Türk baharına yolculuk

Dünyanın en kaliteli, en demokratik, en inanılmaz, en dirençli, (polis müdahale etmeseydi en kansız da olacaktı ama neyse) eylemi. Bu eylem konusunda desteklerinden dolayı sevgili Başbakan Somali, Mynamar vb.. bir kaç ülkeye teşekkür etti. Bende Türk milleti adına Birleşmiş Milletler başta olmak üzere tüm insani kurumlara, Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere, Almanya, Fransa, İtalya, İsviçre, İsveç, Norveç, İspanya, Kanada, Suriye ve adını yazmadığım diğer ülkelere Türk halkının gelişmiş ülkeleri kıskandıracak kadar demokratik ve kaliteli eylemine destekleri için teşekkür ediyorum. 

Dünya medyasında yerden yere vurulan sayın Başbakanımız için utanıyorum. Benim ülkemin Başbakanı özelikle yurt dışında alay konusu olmamalı, kendiside bunu körüklememeli. Tayvan televizyonunda bile acayip ti ye almışlar. Bu yayınların bir çoğuda Başbakanın padişahlığa özenmesi üzerine kurgulanmış. Yani benim vatandaşımın bilmediği gerçekler taaa Tayvan'da biliniyor. Amerika'da biliniyor. Avrupa'da biliniyor. hatta Afrika'da bile biliniyor. Bizim medyanın ağzına bir emzik verilmiş uyuyor. Biraz sesini çıkaranlarla ilgili işlem başlıyor. Maliye hemen kapıda. CEZA...

Başbakan halkı kışkırtmaya devam ediyor. Görünen o ki devam edecek te. Fakat gözündeki o ışık kayboldu. Yani sakinleşiyor. Kendisinin tek adam olmadığını anladı. Üstelik asıl olmadığını vekil olduğunuda fark etmek üzere. Ama direniyor. Bu günkü açıklaması ilginç. Bazı ülkelere destekleri için teşekkür etmiş. Teşekkür ettiği ülkeler içerisinde bir tane gelişmiş ülke olmadığı gibi bir tane demokratik ülkede yok. Yani hala kuyruğu dik tutma çabasında. O böyle yaptıkça da bu eylem sürecek. Bunu bir türlü fark edemedi.

Hala eylemin amacını anlayamadı. Hala altında bit yeniği arıyor. Hala halkın çoğunluğunun uygulamaları onaylamadığını, dikkatli olması konusunda uyarıldığını, terör örgütü konusunda yanlış ata oynadığını, ülkenin birlik ve beraberliğinin önemli olduğunu kavrayamadı. Kendisini cihan alimi zannettiğinden ben yaptım oldu mantığının devam edeceğini sanıyor. Etrafındakilerde poh pohçu olduğundan ağzından çıkanları onayladıklarından doğru yapmadığının farkında bile değil. Fakat danışmanlarınında ne olduklarını kendiside gördü.

Bu arada AP kararlarını tanımadığını açıkladı. Avrupa Birliğine girmek için yıllardır emek döken bir insanın şimdi AB'nin en üst kurumunu tanımaması ilginç değil mi? Başbakanın bir Başbakan'a yakışmayacak tavır içerisinde olması anlaşılabilir bir şey değil. Ülkeyi kaostan çıkartmakla görevli bir adamın kaos yaratmak için elinden gelenin fazlasını yapması da anlaşılabilir bir şey değil. Sanki bir kukla gibi nereye çekerlerse oraya gidiyor. Hareketler istikrarlı değil. Dün söylediğini bu gün yalanlıyor. Allah akıl fikir verir inşallah.

1 Mayıs'ı resmi tatil ilan eden bu hükümet 1 Mayıs'ta yapılacak kutlamalrın yasal olmadığı gerekçesi ile halkı Taksime sokmadı. Galatasaray kutlamalarının yasal olduğu ile ilgili bir açıklamada yapmadı. Sayın Başbakanı karşılamaya gidenlerin düzenlediği miting yasal mı? Bu konuda valilikten bir açıklama gelmedi. Çünkü eğer 1 mayıs yasal değilse buda yasal değil. Ama konu AKP olunca bizimkilerin "Adalet Terazisi" farklı tartıyor. 1 Mayısta yolları kapatan, metroların durduran, köprüleri açan halkın işine gitmesine engel olan ve ülkeyi zarara sokan AKP Hükümeti Başbakan'ın yurda dönüşünde metroları, metrobüsleri, otobüsleri vb.. 4 saat fazla çalıştırdı. Adalet ve Kalkınma bu mu?

Bu arada Sevgili Cumhurbaşkanımız için aranıyor ilanı verildiği söyleniyor. Ülkeyi iç savaşa taşıyabilecek bir olaya nasıl bu kadar sessiz kalınır? Anlayabilene aşk olsun. Hiç Başbakan'ın üstü konumunda değilmiş gibi duruyor. Ülkenin dirliği ve birliği konusunda yaşanacak sıkıntıların boy göstermesi, ülkede  vatandaşın güvenliğinin olmaması, polis devletine yolculuk konularında neredeyse hiç bir şey söylemedi. Başbakan Fas'a gittiğinde yaptığı açıklamada Başbakan tarafından onaylanmadı. Onaylanmadı ama Sayın, Cumhurbaşkanı'da başbakana ben bu ülkenin başıyım demedi. Olaya bu açıdan bakınca "kayıp aranıyor" ilanı sanki yerine oturmuş gibi görünüyor. Sevgili Cumhurbaşkanımında vatanına ve vatandaşına sahip çıkması yemini gereği değil mi?

İşte Bahar dediğin böyle olur. Araplarınki bahar değildi. Kanlı eylemler oldu onlar. Bizimki ise bahar. Milletimle gurur duyuyorum. Dimdik ayakta. Hep yaşayacak. Cumhuriyet ve demokrasi değerlerini hiç kaybetmeyecek gerekirse bunun için en demokratik şekilde savaşacak tek millet olduğunu gösterdi. İşte Atatürk ilkelerine sahip çıkmak böyle bir şey. Atatürk'ün emanet ettiği Cumhuriyete sahip çıkmak böyle. Teşekkürler Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları. Daima var olun. Allah doğru olanın, dürüst olanın yanındadır. Bu her zaman böyle olmuştur ve böylede olacaktır. Allah zulüm yapanı sevmez. Biz çocuklarımıza daha iyi, uygar ve gelişmiş bir ülke bırakmaya çalıştıkça da bizim yanımızda olacaktır.