Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Aralık '08

 
Kategori
İlişkiler
 

Türk erkeği gördüğü kadından ne ister.

Türk erkeği gördüğü kadından ne ister.
 

Güzel sarışın çekici. Kim onunla beraber olmak istemez ki. Hele Türk erkekleri.


Türk erkeklerini inceliyorum. Anlamakta mümkün değil. Bir çıplak kadın resmini ya da canlısını görmesin. Ağzı öyle bir sulanır ki dilini çıkartır şöyle dudaklarını üzerinden gezdirir yalarcasına. Cinsel organı harekete geçmiştir. Artık onu kimse tutamaz. Ne yapar ne eder onunla beraber olmak ister. Yalan mı?

Şimdi burada duralım.

Bu Türk erkeğinin amacı nedir?

Ne istemektedir gördüğü kadınlardan?

Onunla beraber olmak mıdır amacı?

Ya da zevkini tatmin etmek midir?

Bir kadın düşünün. Ne kadar da ilgi çekse de onun da bir iç dünyası vardır mutlaka. Aşkı veya sevdiği ya da hayal ettiği biri olabilir. Sen ondan ne ararsın be adam. Sana yakışır mı hiç? Bir de eşini aldatan evli erkekler. Biraz da ondan bahsedeyim. Beraber olduğun kadın eşinden daha mı çekici ya da daha mı güzel de onun koynuna giriyorsun?

Kadının teni. Çekici ve güzel! Saçlar, gözler, rujlu dudaklar, göğüsler, meme ve meme uçları, kalçalar, bacaklar ve ojeli tırnaklar. Nihayetin de bacakların arasında ki erkeğe zevk veren o müthiş mağara.

Diyeceğim o dur ki bunlar erkek için çok mu önemli. Erkeğin kafasında ki odaklanan nokta hep kadınının bacakları arasında ki o mağarada bitmektedir. Neden acaba? Bu kadar zevke ve cinselliğe düşkün bir millet miyiz yoksa?

O kadın bize yani Türk erkeklerine biraz ilgi, şefkat göstersin, göz kırpsın içine gireceğiz neredeyse.

İlişkileri en güzel şekilde evlilikte yaşarız. Evliyseniz ve sevdiğiniz bir kadın varsa eviniz de bu evliliğin tadını çıkartın bence. Ama ne var ki bazı erkekler için bu geçerli değildir nedense. O evde dursun ben yedek bir tane bulayım derseniz. Nasıl yani. Bir gülle hayat sürmeyeceğini mi söylüyorsunuz? Bana göre sürerde sizi bilemem. Örneğin her gün köfte yenmez diyenler olup eşini aldatan erkeklerde vardır mutlaka. Yoksa o tip erkeklerden misiniz?

Daha doğrusu bunu yakıştıramadım size.

Bir kadına nasıl bakılmalı. Acaba bakmasını biliyor muyuz? A! O kadın ben de olacak her gün onu...! Böyle düşünen erkekleri tasvip etmiyorum açıkçası.

Ya evde ki kadın sizin köleniz mi yoksa? Öyle ya. Sizler yapıyorsunuz da o kadın da havuç mu topluyor sokaklar da yoksa lahana mı? O da güzel ve çekici. Çekiciliğini de dişiliğini de bir güzelce kullanır. Kullanmaz mı? Hem de nasıl. Senin eve getirdiğin paralarla Avon’dan mı yoksa makyaj satan yerlerden mi her neyse aldığı malzemelerle öyle bir güzel süslenir ki.

- Benim karım öyle şey yapmaz!

- Yapar.

- Yapmaz!

- Nereden biliyorsun yapmayacağını.

- Yapmaz dedim. Hele bir yapsın. Onu keserim, öldürürüm.

- Öldürür müsün?

- Evet. Bu bir namus meselesidir.

Nasıl yani? Şimdi sen eşini aldatacaksın ve aldattığın kadın da evliyse. Erkeği yok mu bu kadının. Yok deme. Bekâr bile olsa mutlaka bir ailesi vardır. Ve ailesin de bir erkek. Bir baba, bir ağabey ya da bir erkek kardeş mutlaka vardır. Onlar bile olmasa amca veya dayı. O kadının da, genç bir kızın da, eşi ya da ailesi senin gibi düşünüyor eşini veya kızını namus meselesi olarak kesip yani öldürürse. Öyle ya namus meselesi yaparak kadınlarınızı keserek sözüm ona kendi kanunlarınızla idam cezası vererek? Bu şekil de mi namus temizlenir. Şu yaşadığımız ülkenin kanunu ve adaleti varken ve cezayı da bu ülkenin hâkimi vereceğine sen mi cezayı kesiyorsun be adam. Söyle bakalım.

Özellikle birlikte yaşadığın, hayatını paylaştığın eşini, başının tacı yapacaksınız anladın mı? Daha doğrusus anlaştık mı? Bak şunu şöyleyeceğim sana. Eşine her gün sevdiğini söyleyeceksin, ondan etkilendiğini filan. Yatağa girerken güzel kokular sıkacaksın. O zaman eşin yanında güvende hisseder sana daha yumuşak ve sevecen yaklaşır. Eğer bir erkek bunları yaptığı takdirde hiç sanmıyorum ki gözü dışarılarda olur.

Benim Türk erkekleri genelde boş işlerle uğraşır. Lütfen uğraşmayın. Misal, sizler çıplak kadın teni göreceğinize, mağaralara girip define arayacağınıza, kendinize oyalayacak işler edinin. Elbette herkesin yapabileceği mutlaka bir iş vardır.

En azından yürüyüş yapabilir ya da bisiklete binebilirsiniz.

Ya da resim sanatıyla uğraşabilirsiniz?

Sesiniz güzel ise oluşturulan korolara katılır ve oralar da şarkılar söyleyebilirsiniz.

Paranız da var ve gezmeyi seviyorsanız turlara katılabilir memleketimizi tanıyabilirsiniz. “Çok okuyan değil çok gezen bilir” deyimini unutmayınız. Bununla beraber bir fotoğraf makinası ya da kamera alınız gittiğiniz yerleri çekiniz. Sonra herkesle çektiğiniz resimleri veya videolarınızı paylaşınız.

Gördüklerinizi yaşadıklarınızı birikimlerinizle biriktirip yazılar yazabilir sonra bunları derler kitap haline getirebilirsiniz.

Fırsat buldukça kitap ve gazeteleri de okumayı da ihmal de etmeyiniz.

Sevgi ve saygılarımla.

 
Toplam blog
: 540
: 3176
Kayıt tarihi
: 02.01.07
 
 

Hiç bir motorlu araca binmeyi sevemedim. Daha doğrusu sevdiremediler. Onun yerine iki tekerlekli ..