Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Nisan '08

 
Kategori
Siyaset
 

Türk Ceza Kanunu Md.301 ve düşündürdükleri

Yürürlükte olan ve değiştirilmesi istenen Türk Ceza Kanunu'nun 301'inci maddesi aynen şöyledir:

Kenar Maddesi:

Türklüğü, Cumhuriyeti, Devletin kurum ve organlarını aşağılama.

Md.301

(1) Türklüğü
, Cumhuriyeti veya Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni alenen aşağılayan kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Türkiye Cumhuriyetini Hükümetini, Devletin yargı organlarını, askeri veya emniyet teşkilatını alenen aşağılayan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(3) Türklüğü aşağılamanın yabancı bir ülkede bir Türk vatandaşı tarafından işlenmesi halinde verilecek ceza üçte bir oranında artırılır.

(4) Eleştiri amacıyla yapılan düşünce ve açıklamalar suç oluşturmaz


X X X

Bu madde, tümü ile ele alındığında iki husus dikkati çekmektedir.İlki, mddenin birinci fırkasında yer alan "türklüğü" ifadesi, diğeri de yine aynı fıkrada verilen ceza ile ikinci fıkrada verilen cezaların farklı olması.

Önce birinci fırkayı ele alalım.Bu fıkrada kullanılan "Türklük", sözcüğü, bir kimlik ifadesidir.Geniş kapsamlıdır ve bir aidiyeti yoktur(yani bir devlete ya da bir ülkeye ilişkin değildir).Asya'daki diğer Türk cumhuriyetlerinin Türklüğü de bu kapsam içindedir.Bu sözcük içinde "soy" ya da "ırk" düşüncesi vardır.

Günümüz Türkiyesi'nde, artık halkımızın etnik köken farklılığı bir realite olarak kabul edilmiş ve ülkenin birlik ve beraberliği için "et tırnaktan ayrılır mı, biz onlarla kardeşiz" denmiştir.Bu mddenin, bu şekilde devam etmesi etnik kökeni farklı insanlarımız için bir haksızlık olmuyor mu? Kendini Türk hisseden ya da Türk sayan bir vatandaşımız "Hay senin Lazlığına ya da hay senin Kürtlüğüne..." gibi sözlerle başlayan küfür ederse ya da farklı bir şekilde onları aşağılarsa, bu fıkraya göre ceza almayacak mı? Ama, etnik kökenleri farklı insanlarımız
aynı veya benzer şekilde kendini Türk sayan vatandaştan birine küfür ederse ve onu aşağılarsa suç işleyecek ve ceza görecek.Bu tavır, kanun önünde eşitlik ilkesine aykırı değil midir? Ayrıca da, demokratik midir?

Bu nedenle birinci ve üçüncü fırkanın başında yer alan "Türklüğü" sözcüğünün kapsamının daraltılması ve yalnızca Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde yaşayan insanlarımızı içine alması gerekir.Ayrıca etnik kimlik olarak kendilerini farklı sayan diğer vatandaşlarımızı da kapsamalıdır.

Bu nedenle, TCK'nun 301.Maddesi'nin (1). ve (3). fıkrasında yer alan "Türklüğü" sözcüğü, Türkiye Cumhuriyet Devleti'nin tüm halkını içine alan, soy ya da ırkçılık algılanmayan bir ifade ile değiştirilmelidir.
Örneğin, "Türkiye milleti" veya "Türkiye halkı" ya da "Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı" denebilir.

Ayrıca, yine birinci fıkranın ikinci sözcüğü olan "cumhuriyeti" kelimesi de, genel anlamdan özel anlama indirilmeli ve "Türkiye Cumhuriyeti" olarak değiştirilmelidir.


X X X


Verilen farklı cezalara gelince;

Birinci fıkrada, Türklüğü, cumhuriyeti veya Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni aşağılayanlara altı aydan üç yıla kadar;

İkinci fıkrada, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini, devletin yargı organlarını, askeri veya emniyet teşkilatını aşağalayanlara ise altı aydan iki yıla kadar hapis cezası verileceği öngörülüyor.

