Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Ağustos '14

 
Kategori
Sivil Toplum
 

Türk Kooperatifçilik tarihine bir not : III

Türk Kooperatifçilik tarihine bir not : III
 

Mahmut Türkmenoğlu : “Aşılmayacak dağ yoktur, yeter ki ayağını yere sağlam bas”.


Prof. Dr. Ayhan ÇIKIN

E. Ü. Ziraat Fakültesi

BADEMLER KOOPERATİFİNİN ÇALIŞMA BİÇİMİ

Her işletmenin bir amacı ve bu amacını gerçekleştirmek için bir yönetim, yönlendirme sorunu vardır. Kooperatif işletmenin amacını saptama ve bu amaca ulaşmak için  izlenecek yöntemin literatürde de tam netlikle açıklanabildiğini söylemek güçtür. 1970’lerde ILO ve FAO öncülüğünde “Kooperatif İşletmeciliği” kavramını netleştirmek için  bir dizi projeler güdeme getirilmiştir. Mahmut Türkmenoğlu’nun Bademler Kooperatifindeki yönetim anlayışını ve uygulamalarının ayrıntılı bir şekilde incelenmesi, Türkiye’de tarımsal kalkınma kooperatiflerinin yönetimi açısından önemli ip uçları verebilir. Bu yazıda Bademler kooperatifinde gözlemlemiş olan  iki yaklaşımın aktarılmasıyla yetinilecektir:

Ortak Çalışma Düzeni

Bademler Kooperatifinin ana çalışma konusu, sera tesislerinin çalıştırılmasıdır. Sera tesisleri, kooperatifin mülkiyetinde bir üretim birimi olduğundan kooperatif işletme bir “üretim kooperatifi” niteliğindedir. Bu sistemin özü ortak çalışma ve geliri emeğe göre ortaklar arasında paylaştırmaktır. Bu sistemde önce kooperatifte “ortak çalışma yöntemine” uyma kararını benimseyen ortaklar belirlenir. Bu sistem içinde çalışanlara , çalıştığı gün sayısına göre “avans ücret” ödenecektir. Hesap dönemi bitiminde kooperatifin elde ettiği “net fazla”nın yarısı kooperatifin sermayesine eklenecek, geri  kalanın bir kısmı çalışan ortaklara işin miktarı ve kalitesi dikkate alınarak risturn olarak dağıtılacaktır. Kooperatifte kullanılan emek miktarını ölçme yöntemleri, ödeme şekilleri bizzat ortakların katılımıyla belirlenecektir. Sistemin özü “ çalışan da ortaklar, paylaşan da ortaklar” şeklinde somutlaştırılmıştı.

Parasal katkı yöntemi

Bu yöntem kooperatifin finansman sorununu  çözmek için geliştirilmiştir. Kişisel tasarrufu bulunan ortakların tasarruflarını kooperatife çekmek için önerilmiştir. Kooperatif, tasarruflarını banka yerine kooperatife getiren ortaklarına , en az banka faizi kadar getiri sağlamalarını garanti edecektir. Yıl sonu nihai hesaplar sonunda kooperatif işletmenin net kazancının bir kısmı kooperatife parasal katkı yapanlara tahsis edilebilecektir. Böylece ortak kooperatife verdiği parası karşılığında “banka faizi + fazladan düşen pay” şeklinde gelir elde edecektir[2].   Özellikle son çeyrek yüzyıldır gelişmiş batı ülkeleri kooperatiflerinin  dış finansman konusunda benzer yasal düzenlemeler yaptığı dikkate alınırsa, sistemin 1980’lerde Bademler’de uygulanması daha da ilginç bir görünüm kazanmaktadır.

1980’li yılların ilk yarsında ortaya konulan bu çalışma şeklini kooperatif yöneticileri şöyle somutlaştırmışlardır :

KENDİ TESİSLERİMİZDE

KENDİ EMEĞİMİZLE

KENDİ SERMAYEMİZLE

ÜRETELİM

ÜRETTİĞİMİZİ

KENDİ İRADEMİZLE

KATKIMIZ ORANINDA

BÖLÜŞELİM

Bu yöntemlerin kooperatif işletmede tam olarak uygulandığını söylemek mümkün değildir. Ancak kooperatifçilik teorisi ile son derecede uyumlu olan bu yöntemler, uygulamaya rahatlıkla aktarılabilecek yöntemlerdir.

Mahmut Türkmenoğlu, Bademler kooperatifinin çalıştırılması konusuyla sürekli meşgul olmuştur. Nitekim hasta yatağında bile kooperatif içinde teknik olarak, ekonomik olarak, sosyal olarak köyde neler yapılması gerektiği konusunda düşüncelerini sürekli arkadaşlarını mektuplarla iletmiştir. Köy ve kooperatif yöneticilerinin bu önerileri dikkatle inceleyerek belirli bir program çerçevesinde uygulamaya aktarmaları gerekir.

