Türk halkı hazır….

Bence ok yaydan çıktı… Hükümet istemese de halk’a, kamuoyuna angaje oldu. Bundan sonra geri adımı kimse yapamaz..

“ABD ve Irak yönetimi PKK’yı Kuzey Irak’tan söküp atmazsa, bunu Türkiye yapar.. Artık laf değil eylem noktasındayız.. Uluslar arası hukukun verdiği hakları sınır ötesinde kullanırız.”

Başbakan televizyonlarda bütün dünyaya, asıl Türk halkına böyle söylüyor, kesin tavır alıyordu…

Her gün kaldırılan şehit cenazeleri, kamuoyunun tansiyonunu yükseltti.

Buna İsrail’in sadece bir erinin kaçırılması üzerine Filistin’e ve Lübnan’a girmesi, ortalığı kan gölüne döndürmesi, kimsenin gözyaşına bakmadan, kimseden korkmadan harekata devam etmesi, yüzlerce can alan PKK karşısında sessiz kalamayacağını halk bağırarak iktidara ve hükümete duyurdu…

"İsrail’in tek bir onbaşı eri için yaptığını, Türkiye yüzlerce ölen genç insanları, askerleri için niçin yapmasın?“ sorusu gündeme gülle gibi oturdu...

Halk patlayacak bomba durumuna sokuldu..

Hükümetin “gereken her şeyin yapılması için görevli kurumlara yetki verilmiştir“ açıklaması bütün dünyaya ve Amerika’ya artık dönüşü olmayan bir yola girildiğini göstermiştir...

Geri adım, siyasi iktidarın, AKP'nin iç kamuoyunda güvenini sıfırlar, iktidardan alaşağı eder..Kısaca, ok yaydan çıktı…

Üstelik ABD Büyük elçisinin gazetecilere “Türkiye Kuzey Irakta tek başına harekat yapamaz” ukalalığı, tansiyonu daha da artırınca, Başbakan Erdoğan “Buna kararı Büyükelçi değil, Türk hükümeti verir” sözleri hükümetini daha da zora sokmuştur.

Geri adım, bu kez Amerika karşısında eğilmek, korkmak gibi algılanacak, halk bunu asla affetmeyecek, her şeyin sonu olacaktır..

Türkiye’nin PKK’ya karşı olası harekatı konusunda verdiği sinyaller zamanlama olarak isabetli. Bütün dünya dikkati Lübnan’daki çatışmalar üzerinde toplandığı bir sırada Türkiye’nin sınır ötesi operasyonları için haklı olduğunu herkes bilmektedir..

ABD elçisinin “koşullar farklı” demesine gelince; tabiidir ki arada farklılıklar vardır ancak temel faktörler ve ilke aynen benzerdir..

Türk halkı sonu nereye varırsa varsın ,bu harekatı desteklemekte, gerekirse her türlü fedakarlığa kabullenerek, bu belanın, pislik yuvalarının temizlenmesini istemektedir.Siyaset üzerine bir çarpı işareti çizilir..

Uluslar ancak riskleri göğüsleyerek saygın olabilirler..