Türk Dünyası Meseleleri

            Türk İslâm Sentezi ve Yeni bir Yorum İhtiyacı:

         Bilinenin aksine ta Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana Türkiye Devleti’nin temel ideolojisi Türk İslâm senteziydi. 1923’ten 1950’ye kadar bu çok fazla göze çarpmaz. Hatta çok katı bir lâik rejim uygulanmasına rağmen Diyanet İşleri Başkanlığı, İmam Hatip Liseleri bu dönemde kurulmuş, dini kurumlar ilgisizliğe terk edilmemiş, aksine çok sıkı bir devlet kontrol ve korumasına alınmıştır. Bu uygulamanın kökleri ta II.Sultan Mahmut reformlarına kadar gitmesine rağmen gerçek teorisyeni Ziya Gökalp ve onun “Türkleşmek, İslâmlaşmak ve Muasırlaşmak” düstürüdür.

1950’den bugüne kadar tam 70 yıldır geçici sapmalarla uygulanan temel ideolojinin Türk İslâm sentezi olduğunu hepimiz biliyoruz. Ancak son 15-20 yılda yaşanan transformasyonlar, kutuplaşma ve çatışmalar klasik Türk İslâm sentezinin artık çok eskidiğini, toplumun tüm kesimlerine hitap edebilecek bir biçimde reformize edilmesi gerektiğini göstermektedir.

Bunun nasıl olması gerektiğini bir sonraki yazımızda ele alacağız.

Türk Ligi – Türk Birliği:

İlk defa Kazanlı ünlü düşünür İsmail Gaspırali’nin “Dilde, fikirde, işte birlik” düstürü ile ortaya attığı Türk Birliği veya başka bir deyişle Pan Turanizm, Batı Avrupa’dan Çin’e kadar çok geniş bir coğrafyada adeta bir öcü kabul edilmiş, filizlenip canlanmasına asla izin verilmemiştir.

Zaten şu andaki dünya gerçeklerinde uygulanması mümkün olamıyacak “Tek bayrak altında toplama” yerine, günümüzdeki Arap Ligi gibi Bağımsız Türk Devletleri’ni bir araya getiren Türk Ligi bir türlü hayata geçirilememiştir. Türkiye ve hatta Bosna Hersek’ten, Kırgızistan’a kadar bütün Türk ülkelerine yarar sağlayacak bu organizasyon, başta Rusya, Çin ve ABD tarafından sürekli engellenmektedir. Tabiatıyla son dönemlerde Türkiye hükümetlerinin ilgisizliği de önemli bir faktördür.

Şu anda bu amaç için uğraşan, kafa yoran tek lider Kazakistan Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev’dir. Ancak ilerlemiş yaşını düşünürsek ondan sonra bu idealin tamamen tarih olma tehlikesi vardı. Temennimiz “Aksakal Nursultan’ın” ömrünün uzun,  düşlerinin gerçek olması.

Türk Spor Oyunları:

Yanlış hatırlamıyorsam, Özal’ın gayretleriyle gündeme gelip, bir iki küçük faaliyetle geçiştirilen Türk Spor Oyunları ve Türk Olimpiyatlarının tekrar canlandırılması, “ Türk Birliği veya Türk Liginin” hayata geçmesi açısından önemlidir. Her 4 yılda belli bir Türk şehrinde düzenlenecek bu oyunlar, uluslararası olimpiyatların bir yıl öncesine alınırsa iyi bir hazırlık fırsatı da olabilir.

Evvelemirde tüm bunlar Türkiye’nin çabalarıyla gerçekleştirilecek şeyler olup, ne yazık ki bu yönde bir siyasi irade mevcut değildir.