Türk mühendislerin ürettiği amfibi zırhlı : 'Kunduz'

 

TSK'dan son zamanlarda birbiri ardına çok güzel teknolojik atılım haberleri duyuyoruz. Daha geçen gün "Samur" adlı bir aracı tanıtmışlardı. Şimdi de "Kunduz" adında bir başka aracı ve "Köprü Zırhlısı" tanıtılıyor.

 

Konuyla ilgili Türkiye gazetesinin haberi şu şekilde;

 

"TSK, Kunduz ve Kayseri'de üretilen "Köprü Zırhlısını" kullanıyor.

 

'Kunduz'a engel yok.

 

TSK, karada ve denizde giden Türk yapımı zırhlıyı kullanacak

 

Yüzde 100 yerli askeri araçlar "Samur" ve "Ural"dan sonra, "Kunduz" da tanıtıldı. Türk mühendislerin ürettiği amfibi zırhlı 'Kunduz' TSK'ya  hız katacak. Hem karada hem de suda harekete edebilen 20 tonluk Kunduz, zırhlı köprü aşırma cihazının kurulumu için gerekli zemin şartlarını hazırlıyor."

 

"Kunduz" tipi araçlar sadece savaş durumlarında değil, ileride kıyı kesimlerindeki inşaatlarda veya afet durumlarında, kıyılarda da epey iş yapabilir. Gerçekten ülkemiz için bunlar çok güzel gelişmeler, makine yapabilenler, her zaman yeni teknoloji geliştirme kapasitesine de sahip olurlar. Yeni teknolojiler de ülkeye her zaman başka başka kapılar açar.

 

Nedense böyle güzel haberleri medyada pek duymuyoruz veya nedendir bilinmez medya pek fazla önemsemiyor bu haberleri. Oysaki yapabiliyor olma becerisi bir ülke için çok büyük bir şeydir.

 

İki gün önce de uzaya yine bir başka uyduyu fırlattık. Uyduyu da Türk mühendisler gerçekleştirdi ama uydu bu sefer Kazakistan'dan fırlatıldı. Daha önce Çin'den gönderilmişti. Artık füze fırlatma sistemlerini, füze savunma sistemlerini de bizim kendimiz yapabiliyor olmamız lazım. Hatta bir ara 2023 yılında aya uydu gönderme gibi bir projeden bahsediliyodu. Neden olmasın ki? Bugün dünya devleri bunu yapabiliyorlarsa biz de istersek pekala yapabiliriz ama bunun için uzay teknolojilerine yatırım yapmamız, bilime, bilim adamlarına değer vermemiz ve bu yolda çok sabırlı olmamız lazım.

 

Bu başarılar ancak sağlıklı eko-sistemlerle, sağlıklı projelerle yakalanır. Türk insanının enerjisini sonuç vermeyen, kısır siyaset alanından, bilim alanına doğru mutlaka çevirmek lazım. Siyaset sorun çözmek için yapılmalı, yeni sorunlar yaratmak için değil. Bugün medyaya bir bakın, herkes çıkarı için gerçekleri çarpıtıyor. Şunu bilmeliyiz ki bundan kimseye bir fayda gelmez, zararı sonuçta millet öder. Oysa ki bilimden, bilimsel anlayıştan uzaklaşmamak, insanımıza sahip çıkmak, insanlarımızı ötekileştirmemek lazım.

 

Bugün kaya gazı olayı dünyada yeni çığırlar açıyor. Amerika enerji maliyetini bu yolla epey düşürdü. Türkiye'nin de epey potansiyeli olduğu söyleniyor ama nedense pek harekete geçilmiyor. Oysaki geçenlerde bir haber sitesinde okumuştum, İngiltere'de offshoreda (yani denizde) kaya gazı çıkartmak için çalışmalar yapılıyormuş. Bizde neden olmasın ki bu işler? Karadeniz'de, Marmara'da bence bu arayışlara mutlaka girilebilir. Çünkü Karadeniz'de de Marmara'da da doğal gaz çıkıyor, buralarda pekala petrol de bulunabilir. Çünkü petrolle doğal gaz birlikte bulunuyor genelde. Kaya gazı da bulunabilir. Türkiye'nin bu çabalara girmesi, enerjide yeni arayışlara yönelmesi lazım.

 

Yine yenilenebilir enerjide büyük teşvikler verilmesi lazım. Geçenlerde internette bir haber vardı. Amerika'da güneş enerjisi,  aynalar vasıtasıyla belirli nokatalara yönlendiriliyormuş ve burada su sistemlerinden buhar elde edilerek buhar, enerji üretiminde kullanılıyormuş, buradan elde edilen enerji de az buz bir enerji de değil, çoğu büyük termik santraldan, hidroelektrik santralinden bile büyük güçlere erişilmekteymiş.

 

Yine İsveç'le ilgili bir haber de yapıldı geçenlerde. Orada da ülkede çöp bitmiş. Ülkedeki çöplerden enerji elde ediliyormuş ve yakacak ve enerji üretecek çöp, ülkede kalmamış. Adamlar ithal çöp arayışına girmişler. Bunları dünya yapabiliyorsa bizim ülke de pekala yapabilir. Hatta daha iyilerini, daha  akla hayale gelmeyenlerini de yapabilir. Yeter ki isteyelim, insanlarımıza destek olalım ve  insanlarımızın önünü açalım. Yalnız bunları yaparken işin üçkağıdına da kaçmadan, çevreye ve insanlara da zarar vermeden, sürekli kamuoyunu bilgilendirilerek bu işler yapılmalı. Çok kazanacağız hırsı ile gizli saklı işler yapmak ve her yere zarar vermek de olmamalı. Her zaman uzun vadede ama sağlam kazançları, sağlam işleri yapmayı düşünmemiz lazım.