Devletin kurum ve organları arasında ne gibi bir fark var ki, bazılarına yapılan aşağılama üç yıl, bazılarına yapılan aşağılama iki yıl hapis ile cezalandırılıyor? Bunun nasıl bir mantığı olabilir?

x x x

Bir başka taraf da, "Türklüğe" yapılacak aşağılama suçunun, "yabancı bir ülkede bir Türk vatandaşı tarafından" işlenmesi halinde cezanın "üçte bir oranında" artırılmasıdır.

Bu da, anlaşılması ve açıklanması oldukça zor bir husus.

Örneğin, Asya'daki bir Türk cumhuriyetinde iş ya da gezme amaçlı bulunan Türkiyeli bir Türk vatandaşı kendi ülkesinden bir Türk'ün "Türklüğünü" aşağılarsa tamam, sorun yok; ama aynı Türkiyeli Türk vatandaşı, bulunduğu bu yabancı ülkenin bir vatandaşına yönelik olarak onun "Türklüğünü" aşağılarsa ne olacak? Hakaret eden Türkiyeli Türk vatandaşı, bu kanuna göre mi suçlanacak?

Bu çarpıklık bile bu yasanın değiştirilmesi için yeterlidir.


X X X


Şimdi gelelim işin siyasi yanına.Bu maddenin değiştirilmesini kimler istiyor, kimler istemiyor; isteyenler neden istiyor, istemiyenler neden istemiyor?

* AKP ve DTP, bu kanunun değiştirilmesini istiyor.

AKP, Avrupa Birliği'nin benzer yasalarına uyum sağlamak için yasaların daha demokratik olması gereği ile bu maddenin değiştirilmesini istiyor.

DTP ise, yukarıda belirtiğim gibi etnik kökeni farklı insanlarımızın, bu yasanın dışında tutulduğu için değiştirilmesini istiyor.Yürürlükteki bu yasaya göre "Kürtlüğe" hakaretin ya da aşağılamanın sanki suç olmayacağını düşünüyor.


* MHP ve CHP bu kanunun değiştirilmesini istemiyor.


MHP'nin bu maddenin kaldırılmasını ve "Türklüğü" ifadesinin değiştirilmesini istememesi için onlara göre haklı denenler bulunabilir.Bu partinin, kültürel ve siyasal görüşü, izlediği ideoloji ve sahip olduğu milliyetçilik anlayışı
bu değişikliğe sıcak bakmalarını önler.

CHP'nin, bu konuda MHP ile aynı şekilde hareket etmesi ise şaşırtıcıdır.Çünkü, CHP'nin kültürel, siayasal görüşü ve izlediği ideoloji ve sahip olduğu milliyetçilik anlayışı MHP'den çok farklıdır.

CHP'nin "Atatürk milliyetçiliği" ile MHP'nin "Türk-İslam Sentezi milliyetçiliği" onları aynı konuda nasıl birlikte hareket etmeye yönlendiriyor acaba?

Yasayla ilgili diğer bir husus da, yasadaki suçlar için kovuşturma yetkisinin Cumhurbaşkanı'na verilmek istenmesidir.Bence bu yanlış, kovuşturma yetkisinin Adalet Bakanlığı'nda olması gerekir.

Avrupa Birliği'ne uyum sağlama bir yana, bu yasanın değiştirilmesinin, kendi insanımızın çağdaşlaşma ve demokratikleşme yolunda attığı adımlardan biri olarak kabul edilmesi gerekir.


Ama, işin gerçeğinde, "muhalefet olsun da, nasıl olursa olsun" mantığı varsa diyecek bir şey yok.



cdenizkent
 
Toplam blog
: 979
: 1425
Kayıt tarihi
: 11.12.07
 
 

İstanbul doğumluyum. İlk, orta ve lise öğrenimi İstanbul'da tamamladım. İstanbul Üniversitesi'nde..