- Kategori
- Dil Eğitimi
Türkçede adlandırma
TÜRKÇEDE TARTIŞMALI KONULAR,TÜRKÇE- EDEBİYAT ÖĞRETİMİ SEMPOZYUMU, EYÜBOĞLU EĞİTİM KURUMLARI,3 MAYIS 1997
Türkçede anlam, anlatım dilin işlevini kapsar.Anlam , anlatım şu başlıklar altında ele alınabilir:
1.Metin / bölümce (paragraf)
2.Yargılı anlatım / tümce
3.Yargısız anlatım / belirtme öbeği
4. Sözcük
Türkçe adlandırmada bu sıralamayı izlemeliyiz.
METİN / BÖLÜMCE
Anlatım, söz ya da yazıyla gerçekleşir. Her dilin anlatım düzeni ayrıdır. Bu bakımdan Türkçe duyup düşünmek, Türkçe anlamak, Türkçe söyleyip yazmak Türkçede adlandırmayı gerektirir.
Örneğin,
“Halkın sevgisi / zaman zaman / doğruluğa ve bilime aykırı yollar tutuyor tutmasına; halkın gerçek düşmanlarını dost gördüğü oluyor olmasına. Yürekler acısı bir gerçek bu.”
( Sabahattin Eyüboğlu,Mavi ve Kara, 94’ten )
Bu bölümcede iki yargılı anlatım, bu anlatımın içinde de belirtme öbekleri yer alıyor. Bölümcede üzerinde durulan “sevgi” yazının konusu, Yazarın kavratmak istediği “Sevgi, halkı aldatışlara yöneltiyor.” yargılı anlatımı ise yazının anadüşüncesidir. Ayrıca anadüşünceyi destekleyen, “Halk, gerçek düşmanlarını dost görüyor.” “Bu algılama üzülecek bir durum.” “Halk bilime aykırı doğru olmayan tutumlar sürdürüyor.” tümceleriyle anlatılanlar da yardımcı düşünceler olarak adlandırılır. Yazar, konusunu gerçekleşebilen yönde ele almış. Konunun bu yönü görüş açısı olarak değerlendirilir.
İşte, bir metni / bölümceyi anlamca, “konu, anadüşünce, yardımcı düşünceler, görüş açısı” olarak adlandırmış olduk.
Türkçe anlatımda adlandırmayı tümce / yargılı anlatım, belirtme öbekleri / yargısız anlatım, sözcük, boyutunda sürdürelim.
TÜMCE
Tümce ya da yargılı anlatım sözcüklerin bir yüklem çevresinde öbeklenmesidir. Sözdiziminin üst birimidir. Yalın, bileşik anlatım özelliği gösterir.
1. Halkın sevgisi zaman zaman
ööb btöb
doğruluğa ve bilime aykırı yollar tutuyor.
bsiznöb y
2. Yüzyıllar boyunca dilimiz,
btöb ö
onlar / ö
blin y btöb
--------- ------------ -----------------------------
Türkçeyi sevmeyenlerin / inatçı tutumları yüzünden
btöb
--------------------------- / -------------------------------
yan tümce temel tümce
başka diller karşısında yenilgeye uğramıştır.
dtöb yöb
( Ahmet Miskioğlu, Yazınımız, Dilimiz s. 12 )
Her iki tümcede yer alan sözcük, belirtme öbekleri yargılı anlatımda değişik görevler üstlenmişlerdir. Bu görevler tümceler üzerinde gösterildi.
Sözcükleri, belirtme öbeklerini görevleri, türü yönünden belirlemek bir biçimsel adlandırmadır. Aynı biçimsel adlandırmayı tümcede “yapıca, yüklemin yeri, yüklemin soyu, anlamca” olarak da sürdürebiliriz.
1. Tümce
Yapıca : yalın
Yüklemin yerine göre : kurallı
Yüklemin soyuna göre : eylem
Anlamca : olumlu
2. Tümce
Yapıca : bileşik
Yüklemin yerine göre : kurallı
Yüklemin soyuna göre : ad
Anlamca : olumlu
Yalın, tek yargı bildiren; bileşik, birden çok yargı bildiren; eylem, yüklemi eylem olan; ad, yüklemi ad olan; kurallı, yüklemi sonda olan; devrik, yüklemi sonda olmayan; olumlu, yargı gerçekleşmiş ya da gerçekleşebilir; olumsuz, yargı gerçekleşmemiş ya da gerçekleşmeyebilir.
Tümceyi adlandırdıktan sonra sırasıyla tümce içinde yer alan belirtme öbekleri ve sözcük üzerinde duralım.
BELİRTME ÖBEKLERİ
Ad soylu sözcüklerin kavramlar arası ilişkilere dayanarak bir yüklem olmaksızın doğrudan doğruya kendi aralarında oluşturdukları öbeklerdir. Bu öbekler yargısız anlatımlardır. Sözdiziminin alt birimidir.
