Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Şubat '12

 
Kategori
Tarih
 

Türk olmakla iftihar etmek

Türk olmakla iftihar etmek
 

Mu kıtası


Ben Türklüğü ile iftihar eden Mustafa Kemal Atatürk’ün;“Ne mutlu Türk’üm diyene”Sözlerini kendine ilke edinen bir Türk kadınıyım. Gazeteciyim, yazarım ve turizmciyim. Sizlere Mu kıtasından söz etmek istiyorum.

“Ne alaka Mu Kıtası ve Türk’üm demek diyebilirsiniz.

Çok eskileri anlatmalıyım diye düşündüm. Buzul çağından önce yani günümüzden 30.000 ile 15.000 yıl öncesinden… Bilim adamlarının birçoğu araştırmalarında mevcut ve geçmiş medeniyetlerde ortak bir nokta bulmuşlar. Mukıtası. Ciddi kanıtlar elde etmişler. Sadece yazılı kaynaklar değil, imgelere, simgelere dayanan külterel tarihleri incelemişler. Edinilen bilgileri şöyle sıralamak gerekir.

 — İnsanoğlu ilk olarak orada var olmuş.

— Kuzeyden – güneye 3000 mil, doğudan – batıya 5000 mil kadar uzanan üç kara

parçasından uzanan büyük bir kıtaymış.

— Polinezya, Mikronezya ve Melanezya takımadalarını oluşturan adalar bu  kıtadan arta kalanlarmış.

— Bu kıtada 70.000 yıl önce tek tanrılı din varmış.

— Mu’lular başka kıtalarda koloniler oluşturmuşlar.

— En büyük imparatorluk başkenti Uygur İmparatorluğu’ymuş.

— Mu dininin öğretimini Naakaller adlı rahipler yaparlarmış.

— Sembolizme dayalı bir öğretimleri varmış.

— Mu dininde tanrı tekmiş, tekrar doğulduğuna inanıyorlarmış.

— Ra’ sözcüğü güneş anlamına gelirmiş.

— İmparatorlarına ‘Ra-Mu’ derlermiş.

— Dört ayrı ırktan oluşurlarmış.

— Yazı dilleri farklıymış ama konuşma dilleri aynıymış.

— Bugüne göre manevi alanlarda daha ileridelermiş.

— Telapati, durugörü, çift bedenleme, astral seyahat gibi olağan üstü yetenekleri varmış.

 Mustafa Kemal Atatürk Türk tarihinin ve coğrafyasının araştırılmasını istemiş.

İlkel diller uzmanı ve tarihçi Tahsin Mayatepek’i görevlendirmiş. Mayatepek’in raporunda Güney Amerika uygarlıklarından Maya uygarlığının dil ve kültürleriyle Anadolu ve Orta Asya kültürleri arasında ciddi bir benzerlik olduğunu bildirmiş. Atatürk, Tahsin Mayatepek’i Meksika’ya maslahatgüzar olarak atamış. Mayatepek;

 — Arkeolog William Niven’in Meksika’da yaptığı kazılarda bulduğu yaklaşık 15 bin yıl öncesine ait tabletlerin deşifrelerinden ve James Churchward’ın Hindistan’da bulduğu benzer tabletlerin çevirilerinden Atatürk’ü haberdar etmiş.

James Churchward’ın kim olduğuna gelince;

(Mu kıtasının bilinmesi ile ilgili çalışmaları var)

 James Churchwardingiliz bir asker, gezgin ve araştırmacı.

Bu araştırmacının birçok iddiası vardı. Ona göre;

 — Mu’nun yeri  kuzeyde Hawaii, güneyde Fijis ve Paskalya Adası olan yerlerdi. 64.000.000 nüfusa sahipti.

— Günümüzden 50.000 yıl önce, bu kıta teknolojik olarak çok gelişmişti. 

— Bu kıtaların kolonileri arasında Hindistan, Babil, Pers, Mısır ve Maya uygarlıklarının olduğunu söyledi. 

— Yeni Zellanda ve Hawaii’nde bu kıtanın parçalarından olduğu…

 İngiliz Albay ve gezgin Tibet’te uzun yıllar yaşamış ve ciddi araştırmalar yapmış. Tibet tapınaklarında yazı tabletleri bulmuş. Oradaki rahiplerle yakınlaşmış ve ondan bu tabletlerin neler içerdiğini öğrenmiş.

— Büyük Okyanus’ta, Asya kıtası ve Amerika kıtası arasında ve Avustralya’nın iki katı büyüklüğünde bir kıta olduğunu öğrenmiş.

— Bu tabletler ‘Naacal Tabletleri’ olarak bilinmiş.

Gezginci Mu için bu dili bizzat öğrenmesi gerektiğine inanmış, oradaki çok yaşlı bir Tibet rahibinden öğrenmiş. Araştırmalarını ciddi olarak daha da hızlandırmış ve derine indirmiş. Dr. William Niven tarafından Meksika’da ortaya çıkarılan tabletler üzerinde çalışmalar yapmış. O dili öğrendiği için tabletlerde yazanları da okuyabiliyormuş. Naga-maya dilinde yazılmış olan

1921 – 1923 yılları arasında Mexico City yakınlarda bulunan 2600 tablettekileri de.

Bu tabletlerin 12.000 yıldan daha eski olduğunu söylemiş.

 Çin’e ve çevre adalara kaçanların kitabelerinde;

“Kıtamız battı, biz de buraya kaçtık” yazıyormuş. Bu yazılar incelenmiş. 14 bin yıllık oldukları c14 karbon testleriyle sabitlenmiş.

