Türkçe ve İngilizce'nin ortak meyvesi: Türkilizce

Anadilimiz Türkçe, babadilimiz İngilizce olunca... Tabi ataerkil bir toplumda yaşayınca... Konuştuğumuz dilin Türkilizce olması kaçınılmaz oluyor.

Buraya kadar her şey normal görünüyor. Yani olması gerektiği gibi. Sonuçta, annenin de babanın da genlerinden almış az biraz. "yoq daha neler" mi dediniz? Ama globalizasyondan kaynaklanan bir trend bu, ne yapalım yani? Sewiyorum ben böyle uchuk laflar etmeyi ishte!

Aman Allah'ım neler yazıyorum ben, kaybettim kendimi! Bugüne kadar hep eleştirdiğim hadiseyi gerçekleştiriyorum sanırım... Beni de kendilerine benzettiler en sonunda!

Birçok insan bu "Türkilizce" denen özentili dili kullanmayı bir marifet sayıyor. Daha kültürlü ve seçkin oldukları hissine kapılarak kendi egolarını bu şekilde tatmin etmeye çalışıyorlar. O kadar kalabalıklar ki, onların arasında ezile ezile onlara benzemekten korkuyorum. Cep telefonundan mesaj gönderirken imla kurallarına dikkat ettiğim için alay konusu olduğumdan beri sözcükleri kısaltarak yazmaya başladım mesela. "Okuyacağım" yazdığımda, insanlara haftalarca anlatacak malzeme vermek istemediğim için, "Okuycam" yazmaya başladım. Ben bunu yapmaktan utanıyorum, oysa herkes Türkçe'yi katletmekten adeta zevk alıyor!

Bu konuda yazılmış yüzlerce blog var bu civarlarda, 2-3 tanesi de bana ait. Bu konu ne kadar çok kişiye ulaşırsa ulaşsın, değişen pek bir şey olduğunu sanmıyorum. Dış kuvvetler dilimizi çepeçevre sarmışken, ve çember giderek daralmaktayken kaçış giderek zorlaşıyor.

Aslında bir virüs gibi bir şey bu. Bir film izlemiştim, bilimsel bir deney yapılırken yapışkan bir madde, temas ettiği insanları ele geçiriyor, o insanlar da virüsü diğer insanlara bulaştırıyordu ve gittikçe kalabalıklaşıyorlardı. 5-6 kişilik bir grup da bu duruma son vermek için ellerinden geleni yapıyordu.

Burada da benzer bir durum söz konusu. Türkçe'nin yozlaşmasına, zehirlenmesine ve özünden uzaklaşmasına sebep olan virüs her geçen gün hızla yayılıyor. Korkarım benim gibi düşünen bir avuç insanın da bu virüse karşı dayanma gücü gün geçtikçe tükeniyor.

Az önce bahsettiğim filmde, o virüs savaşı kaybediyordu. Ama o sadece bir film. Gerçek hayatta iyiler değil, sadece güçlüler kazanır. Bakalım virüs mü güçlü biz mi... Kim bilir?!

<özlem boral="">