Bu dil birimi kavramları açıp genişletir, belli eder. Kimi öbeklerde (bağlaç öbeği) öğelerden biri diğerinin anlamını etkilemez.
Her belirtme öbeği bir bütündür; tek sözcük gibi işlem görür.
Dilimizde belirtme öbekleri genel başlığı altında yer alan yargısız anlatımları şöyle adlandırabiliriz:
1 . İyelikÖbekleri :
Ad Tamlaması ,
Adıl Tamlaması
2. Niteleme Öbekleri
Önad Tamlaması
San Öbeği
Sayı öbeği,
Belirteç Öbeği
3. Çekim Öbekleri :
Ad öbekleri,
İlgeç Öbeği
Eylem Öbeği
4. Bağlaç Öbeği
5. Ünlem Öbeği.
6. İkileme Öbeği
halkın sevgisi : belirtili ad tamlaması
İki ad, yeni bir adı, öbekleşerek özel bir anlatımla üstlenmiş.
halk sevgisi : belirtisiz ad tamlaması
Bu öbekleşmede özel değil genel bir anlatım söz konusudur.
Yukarıda sıralanan “ad tamlamaları” birer “iyelik öbeği”dir. İyelik öbekleri (ad, adıl tamlamaları) belirtme öbeği içinde yer alır.
benim evim , senin evin, bizim yurdumuz : adıl tamlaması
Ad tamlamasında birinci öğe (tamlayan / belirten) adılsa bu iyelik öbeği adıl tamlaması olarak adlandırılır.
zaman zaman
iöb
doğruluğa ve bilime aykırı yollar
Bu örnekte iç içe öbekler yer almış.
doğruluğa ve bilime : bağlaç öbeği (bağöb)
doğruluğa ve bilime aykırı : ad öbeği (aöb)
doğruluğa ve bilime aykırı yollar : önatam
yürekler acısı bir gerçek
öna a
önatam
yürekler acısı
bten blen
bsizatam
bir gerçek
öna a
önatam
Örnekte tamlamalar iç içe yer almış.
Yürekler acısı bir gerçek
bsizatam önatam
önatam
Karma tamlama, önad ve ad tamlaması iç içe yer almış.
Örnek birinci tümcede yer alan “ doğruluğa aykırı, bilime aykırı” ad öbeği olarak gösterilmişti. Bu örnekte olduğu gibi durum ya da iyelik eki almış adın bir başka adla - önad göreviyle kullanılmaya elverişli - oluşturduğu öbeği ad öbeği olarak adlandırırız.Bu öbekçekim öbeği içinde yer alır.
Ad Öbekleri :
1.Yönelmeli Ad Öbeği
bilim-e, doğruluğ-a aykırı, yaşam-a sevdalı
2.Kalmalı Ad Öbeği
yük-te hafif, beş-te beş, paha-da ağır
3.Çıkmalı ad Öbeği
özgürlük-ten yoksun, konak-tan büyük
4.Belirtmeli Ad Öbeği
elli-y-i aşkı, yetmiş-i geçmiş
5.Katılmalı ad Öbeği
beni-im araba, sen-in kız
Bu ad öbeği iyelik öbeklerinden gelmedir.Birinci öğe iyelik ilgisi kurma özelliğini yitirmiş.
6.İyelikli Ad Öbeği
ağz-ı küçük, çene-s-i düşük
İyelikli ad öbeği iyelik eki almış bir adla önad niteliğinde yalın bir addan oluşur. İyelikli ad öbeği önad tamlamasının ters çevrilmişine benzer. Örneğin, küçük ağız, düşük çene vb. İyelikli ad öbeği, anlatım değeri bakımından “-li” eki almış önad tamlamasına denk düşer. Örneğin, küçük ağızlı, düşük çeneli vb.
Cahit Külebi’nin bir şiirine kulak verelim Şiire geçmeden “kulak verelim” belirtme öbeğine bakalım. Bu belirtme öbeğinde ad (kulak) ile eylem (ver-) öbekleşerek eylem öbeğinioluşturmuşlardır. Bu eylem öbeği çekim öbekleri içinde yer alır. Öbekte sözcükler değişmeceli anlamda kullanılarak deyimleşmişlerdir.Çekim öbeği, ad, eylem, ilgeç bir adla öbekleşerek oluşur. Örneğin, can-a yakın (ad öbeği), bana göre (ilgeç öbeği), kulak ver- (eylem öbeği)
Şimdi şiire kulak verebiliriz :
Bir mavi balon mudur yaz?
İçi sevi dolu yolculuk.
Kurtar beni artık ey çocuk!
Dişleri paptyadan beyaz.
