Türk öğretmenleri Almanya' da - 7 - ( Dernekli Günler )

Almanya’da çok sayıda Türk Derneği var. Bu derneklerin çoğunluğunu, Cami ve Spor Dernekleri oluşturuyor.

Dernekler arasında, bir birlik oluşamadığından, bu derneklerin Almanya’da bir ağırlığı ve etkinliği olmuyor.

Öğretmen olarak görev yaptığımız Almanya’da , her dernek öğretmenleri çıkarları doğrultusunda kendi tarafına çekmeye çalışıyordu.

O yıllarda, Almanya Büyük elçimiz, Sayın Onur Öymen’di. Dernekleri bir çatı altında birleştirme çalışması yapıyordu.

Bulunduğumuz Eyalette de “Türk Dernekler Birliği “adında çatı dernek oluşumu başlatılmıştı.

Spor dernekleri, kadın dernekleri ve cami derneklerinin bazıları bu oluşuma katılmışlardı.

Çok geniş bir mekan, dernek binası olarak tutulmuştu.

Biz öğretmenler bu oluşumu destekliyorduk. Bazı arkadaşlarımızda cami derneklerinin etkisinde kalarak soğuk ve isteksiz davranıyorlardı.

Bizzat, emek katkılarımızla, Türk Dernekler birliğini bir “Kültür Merkezi” haline getirdik.

Toplantı ve bayram kutlamaları için, büyük bir salon, kültürel etkinliler için bir sınıf, bizzat benim yürüttüğüm çalışmalar neticesinde bir büyük kitaplık oluşturduk.

Bayan öğretmen arkadaşlarında büyük katkıları oluyordu. İyi bir Türk mutfağı oluşturulmuştu

Artık tüm sosyal etkinliklerimizi burada yapıyorduk. .

Konuklara Türk misafir severliği en iyi şekilde gösteriliyordu. Türk hanımların yaptığı, dolmalara, böreklere, çöreklere, tatlılara, salatalara ve mezelere herkes bayılıyordu. En iyi Türk Şarapları da sunulmaya başlanmıştı konuklara.

Eyalet Başbakanı ve bakanlar, Ulusal ve dini bayram kutlama törenlerimize katılmaya başlamışlardı.

Bir keresinde de Eyalet Başbakanının, Nazım Hikmet’ten, Türkçe olarak bir şiir okuması hepimizi duygulandırmıştı.

Türk Dernekler Birliğinin etkinliği, faaliyetleri git gide artıyordu. Etkinliklere büyük katılımlar oluyordu.

Türkiye’den bir çok yazar ve düşünür, üç yüz kişilik salonumuzda konferanslar veriyordu. Türkleri ilgilendiren konularda yetkili ağızlar tarafından bilgilendirme toplantıları yapılıyordu.

Eyaletimizde okuma yazma bilmeyen Türklere okuma yazma kursları açılmıştı. Bu kurs başarıyla yürütülmüş, vatandaşlarımıza diplomalarını vermiştik.

Almanların bile hayran kaldığı bir merkez olmuştu. Ders dışında çoğu zamanımızı bu dernekte geçiriyorduk. Bazı arkadaşların derneğe karşı soğuk davranışları devam ediyordu.. İşleri olduğu, toplantılar olduğu zaman geliyorlardı. Geldikleri gibi de gidiyorlardı.

İki yıl dernek çalışmaları çok iyi gitti. Çok ünlü yazarlar, sanatçılar davet edildi. Alman makamları, Türk Dernekler birliğinin ağırlığını, gücünü hissetti.

Bu yükselme döneminden sonra, çatı dernekte yavaş yavaş çatlamalar oldu.

Önce bazı dernekler, özelliklede cami dernekleri, derneğin bünyesindeki bir odanın mescit yapılmasını istediler. Dernek bünyesinde toplantı günlerinde içki ikram edilmesine, içkili yemek davetlerine karşı çıktılar.

Bu karşı çıkanların içinde, dernekler birliğinin oluşumuna baştan soğuk davranan öğretmenlerde vardı. Gizliden gizliden bu işi yapıyorlardı.

Çok iyi niyetle başlayan ve çok büyük gelişmeler kaydeden, Türk Dernekler birliği, içten cami derneklerinin kışkırtmasıyla-kendi çıkarlarının yok olduğunu düşünerek- diğer bazı derneklerinde bu kışkırtmalara kanması neticesinde, çatıyı yıkmayı başardılar.

Muhalif öğretmenler ve muhalif dernekler başarıya ulaştılar.

Parça parça oldular ve cami köşelerine sıkışıp kaldılar.