Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Temmuz '10

 
Kategori
Blog yazarları tartışıyor!
 

Türk...Müslüman... Karadenizli... Ben!

Türk.

Erkek.

Müslüman.

Evli.

Baba.

Karadeniz kökenli.

Alt alta yazınca böyle bir kimliğim çıkıyor arkadaşlar! Bunları analiz etmeye çalışacağım sizlere bu yazımda!

Babama sorarsanız Türk’tüm! Fakat annem şüpheliydi! Kızınca komşu devletlerin sakinlerine benzetirdi beni!

“Bu Yunan ne zaman insan olacak bilmem!”

“Urus… Urus, sarı Urus, gene domuzluğun üzerinde!”

Erkek olduğumdan kimsenin şüphesi yoktu!

Müslüman!

Bu konuda evimizde bir mutabakat yoktur! Evi bırakın mahallede bile kararsızdırlar.

“Bugün Cuma değil mi?”

“Evet hanım!”

“Niye gitmiyorsun Cumaya?”

“Hanım patlarım ben o sıcakta!”

“Biliyor musun üç Cuma namaza gitmeyenin nikâhı düşüyor!”

“Düşsün hanım! Bundan sonra çocuk mu yapacağız ki öyle olsun!”

Geçen hanımın bir akrabası geldi bize karı-koca. Tam da Cuma vakti!

“Hadi gelmiyor musun cumaya? Ezan yakın!”

“Abi benim işim var!”

“Ne işin var?”

“Anlatsam sen de gitmezsin Abi!”

Namazdan dönüşte hanıma şikâyet etti beni!

“Senin kocan namaza gelmedi!”

“Her hafta gider hâlbuki! İşi çıktı demek!”

Evli!

Bu konuda herkes müttefik!

Baba!

Gerçekten iyi bir babayımdır! Fakat beni babalığa yakıştıramayanlar da oluyor! Kızımın çalıştığı yere gittiğimde şaşırdılar!

“Babam!”

“Gerçek mi kız?”

Geldi çimdikledi beni!

“Ah!”

“Bakın gerçek! Valla babam!”

“Ay ne kadar genç! Hem de yakışıklı!”

“Kurgulamadınız değil mi?”

“Vallahi ciddiyiz!”

Oğlumun görev yerinde de böyle oldu!

“Kim bu arkadaş Ali?”

“Babam!”

“Hadi canım! Abindir!”

“Valla babam!”

“Abi kaç yaşında evlendin sen?

“Beşik kertmesi!”

Karadenizli!

Aslında en önemli konu bu! Bu yaşıma geldim o kadar yer dolaştım Karadenizliliğimi hemen anladılar!

“Sadik, ente Karadeniz? (kardeşim sen Karadenizli misin?)

Arap soruyor bunu!”

“Neam! Elhamdülillah ya Haci!”

“Eyva, eyva!”

Askerde, santralda nöbetlerimi öğleye kadar yazardım kendime. Bir gün takım komutanım Mesut Üsteğmen bir şeye kızmış beni çağırdı.

“Ahmet, bundan sonra kendine öğleden sonra nöbetler yazacaksın! Tam muhaberenin yoğun olduğu zamanlar arazisin!”

“Komutanım olmaz!”

“Niye olmuyor? Hem içtimadan da kaçıyorsun, eğitim dersen yok! Nasıl askersin sen!”

“Komutanım, Mustafa yüzbaşım geçen bana, Karadenizlilerin kafası öğleden sonra çalışmaz demedi mi sizin yanınızda?”

“Dedi!”

“Ben de o yüzden öğleden sonra nöbet yazmıyorum kendime! Sakatlık olmasın diye!”

Güya en yakın zamanda Ankara’ya ziyaretine gidecektim Mesut Üsteğmenin. Telefonda hemen tanımıştı beni, otuz yıl geçti aradan.

Ama oğlumu gönderdim yanına.

“Demek sen Ahmet’in oğlusun öyle mi? Yahu sen ne sessizsin öyle? Baban delibozuğun tekiydi!”Demiş!

Çocuklarım ana tarafından yerli Adapazarlı!

Ama gittikçe düzeliyorlar!

 
Toplam blog
: 1640
: 466
Kayıt tarihi
: 27.01.07
 
 

Doğum tarihim değişmedi ama çok şey değişti bu güne kadar. En başta, dede oluyorum! Evet; şaşırdı..