Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Kasım '10

 
Kategori
Hukuk
 

Türk bayrağı

Türk bayrağı
 

Şu ülke, tabandan tavana ne garip! En cahilinden en tahsillisine kadar…

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nda bayrak kanunu var; ama kimsenin diğer yasalar gibi, bayrak kanununa uyduğu filan yok. Lafa sıra geldi mi büyük bir ülke. Fakat doğru dürüst ne bir anayasası var ve ne de, var olan yasaya uyanı.

Sözüm ona milliyetçi, ülkesini, bayrağını seven ve kurucusu Mustafa Kemal’i çok ama çok seven aslında sevmediği anlaşılan, trajikomik bir millet…

Sıradan vatandaş neyse de, savcısı, hâkimi, valisi, rektörü vs.ler bile kanunlara işlerine geldiği gibi uyuyorlar… Yani, yasalara sahip çıkan yok.

Oysa bayrağın bir millet için ne önemi olduğunu bilmeyen yoktur ve bu sebeple bayrakla ilgili yasa mevcuttur:

Madde 7 - Türk Bayrağı, yırtık, sökük, yamalı, delik, kirli, soluk, buruşuk veya layık olduğu manevi değeri zedeleyecek herhangi bir şekilde kullanılamaz.Resmi yemin törenleri dışında her ne maksatla olursa olsun, masalara kürsülere, örtü olarak serilemez. Oturulan veya ayakla basılan yerlere konulamaz. Bu yerlere ve benzeri eşyaya bayrağın şekli yapılamaz. Elbise veya üniforma şeklinde giyilemez.

Madde 8 - Bu Kanuna ve çıkarılacak tüzüğe aykırı olarak bayrak yapmak, satmak ve kullanmak yasaktır. Bu yasağa aykırı olarak yapılan bayraklar o mahallin yetkili amirlerince toplatılır.

    Bu Kanun hükümlerine aykırı davranışta bulunanlar suçları daha ağır bir cezayı gerektirmediği takdirde Türk Ceza Kanununun 526ncı maddesi uyarınca cezalandırılır.

Madde 526 - Her kim, salâhiyettar merciden kanun ve usul dairesinde verilmiş bir emre itaatsizlik eder veyahut ammenin istirahat ve selameti veya madelat mulahazası namına merciinden kanun dairesinde ittihaz edilmiş bir tedbire riayet etmezse bir aya kadar hafif hapse ve elli liraya kadar hafif cezayı nakdiye mahkûm olur.

İşte buyurun, yasayı olduğu gibi aktardım. Etrafınıza iyi bakın bakalım, uygulamalar bu yasaya uyuyor mu?

Mahkemede, hâkimin arkasında duran kocaman bayrağın halini gördüm, içim sızladı. Hiç mi hiç ütü görmemişti. Bu yasaya göre başlı başına suç. İyi de yargıcın arkasındaki bayrak böyleyse yargıcı kim yargılayacak? Fakat o anda söz söyleyemezdim, yeri ve zamanı da değildi. Hakimin duyguları zedelenir, beni bir şekilde fırçalayabilirdi de. Hakim, bu kanunları benden daha iyi bilirdi. Demek ki, hâkim işine geldiği gibi yorumluyordu yasaları. Öyle olmasa, o bayrağın hali öyle olmazdı.

Nasrettin Hoca’ya sormuşlar: Hocam, bir öküz bir ineği vurur öldürürse ne lazım gelir? Hoca: Bir şey lazım gelmez, öküzdür. “O zaman, bizim öküz sizin ineği vurdu öldürdü” demişler. Hoca: “Ooo, durun bakalım, şimdi iş değişti. Az önce söylediğiniz başka, şimdi söylediğiniz başka. Şimdi kitabın öteki yüzüne bakacağız.” demiş Hoca.

Bayraklar bir rektörlüğün kapısında asılıyordu resmi bayramlarda, buruşuk mu buruşuktu. Devlet dairelerinde, değişik yerlerde masaların üstlerine serilmiş, arabaların tavanlarına toplu iğneler ile tutturulmuş, giysi yapılmış vs, vs. Bunlara ise kimse aldırdığı yok. Savcı beylerin bir gözleri görmüyor herhalde. Belki de şimdi benim bu yazımdan dolayı, benim hakkımda bir soruşturma bile açabilirler.

Bir dernek mevzuundan ötürü, bir savcının kapısını çaldım ve bayrakla ilgili kısa yoldan bir bilgi almak istedim. Bana: “Ben hukukçu değilim, görünce dava açarım” dedi. Ben bir fikir danışıyorum, o ise beni tehdit ediyordu. Oysa sn. savcı gözlerini açsa ilk davayı kendine açması gerekirdi, hâkime açması gerekirdi. İfadeye de bakınız: “Ben hukukçu değilim.” Benim bildiğim, savcı hukukçulardan olur, demek iş değişmişti.(!) Bu da ayrı bir ifade.

Kısacası diyeceğim o ki: Bu ülkede devletçilik oynanıyor ve yasalara bağlılık filan yok. Bir dolmuş durağının tüzüğüne, inanın ki yasalardan daha titiz uyuluyor. Gördüm ve şaşırdım. ”Keşke yasalara da böyle uyulsa, bu ülke dünyanın en mutlu ve demokratik ve en medeni ülkesi olurdu” diyorum.

Fakat eski bir söz vardır: “İmam, namazda sırıtınca, cemaat kahkaha atar.” Bu işler böyle olmuş…

 
Toplam blog
: 358
: 1023
Kayıt tarihi
: 03.09.08
 
 

  Ne elimde garantim var ikinci bir soluğu almaya Ne aklım erer dünyayı yıkıp ta yeniden ya..