Kıtaya ne olmuş da yok olmuş? Varsayımlara göre;

“Kıtanın altında yer alan gaz odacıklarının patlamalara yol açması neticesinde kıta milyonlarca kişiyle birlikte sulara gömüldü.

(Yaklaşık 64 milyon nüfusuyla sulara gömülmüş.)

 Türk sümerolog Muazzez İlmiye Çığ’ın bazı açıklamalarını iletmek istiyorum.

 “1920’lerden sonra Pakistan ve Hindistan’da İndus Kültürü bulundu. Burada bulunan yazılar uzmanlar tarafından okunamadı. Dil, mühür damgaları gibi simgelerden oluşuyordu. Ben o yazıları Etrüks ve Orhun yazılarıyla karşılaştırdım. İşaretler birbirinin aynısıydı.“

 Böyle diyordu kıymetli hocamız.  Ayrıca;

 Prof. Dr. Kazım Mirşan hocamız;

— Romanya’daki Attila hazinesi yazıtlarını,

— Prooto-Bulgar yazıtları,

— Sırbistan’daki Vinça-Tartaria yazıtları,

— İtalya ve Avusturya’daki Etrüks yazıtları,

— Fransa’daki Glazel yazıtlarının,

Türkçe olduğunu söyledi.

 Prof. Dr. Kazım Mirşan;

— Etrüsk yazısını dünyada ilk defa okudu.

— Orhon-Selene yazıtları üerinde incelemelerde bulundu.

— Onbinlerce yıllık Türk tarihini aydınlatıcı çalışmalar yaptı.

— Sölgentaş Mağarasında Türkçenin 16.000 yıllık izlerini buldu.

 Biz yine Muazzez İlmiye Çığ’ın bazı sözlerini aktaralım.

— Uygurlar, Mu İmparatorluğu’nun devamıydı.

— Mu’lar ise İnsanlığa uygarlığı öğreten millet.

— Mayalar ise Mu’ların devamı.

— Mu ilk uygarlık… Devamı Uygurlar.

 Şimdi artık toparlamam gerekiyor.

Mu uygarlığının kolonileşme hareketlerinde her iki ana kolonileşme hattının Anadolu ile bağlantısı olduğunu,

 — Mu halkının bir kısmının doğu koloni hattıyla Anadoluya gelip ilk atalarımızı oluşturduklarını,

— Batı  koloni hattı ise Büyük Türk devletlerinden biri olan Uygurlar’ın ataları olduğu,

— Mezopotamya bölgesindeki Uygarlıkların atalarını da Mu’dan göç edenlerin oldukları…

 Bu böyle sürüp gidiyor. O kadar çok örnekler, anlatılar varki…

Yazı M.Ö 16.000 yılında Türkler tarafından icat edildi.

Kürtçe'nin Ön-Türkçe'den sözcükler barındırdığı gibi bu sözcükleri Arapça ve Farsça'ya da taşımıştır.

Anadolu'da da Ön-Türkçe yazıtlar bulunmaktadır.

Latin, Yunan, Fenike ve Kril alfabelerinin Ön-Türkçe'den oluşmuştur.

Roma'nın küllerinden kurulduğu medeniyet olan Etrüskler Türk'tür. (Etrüskçe yazıtlar ilk defa 2004 senesinde Kazım Mirşan tarafından çözümlenmiştir.)

Etrüskçe Türkçe'dir

Skandinavya ve Avrupa'da 5000'den fazla Türkçe yazıt bulunmaktadır.

Mısır'daki eşteşlerinden 2000 yıl daha eski ve iki kat daha büyük olan ve şu anda yasaklanmış bölgede bulunan piramitler Türkler tarafından yapılmıştır.

Mu kıtası hakkında belgeler;

— Hindistan, Çin, Burma, Tibet ve Kamboçya’da bulunan yazılar, kitaplar, Naakal tabletleri, kitabeler ve efsaneler,

— Yukatan ve Orta Amerika’da bulunan eski Maya yazıtları, tabletler, semboller ve efsaneler,

— Pasifik adalarında özellikle Tahiti, Samoa, Tonga, Cook gibi adalarda bulunan arkeolojik kalıntılar,

— Meksika ve Meksiko City yakınlarında bulunan taş tabletler,

— Kuzey Amerika’da bulunan ilkel Amerikalıların yazıları ve kitabeleri,

— Eski Yunan filozoflarının kitabeleri,

— Pişmiş topraktan tabletler…

Mu uygarlığı, 12.000 yıl önce depremler ve volkan patlamalarıyla sulara gömülmüş. Mu’nun insanlığın anayurdu olduğunu, ilk insanın orada yaratıldığını, kolonilerinin dağılışını anlatmaya çalıştım.

Her yeni öğrenimimde edinimim hep aynı oluyor. Mutlaka Türk’lerle ilgili bir bilgi dünyanın neresinde olursanız olun, eski tarihleri incelediğinizde dikkatlice bakın, dünya genelinde kültürleri inceleyin, birçok dilde kullanılan ortak kelimelerin Türkçe’de ne kadar çok olduğuna dikkat edin.

Bütün bunların üstüne büyük kurtarıcı Mustafa Kemal Atatürk’ün hiçbir şeyi boşuna yapmadığını düşünün…

Haklıyım değil mi?

Ne mutlu Türk’üm diyene…

 Nazan Şara Şatana

 

https://twitter.com/#!/nazansarasatana

 

http:// http://www.facebook.com/#!/profile.php?id=100002892442552

 

 
Toplam blog
: 1731
: 4678
Kayıt tarihi
: 09.12.10
 
 

Turizmci; Genel müdür Yazar ; Romanlar, senaryolar müzikkaller... Sinema filmleri, TV filmleri.....