Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Nisan '14

 
Kategori
Sinema
 

Türk korku Filmleri Tarihi

Türk korku Filmleri Tarihi
 

Türk Korku Filmleri


Türk korku filmleri sadeliğinde bir web araması yaptığınızda 25 civarı filmlik bir Viki netice almak gayet üzücü. Bunların neredeyse tümü, sanki başka bir konu kalmamış gibi cin teması üzerinden ilerliyor. 100 yıllık Türk Sineması cin-cinayet çemberinde dönmüş durmuş… Halbuki; sitemizde de daha önce belirttiğimiz Cellat konusu bile başlı başına mühim bir mevzu. Geçmişten günümüze neler yapılmış, aklımda durmasın sitemizde olsun istedim.
 
İlk Türk korku filmi Aydın Arakon’un yönetmenliğini üstlendiği, 1949 yapımı “Çığlık” adlı filmdir. Şimdilerde milyon tekrarlı bir konu olsa da; zamanın özgün çalışmalarından. Esrarengiz ve boş bir konakta geçen daha çok atmosferle vurduğu söylenen bir filmdir ve ne yazık ki hiçbir kopyası günümüze kadar gelememiştir.
 
Ders kitaplarına geçen Drakula İstanbul’da de ise, sivri dişleri gözüken ve insanları boynundan ısırarak kanlarını emen ilk vampir türü piyasada çıkar. Dünya’da bir

Türk korku filmleri sadeliğinde bir web araması yaptığınızda 25 civarı filmlik bir Viki netice almak gayet üzücü. Bunların neredeyse tümü, sanki başka bir konu kalmamış gibi cin teması üzerinden ilerliyor. 100 yıllık Türk Sineması cin-cinayet çemberinde dönmüş durmuş… Halbuki; sitemizde de daha önce belirttiğimiz Cellat konusu bile başlı başına mühim bir mevzu. Geçmişten günümüze neler yapılmış, aklımda durmasın sitemizde olsun istedim.

İlk Türk korku filmi Aydın Arakon’un yönetmenliğini üstlendiği, 1949 yapımı “Çığlık” adlı filmdir. Şimdilerde milyon tekrarlı bir konu olsa da; zamanın özgün çalışmalarından. Esrarengiz ve boş bir konakta geçen daha çok atmosferle vurduğu söylenen bir filmdir ve ne yazık ki hiçbir kopyası günümüze kadar gelememiştir.

Ders kitaplarına geçen Drakula İstanbul’da de ise, sivri dişleri gözüken ve insanları boynundan ısırarak kanlarını emen ilk vampir türü piyasada çıkar. Dünya’da bir ilktir. Set ekibinin hep birlikte sigara içerek üflemesi gibi acıklı “duman yaratma” sahneleri mevcuttur. Kazıklı Voyvoda ve Drakula arasındaki bağlantıya da değinilmektedir.

Bu klasik, iyi hasılat getirse de yapımcılar “pahalı prodüksiyon” diyerek bu tip filmlerden uzak durur. Sonrasında ise daha da sempatik olur kaygısıyla diyerek “Din-İslam” temasının ana karakteri “Cin ve Cinci Hoca” konusu üzerinden ekmek yenir. Belirttiğim gibi günümüzde dahi bu konudan vazgeçilemez. Orhan Erçin’in yönettiği 1954 yapımı Ölüm Saati adlı film ise türün yine ilk örneklerindendir. The Exorcist replikası “Şeytan” ise çoğumuz tarafından hatırlanır. Yönetmeni Metin Erksan verdiği röportajlarda, “Korku tarzına Türk halkının çok sıcak baktığı kanısında değilim. Belki bu yüzden korku türü az çekildi. Halkımız daha çok güldürü ve diğer türleri daha belirgin olarak kanıksıyor” demiş. Tayland korku sineması bile Dünya’da kabul görür yer edinirken bir filmi “sadece Türkler izler” mantığı ile çekmek çapınızın ne kadar olduğunuzu – kalitenizi gösterir.

Büyükada’da geçen bir hortlak öyküsü anlatan “Ölüler Konuşmaz ki” ise genç yaşta kaybettiğimiz rahmetli sinema yazarı ve araştırmacı Sadi Konuralp’ın depolardan bulup çıkarttığı bir eser. Yavuz Yalınkılıç’ın 1970'de çektiği filmde yine klasik konu üzerinden ilerleniyor. Her ayın 15'inde ortaya çıkarak cinayetler işleyen bir hortlak ve kasabaya yeni gelmiş genç bir çiftin faytonla tekinsiz bir malikâneye gitmesi… 1950'lerden 80'lere kadar kendi folklorumuzdan tek bir film yok görüldüğü üzere… Video için çekilen 80’lerin Türk Korku Filmleri çöplerini saymazsak 2000’li yılları buluyoruz “eh işte” işler izleyebilmek için. 

 
 
Toplam blog
: 14
: 3254
Kayıt tarihi
: 12.04.13
 
 

1979 İstanbul doğumlu. Bilgi Üniversitesi Medya ve İletişim Sistemleri mezunu. 2006-08 arası Vata..