Türk okulları

Yayıldıkları coğrafyaya göre sayıları az, imkânları sınırlı olmasına, bununla birlikte ellerinde de herhangi bir maddi güç ve kuvvet bulunmamasına rağmen Türk okullarının küresel barış adına dünya çapında bir ümit ve heyecan kaynağı olduğu rahatlıkla söylenebilir.

Yurtdışındaki Türk okullarını tamamıyla birer gönüllü kültür ve barış elçilikleri olarak tanımlayabiliriz.

Bu okullarda öğrenciler kendi ülkelerinin öngördüğü eğitim programının yanında dünya kültürüyle de ilgilenmekte ve Türk kültürünü öğrenmektedirler.

Bulundukları ülke içersinde ve uluslararası alanda aldıkları başarılarla popülaritesini artıran okullarda ülkelerin en başarıla öğrencileri eğitim görmektedir. Yani bu okullardan mezun olacak olan öğrencilerin gelecekte o ülke içersinde etkin bir görev alması muhtemeldir.

Bir ülkenin gelecekteki aydınlarının, siyasetçilerinin ve üst düzey memurlarının barış ve hoşgörü çerçevesinde yetiştirilmesi elbette dünya barışı adına oldukça sevindirici bir durumdur. Bu bağlamda Mevlana, Anadolu coğrafyasının yanında tüm dünyanın birleştirici bir gücü olduğu unutulmamalıdır. Mevlana, Yunus Emre ile birlikte derslerde ve sosyal faaliyetlerde etkin bir şekilde tanıtımı gerçekleştirilebilir.

Bütün bu saydıklarımızı toparladığımızda Türk okullarının evrensel hoşgörü ve barış adına önemi ortaya çıkmaktadır. Bu bağlamda evrensel fikirleriyle Mevlana bu okullarda en iyi bir şekilde işlenebilirse hem Mevlana’nın evrensel fikirleri şu anda ve gelecekte daha iyi anlaşılıp önerileri uygulanabilecek hem de dünya barışına daha büyük katkı sağlanabilecek.