Sonuç

1960’larda dış ülkelere işçi göndermede, proje üreten ve uygulayan Köy Kalkınma Kooperatiflerine öncelik tanınması, Türkiye kırsalında kooperatiflerin hızla artmasında itici bir güç olmuştur. Bademler özelinde de bu olgu gözlemlenmektedir. Ancak bu oluşum, 1960’lar Türkiye’sinde  eğitim düzeyinin ilkokul düzeyini bile aşamadığı kırsal kesim insanının kooperatifçiliğin fiziksel ve düşünsel boyutuyla ilk kez ciddi bir şekilde karşılaşmasına neden olmuştur. Bademler bu karşılaşmada lideriyle, halkıyla daha hazırlıklı görülmektedir.  Buna rağmen Bademler Kooperatifi çeşitli güçlüklerle karşılaşmıştır. Kooperatifçilik olgusuyla ilk kez karşılaşan kırsal insanların bu hareketi hemen benimseyebileceğini kabul etmek mümkün değildir. Bademler kooperatifinin  uzun yıllar süren mücadelesinde yaşanan sorunlar Türk kooperatifçiliğinin de sorunlarıdır. Bu sorunları şöylece özetlemek mümkündür :

- Ortakların ve yerel halkın tasarruflarının kooperatiflere çekilmesinde karşılaşılan güçlükler;

- Kooperatiflerin teknik işlerini sürekli izleyebilecek, sorunları anında saptayıp çözebilecek proje üretebilen mühendislik, danışmanlık  hizmetlerini yerine getirebilecek teknik kadro istihdamında karşılaşılan güçlükler;

- Kredi alma işlemlerinin, yatırım teşvik işlemlerinin takibi, ihracat-ithalat konusunda gerekli hizmetleri yapabilen, resmi makamlar nezdinde  kooperatifleri rahatlıkla temsil edebilen uzman yönetici ve bürokrat istihdamında karşılaşılan güçlükler;

- Bazı gerekli ve zorunlu hizmetlerin bir ödeme gerektirdiğinin kırsal kesim insanında yeterince algılanamamış olması ;

- Mevcut  mevzuatı sürekli izleyebilen, bunların kooperatiflere getirdiği kolaylıkların ve/veya güçlüklerin neler olduğunu  kırsal kesim kooperatiflerine taşıyabilen gerekli  kişilerin /kurumların  olmayışı.

Aslında sorun tarımla köy ayrımının Türkiye’de tam olarak birbirinden ayrışmamış olmasından kaynaklanmaktadır. 1960’lardan buyana izlediği mücadele  ile Bademler Kooperatifi, Mahmut Türkmenoğlu öncülüğünde, köylülükten kurtulma mücadelesi vermektedir. Köylülükten kurtulmanın en önemli göstergesi “tarımın sanayileşmesi”dir.  Bugünkü seraları ile Bademler bu konuda çok önemli bir adım atmış , ama henüz bu süreci tamamlayamamıştır. 1975’de Bademler’e  gelen bir gazeteciye kooperatifte bulunan bir konuğun[3] dediği gibi  “gerçi köy sanayi kurulacaktır, ama bu sanayi tekelleşen sermaye ile hangi koşullar altında rekabet edebilecektir. (Orada) bulunan konuğun ortaya koyduğu gibi “… bu oldukça politik; her şeyden önce politik yapıyı belirlemek, ortaya koymak lazımdır”[4] Köy ölçeğinde sanayileşme yerine kırsal bölge düzeyinde ölçek büyüklüğünü göz ardı etmeyen bir sanayileşme üzerinde durmak daha gerçekçi olacaktır.

Bademler Tarımsal Kalkınma Kooperatifi, yukarıda sıralanan sorunların ortaya çıkmasında, çözümlenmesinde ve / veya çözümlenememesinde önemli bir örnekolaydır. Belki daha uzun süre de örnekolaylığını sürdürecektir. “Hem kırsal alanda kooperatifçiliği uygulamak isteyenler, hem de kırsal alandaki bu gelişmeleri engellemek isteyenlerin yararlanabileceği bir örnek..”[5]

 Dr. Ayhan ÇIKIN, Bademler, 25  Aralık 1992.

 

http://kooperatifcinindefteri.blogspot.com.tr/2012/04/turk-kooperatifcilik-tarihine-bir-not.html



[1]25 Aralık 1992.  “Bademler Köyü Kalkınma Kooperatifi’nin 30. Kuruluş Yıldönümü ve Mahmut Türkmenoğlu’nu Anma Toplantısında  Prof. Dr. Ayhan ÇIKIN tarafından yapılan konuşma

[2]Ne yazık ki Türkiye’deki ticari ve Bankacılık mevzuatı bu uygulamanın gerçekleşmesine izin vermemektedir.

 

[3] Yazıda adı verilmeyen konuk Dr. Ayhan ÇIKIN’dır.

[4] Dinç-Füsun TAYANÇ, “Bademler Köyü Kalkınma Kooperatifi : Dünü, Bugünü, yarını”, Milliyet gazetesi, 1975.

[5]Dinç-Füsun TAYANÇ, a.g.m.

 
Toplam blog
: 174
: 482
Kayıt tarihi
: 29.01.07
 
 

Şair ve bilim insanı (Tarım Ekonomisi). 1 Ocak 1946, Muğla doğumlu. 1968'de asistan olarak girdiğ..