Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Nisan '14

 
Kategori
Kültürler
 

Türk Kültürü'nde vampirlik inanışı

Türk Kültürü'nde vampirlik inanışı
 

vampir


Dirilerek mezarından çıktığına, başta insanlar olmak üzere diğer canlılara saldırıp kanlarını emdiğine inanılan canavar Vampir olarak isimlendirilir. 1970’li yıllarda Cihangir vampiri gibi olayları saymazsak kültürümüzde pek de etkili değildir. Korunmak için kazık kalbin hizasına çakılır; yürekleri kaynatmak kadar cesetlerin kellelerini uçurmak da etkin bir çaredir. Gümüş kurşun ya da sarımsak gibi diğer çareler de mevcuttur.

Dünyanın en prestijli tıp dergilerinden Journal of Psychotherapy and Psychosomatics, son sayısında dünyanın ilk kan emicisi olduğu tespit edilen 23 yaşındaki gencin tıbbi makalesini yayınladı. Evli olduğu bildirilen şahsın kan içme alışkanlığı yüzünden birçok sefer tutuklandığı belirtildi. Bilin bakalım memleket neresi? Denizli! Evet olay Türkiye’den. Yaratık sahibi de olduk hadi hayırlısı. 1985'de bir biyokimyacı, bu tip öykülerinin “eritropoetik protoporfiri” adlı bir kan hastalığına yakalanan insanlar yüzünden ortaya çıkmış olabileceğini savunmuş. Dediğine göre bu hastalığa yakalananların suratı – şekli şemali değişiyor, aynen Sinema’da izlediğimiz tipler gibi oluyorlar. Bazı bilim adamlarına göre de insan vücudundaki demir eksikliği kan içme isteği uyandırabilirmiş.

1823 de yasaklanıncaya kadar İngiltere’nin kimsesiz ölüleri, vampir olmaları ihtimaline karşı kalplerine bir kazık çakılarak ve mezarlarının başına bir haç dikilerek gömülürlermiş. Yahudi efsanelerine göre ise vampir bir çeşit hortlaktır ve kökeni kutsal kitaba dayanmaktadır. Aynada gözükmedikleri rivayet edilir.

19. yüzyıla ait Oxford sözlüğünde Vampir kelimesinin kökeninin Türkçe olduğu yazılır. Evliya Çelebi, bilinen meşhur seyahatnamesinde Kafkas illerinde senede bir kez çıkıp gökyüzünde birbirleriyle savaşan bazı yaratıkların varlığından söz eder. Her şeyi içine çeken manasındaki “Obmak” fiilinden hareketle; “Obur” kelimesiyle bu yaratıkları tanımlayan Çelebi; “Obur, Upır, Vampire” telaffuz değişikliğinin zaman içindeki temelini atar. Kabaca izah ediyorum. Kazan Tatarcası’ndaki “Upir” kelimesi konuyu kısmen destekler nitelikte.

Laz taksi şoförü Dursun’u kurban olarak seçip bedenine giren Drakula’nın yerli Sinema öyküsü mevcuttur. İsteyen bu 2012 model rezilliği internette izleyebilir. Bu arada son bir bilgi daha paylaşalım; ‘vampir hastalığı’ olarak da nitelendirilen Porfiria’nın Türkiye’deki tek adresi GATA - Gülhane Askeri Tıp Akademisi.

 
Toplam blog
: 14
: 3254
Kayıt tarihi
: 12.04.13
 
 

1979 İstanbul doğumlu. Bilgi Üniversitesi Medya ve İletişim Sistemleri mezunu. 2006-08 arası Vata..