Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Kasım '06

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Türk dizilerinde iyiler birazcık geç anlar?

Türk dizilerinde iyiler birazcık geç anlar?
 

Şu Türk dizileri yok mu adamı çıldırtır. Hadi hadi birbirimizi kandırmayalım. Herkes öyle ya da böyle bu dizilerden birini ya izliyor veya en azından izlemek zorunda bırakılıyor; tabii tabii hepimiz KAZAK erkeğiyiz:)). Başka alternatifleriniz de var tabii, ancak sürekli bilgisayar başına geçip de birşeyler yapacak veya sürekli kitap, dergi okuyacak halimiz yok elbet. Ben de göz misafiri oluyorum ara sıra.

İzledikçe de içim daralıyor:

-Ahhh daraldım valla, şimdi ayağa kalkıp sağı solu dağıtasım geldi.

Zaten millet olarak elimiz kolumuz bağlı olup bitenlere bakıp kalıyoruz. Birileri dünyaya ve insanlığa istediği yönü verirken, birileri bizim ekonomimiz, topraklarımız ve hatta geleceğimiz üzerinde planlar yaparken ve biz bunları göre göre sessiz kalırken bir de bu dizilerdeki iyilerin çaresizliği, kötülerin bitip tükenmek bilmeyen kötülükleri yok mu öldürüyor adamı.

İyi de neden bu çaresizlik hali ve saflık işlemiş içimize. Öyle ki bu dizi filmlerimize bile yansımış. Her dizi de zaten bir kötü vardır ve yine her dizi de bu kötü veya kötüler tarafından ezilen, hor görülen, itilen kalkılan iyiler vardır. Neden acaba? Bir dizide de kahramanımız en az kötü kadar zeki olsa, onun kadar iyi planlar yapıp dizinin başından sonuna kadar kötülere haddini bildirse olmuyor mu? Merak ediyorum acaba halkımız bu dizilere rağbet mi etmiyor?

Dizi kahramanızın adı Yılmaz. Sağolsun arkadaş adı gibi yılmıyor, vazgeçmiyor sevdasından. Güzel de ahh bu karakterimiz biraz daha zeki olsa. Adamın başına gelmeyen yok, ama onun olup bitenleri anlamaya bile aklı yetmiyor. Kahramanımız tutturmuş bir Filiz' dir gidiyor. Tamam güzel kardeşim, kız bir yere kaçmıyor, zaten seni de seviyor. O zaman biraz akıllı ol, sana bu kötüğü kim neden yapar önce onu bir anla, yapanı bul. Herifte zaten bir gariplik var; daha önce de bir oda dolusu sopa yedi, unuttu valla. Sanki adamın hayatında böyle sopa yemek sıradan birşey. Bu saatten sonra bu dizi nasıl biter bilemem ama bu zeka seviyesiyle bu iki sevgili elem ve keder çekmeye devam ederken bizler de komaya gireriz herhalde.

Oradan bir başka kanala geçiyorum. Buyur!, burada da acı çeken ağlayan başka bir kadın var, bir başka kanalda da diğer bir kadın. İyi de arkadaşlar zaten bizler ana haber bültenlerinde yeteri kadar ağlayan kadın, çocuk, erkek görüyoruz. Hem de bunlar gerçek acılar. Eğer ağlayan birilerini görmek istersem onlara bakıp en azından acılarına ortak olmak isterim.

Millet olarak biraz garip bir kimyamız var. Ondandır elbet, hem sevindiğine hem de üzüldüğüne içen herhalde başka nadide bir millet yoktur. Bu dizileri de bu kanallar kendileri için yapmıyorlar elbet. Birileri bu dizileri izliyor. Hemen:

-Başka seçenekler var da mı biz izlemiyoruz?

diyebilirsiniz. Üzgünüm ama size katılmıyorum, seçeneğimiz var. Şu an hemen hemen her ailenin evinde bir basit uydu alıcısı var. Bazı kanallarda çok kaliteli programlar da yapılmıyor değil. Yani olay tamamen bizim ne istediğimize bağlı.

Günün birinde bir Türk dizisinde hem güzel hem zeki, hem yakışıklı hem akıllı ve kurnaz kahramanlar görmeye, iyilerin de kötüler kadar zorlu olabildiğini daha dizilerin başlarından beri hissetmeye başlarsanız bilin ki bizler toplum olarak değişmeyi biraz becermişiz demektir.

Benim ömrün buna yeter mi bilmiyorum.:)))

Belki oğlum görür:)

Hoşcakalın..

 
Toplam blog
: 410
: 3283
Kayıt tarihi
: 13.04.06
 
 

Bilgisayar, elektronik, internet alanındaki son gelişmeler. Tüketici elektroniğindeki trendler. Otom..