Türkçe'yi İngilizce yapmayalım

Her dilin kendine has bir tadı, tuzu, aroması vardır. Yabancı biri Türkçe'yi öğrense bile dildeki nüansları yakalayamaz. Telaffuzları tam yapamaz.

1945 yılından sonra Amerikan kültürünü bir matah sanıp olduğu gibi almaya başladık. Temel eğitimden itibaren İngilizce eğitim yoluna saptık.

Güzel dilimiz Türkçe'yi küçümsedik, geliştirmedik. Korumadık. Ürün markalarını, işyerlerini, binaları İngilizce özentisi sözcüklerle adlandırdık.

Türk Einstein'ı olarak nitelenen Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu yazdığı kitaplarında ve röportajlarında Türkçe'nin nasıl yok edildiğini nezih bir dille anlatır. Attila İlhan, Erol Manisalı, Özdemir İnce, Melih Aşık, Yılmaz Özdil, Nihat Genç, Hıfzı Veldet Velidedeoğlu, İlhan Selçuk gibi aydınlarımız yıllardır Türkçe'nin yok oluşa gittiğini seslendiriyorlar. Ancak bunları pek dikkate alan yok.

Sağcı, solcu, liberal, milliyetçi, ırkçı, İslamcı, muhafazakar, Marksist, sosyalist, kapitalist düşünceye mensup insanlarımız Türkçe'yi korumak için yeterli özeni göstermiyorlar.

Medya'da Borsa İstanbul (doğrusu İstanbul Borsası), elektrik süpürgesi (doğrusu elektrikli süpürge), Hotel Ankara (doğrusu Ankara Oteli), off günü (doğrusu izin günü), start aldı (doğrusu başladı) vb. gibi Türkçe'ye aykırı söyleyişlere hoşgörüyle bakamıyorum.  

 Ali Özdemir / Eğitimci - Yazar - Yayıncı

Web: www.aliozdemir.net

Tlf.: 0505 220 83 85 (TC) – 0533 838 60 97 (KKTC) - 0542 885 34 78 (KKTC)

E-posta: aliozdemir@e-kolay.net