Türk şovenizmi karşısında Kürt etnik milliyetçiliği

İnsanlık tarih boyunca milliyetçilik adına yapılan pek çok katliama tanık oldu. İnsanların farklı toplumlar olarak ayrışmaya başlamasından bu yana milliyetçilik var olmuş ve her daim düşmanlıkların, savaşların, katliamların, terörün en temel sebebi olmuştur. Ekonomik rekabet, başka toplumların topraklarını işgal etme, sömürgecilik, asimilasyon, soykırım ve daha pek çok olayın kaynağında hep milliyetçilik var olmuştur. Yakın tarihte Faşizm ve Nazizime verilen kurbanlar, masum insanların sırf etnik ve dini kimliğinden dolayı fırınlarda yakılması, gaz odalarında acımasızca katledilmesi dahi milliyetçiliğin son bulması için insanların vicdan muhasebesi yapmasına yeterli olamamıştır.

Türkiyede yakın tarihte güya ülkeyi vatan hainlerinden koruma arzusunda olan pek çok caninin cinayetlerine tanık olmuştur. Hem Türk milliyetçiliği, hem güya Kürt davası adına aynı milliyetçi şiddetle masum insanlar kurban edilmiştir. Bugün Türkiye nüfusunun iki asli unsurunu oluşturan Türkler ve Kürtler arasında yaşanan ya da yaşatılan sorunlar da hep aynı siyasi nefretten doğmaktadır. Bir tarafta Kürtleri etnik olarak tanımayıp asimile etmeye çalışanlar,diğer tarafta Kürt sorununu terörle çözmeye, haklarını silahla kazanmaya çalışanlar. Barışı savunup terör ve şiddete yönelenler acaba barışı nasıl sağlayacaklar? Daha da vahimi bir başbakanın herkes Türküm demek zorunda değil dedikten hemen sonra Çanakkale'de tek millet açıklaması yapması. Bu başbakanın Gaziantep'te işsizlik yok, çünkü orada terör yok demesi de ayrı bir komedi. Halbuki işsizliğin sebebi terör değil, terörün sebebi işsizliktir. Olayı sadece Kürt meselesi olarak değerlendirenler, güneydoğunun sosyo-ekonomik kalkınmasına çaba sarf etmeyenler terörü nasıl bitirecekler? Bir de batıda tek millet nidası atıp, güneydoğuda milliyetçiliği bitirdik açıklaması yapıyorlarsa. Böyle çelişkili konuşmalar yaparak güneydoğudaki mitingleriyle övünen başbakan,diğer partilerin o bölgeye girememesini de bir aşağılama unsuru olarak kullanabiliyor. Tabii şu da bir gerçek ki, AKP, CHP, MHP ve BDP terörü, Kürt sorununu çözme, barışı sağlama konusunda aynı düşmanca tavırlara, milliyetçi söylemlere yönelmektedir. Halkın ise ısrarla bu dört partiyi meclise göndermesi milliyetçiliğin ciddi bir tehlike olarak sorunları çözmeye engel olarak var olacağını göstermektedir. Tabii bu partilere alternatif olabilecek meclis dışı partilerin de çoğunun onlardan pek bir farkının olduğunu söyleyemeyiz.

Kürt kimliğinin anayasada kabul edilmesi, güneydoğunun ekonomik kalkınması, işsizlik vb sorunları çözmek için güneydoğu öncelikli olarak Türkiye genelinde nüfus planlamasının uygulanması, devlet okullarında Kürtçe'nin seçmeli ders olması Kürt sorununu ve terörü çözmek için gerekenlerden bir kaçıdır. Barış savaşla, terörle değil, doğru politikalar uygulamakla sağlanır.