir. Olayı çözmeye çalışan başkahramanlardan biri, genelde gazeteci olur. Bu tamamen gerçekten alıntı. Gazeteciler, polise iş bırakmaz durumdadır.

Ben, ‘gazeteciler hemen dedektifliğe soyunsun’ demiyorum. Basın Kanunu buna göre düzenlensin. Basın mensuplarının önü biraz açılmalı.

Ancak tabii ki, sadece kanunla ilgisi yok bu konunun. Kanunun gereğini yapmak gerekir, önce. Şu anda yürürlükte olan Basın Kanunu’na hakkıyla uyuyor mu, saygıdeğer basın mensupları…

Hadi, Amerikan Basını hakkında verdiğim örneği geçelim. Dedektifçilik oynamak, Türkiye şartlarına pek uymuyor. Peki, İngiliz Basını ile ilgili örneğim nasıl? Haberlerde niçin, her zaman korku ve şiddet var. ‘13+ şiddet ve korku içerir.’ işaretine bile gerek duyuluyor, bazen. Buna gerek yok. Olayları sadece pozitif yönüyle görmek gerekir.

Verdiğim son örneği de, uygulanması güç olarak görebilirsiniz. Ancak çok basit. Başta da belirttim; basın dünyasında birkaç şirket var. Örneğin; Doğan Grubu böyle bir girişim yapsa, onlarca TV kanalı düzelmiş olur. Gazeteler de aynı şekilde.

Bu olayın, benim yazılarımdan dolayı olmayacağının farkındayım. Ancak sizlerin bilgisine sunmak istedim. Tüm dünyada böyle, Türkiye’de böyle…

Bu Millete şiddet ve korkuyu aşılayarak, elde edeceğiniz şeyi merak ediyorum. Gerçekten, merak ediyorum. İnternette dahi, BBC ve CNN haberleri okuyorum. O da İngilizce bölümlerini. Çünkü Türkçe sayfaları da, Türk basını tarafından hazırlanıyor…

Başka bir makalemde görüşmek dileğiyle, Teşekkürler…