Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Mayıs '14

 
Kategori
Gelenekler
 

Türk'ün yaşam çizgisi

Tarih sahnesinde bakıldığında her dönemde her devirde toplulukların, devletlerin bilerek veya bilmeyerek yol açtıkları veya değiştirdikleri dönemler olmuştur. Örneğin;Osmanlının sebep olduğu eski çağın kapanıp yeni çağın açılması, Fransızların devrimleri, Amerikalıların devrimleri, Sanayi devrimi, Türk devrimi vs.

Bu devrimlerin neredeyse tamamına yakını dünya toplumlarına sirayet etmiş ve her birisi kendi özelinde değerlendirildiğinde belirli dönemlerde kuvvetli olarak hissedildikten sonra yerini başkaca gelişmelere devretmiştir. Bu dönemsel evrilmeler dünya toplumlarını genelde zenginleştirmiş, aydınlatmış, çağ atlatmış ve toplumlar bu gelişmelerden birer birer değil de hep birlikte etkilenmişler ve değişmişlerdir.

Ancak bu durum Türkiye'de biraz ters işlemektedir. Şöyle ki; toplumun tamamı ,toptan değil de herkes bireysel olarak ve sürekli evrim yaşamak yani diğer açıdan bu evrimleri beklemek zorunda kalmıştır. Yani Türkiye de neredeyse her bireyin yaşamak, gelişmek, toplum içinde yer edinmek için aşması gereken birden çok dönem ve çizgi oluşmuştur. Zaten münhasıran Türklere ait olduğunu düşündüğüm; "benim bir çizgim var kardeşim!!!" sözü de buradan türemiştir. Nedir bu çizgiler peki:

 

___İlk aşılması gereken çizgi: Daha doğmadan erkek mi kız mı olman gerektiğidir. Eğer doktor muayenesinde erkek olarak görünmüşsen tamamdır yırttın. Baklavalar dağıtılır, kurbanlar kesilir, müjdeler verilir...

Ama kız olduğun anlaşılmışsa gelme daha iyi; moraller bozulur burun kıvırarak "sağlıklı olsun da gerisi önemli değil" söylemleri başlar. Kız olmuşsan okula gitmen yasaklanır, sen yanlışlıkla dünyaya gelmişsindir, senin dünyaya gelmendeki asıl gaye köleliktir, sen aileye boşuna masrafsın, fazladan bir boğazsın. Hemen evlenmen ve evden gitmen gerekir. Kusura bakma Devlet'in ayıbını senin yüklenmen gerekir. Peygamberin bile tam anlamıyla yıkamadığı bu karanlık zihniyeti aciz devlet!! Değil de senin gibi güçlü bir kızın! yıkması gerekir.Yoksa sana yaşamak haram.

___İkinci aşılması gereken çizgi (erkekler için): Erkek olma aşamasıdır yani sünnet aşaması. Müslümanlığın zorunlu koşulu olması dışında, cinsiyet olarak Allah'ın seni erkek olarak yaratması yeterli değildir. Sünnet olmazsan erkek olamıyorsun, adam olamıyorsun, her yerde rezil oluyorsun vs...Bu aşamayı geçmen gerekir.

 

___Üçüncü aşılması gereken çizgi : En önemli aşama askerlik aşamasıdır. Askerliğini yapmazsan işe giremezsin, kız vermezler, para kaçıranlar, mal kaçıranlar memleketi bir kalemde pazarlayanlar hain değil ama sen devlet nezdinde kaçaksın vatan hainisin, toplumdan dışlanırsın... İstersen en iyi okulları bitir, en kaliteli eğitimi al ama hiç bir şeye yaramazsın. Yani illa devlet en güzel dönemlerini çalacak ve yerine de hiçbir şey koymayacak, para kazanamayacaksın kısacası tek taraflı fedakarlık yapmak zorundasın. Devir bilim , ilim, teknoloji devri olmasına rağmen senin gelişmişlik düzeyin ne olursa olsun önemli değil askerde yatıp sürünmen, sağını solunu öğrenmek gererek. Askerlik vatan görevidir, zorunludur ama aldığın eğitimle, birikiminle, alın terinle millete yaptığın hizmet hep kendi cebinedir. Bu aşamayı da geçmezsen olamaz.

 

___ Dördüncü aşılması gereken çizgi: Evlilik aşamasıdır. Askerlik yapıldığı için çalışamamışsın doğal olarak para pul yok ama önemli değil artık evlenmen gerekir. Evlilikte keramet vardır ama devlet yardımı yoktur. "Hele bir evlen para kazanırsın" denir. Sen kazanmak için çabalarken bir de bakarsın ki en güzel dönemler çocuklarını saraylarda evlendiren, sözüm ona devlet büyüklerinin, devletin ayıbını kapatmaya çalışmakla geçmiş, ömür bitmiş gitmiş....

 

İşte Avrupa toplumlarının aksine bizde bu aşamaları bireylerin kendileri aşmak zorundadırlar. Aslında devletler gelişir ve mukabilinde toplum yani bireyler de topyekün gelişir. Ama maalesef bizde bireyler devlete rağmen gelişmelidir. Çükü bizde sadece devlet zenginleşir.

Günün birinde bu çizgiler aşılabilirse insanlar devletle, toplumla savaşmak zorunda bırakılmak yerine özgürce yaşayabilirse, insanların kendi potansiyellerinin farkına varmalarına izin verilirse belki o zaman Türkiye de muasır medeniyetler çizgisine ulaşır.

Aslında bu kadar şeyi söylemek de anlamsız çünkü büyük lider Mustafa Kemal ATATÜRK yıllar önce çok kısa özetlemiş bu yazılanları ve demiş ki: ”EY TÜRK EVLADI MUHTAÇ OLDUĞUN KUDRET DAMARLARINDAKİ ASİL KANDA MÖEVCUTTUR. ”Yeterki bunun farkına varılsın ve gaflet uykusundan uyanılsın.

 
Toplam blog
: 8
: 640
Kayıt tarihi
: 29.04.14
 
 

Adalet Mülkün Temelidir ve mutlaka bir gün herkese lazım olacaktır.... Hak öyle güzeldir ki bir g..