Şiirin son dizesinde iç içe ad öbeği yer almıştır.
dişler-i papatya-dan beyaz
ia önanita
iaöb
papatya-dan beyaz
ça önanita
çaöb
bir mavi balon
öna a
önatam
mavi balon ey çoçuk
öna a ün a
önatam ünöb
bir mavi balon : zincirleme önad tamlaması
Önad tamlamasında sözcükler tür olarak addır. Adlar niteleme ve belirtme işleviyle birbirinin önünde yer alır. Böylece önad tamlaması oluşur. Önadlar yaptıkları işlevden dolayı önad olarak adlandırılır. Önad adın önünde yer alan addır. Belirtme öbeklerinde yer alan sözcükler gerçek anlamda kullanılmıştır.
Örneğin,
Güzel, ne güzel olmuşsun / ne güzel
ad belirteç ni b n b
böb
güzel kızlar güzeller
öna a aöna (adlaşmış önad)
önatam
Doğrudan bir varlığı karşıladığı için “ güzel ” addır.
Adlaşmış önad kullanımı ad olan önadın ada dönüşü anlamındadır. Önadların ad olduğunu biraz önce belirtmiştik.
Önad görevli sözcük “güzel ”, eylemi belirtince belirteç olarak adlandırılır. Nitelik belirteci “güzel” nicelik belirteci “ne” ile de güçlendirilerek belirteç öbeği oluşturmuş.
yüz beş : 100+5=105
bs ks
söb
Sayı öbeği, sayı adlarıyla kurulan sözcük öbeğidir. Sayı öbeklerinin tersi önad tamlamasıdır.
beş yüz : 5.100= 500
öna a
önatam
Sayı öbeği toplama, önad tamlaması çarpmadır.
Gelsinler de Mestan Ağa’yı görsünler.
( Orhan Kemal)
Ali Baba’dan başka bu işi anlayacak yoktur, Hakim Bey
( Sait Faik Abasıyanık )
Mestan Ağa Ali Baba Hakim Bey
kia saa kia saa saa saa
sanöb sanöb sanöb
San, kişinin toplum içindeki özel yerini gösterir. Bu bakımdan nitelik kavramı taşır. Soyadlar da san değerindedir. Ad soyad bir san öbeğidir.
San bildiren sözcükler addan önce gelirse önad tamlaması kurar.
Örneğin,
Doktor İsmet Bayan Suna Bay Umut
öna a öna a öna a
önatam önatam önatam
Önad tamlaması, belirteç öbeği, sayı öbeği, san öbeği niteleme öbeği içinde yer alır.
SÖZCÜK
Anlamı ya da görevi olup dil içinde tek başına kullanılan sesbirliklerine sözcük denir.Sözcükler ortak anlaşma ürünüdür.Yapısalcı Ferdinand de Saussure’e göre sözcük bir göstergedir.Sözcüğün duyumsal yönü gösteren, iç yönü gösterilen olarak adlandırılır. Örneğin, “y.a.p.r.a.k” ses dizileri gösteren, karşıladığı kavram ise gösterilendir. Sözcükle nesne arasında sesçe bağıntı yoktur.
( D. Aksan, Anlambilimi ve Türk Anlambilimi )
Örneğin, “yaprak” sözcüğü başka dillerde başka seslerle yansıtılır.
Sözcüklerin gerçek kimlikleri kullanıldıkları yerde belirlenir.
Örneğin,
Babası için pazardan armut aldık.
Tümcede, “ baba, pazar, armut ” nesneleri karşılayan, anlam bildiren sözcüklerdir. Tümcede yer alan “ için “ tek başına anlamı olmayan anlam bildiren sözcükler arasında anlam ilgisi kuran sözcüktür.
Sözcüklerin ele alınan tümcede anlamlarına göre bölümlerinin, yapılarının, çekimlerinin gösterilerek belirtilmesi sözcük çözümlemesi olarak adlandırılır.
Bu çözümlemede :
Sözcüklerin kaynağı ( Türkçe, Fransızaca vb. ), türü ( ad, önad, adıl, belirteç, bağlaç, ilgeç, ünlem, eylem vb.) , yapısı ( yalın, türemiş, bileşik ), nicelik durumu ( tekil, çoğul ), görevi ( belirten, belirtilen; özne, nesne, dolaylı tümleç, belirteç tümleci, yüklem vb.), çekimlenmesi ( yalın, -i belirten, -e yönelme, -de kalma, -den çıkma durumu) belirlenip adlandırılır.
Türkçede iki tür sözcük vardır :
- Ad
- Eylem
Bu sözcükler dilimizin asıl sözcükleridir. Bu genel adlandırmadan yola çıkarak sözcükleri işlevlerinden dolayı yeni adlandırmalara uğratabiliriz.Örneğin, “Ad (gerçek ad),önad, belirteç, adıl” sözcükleri kavram bildiren adlardır.Kavram bildiren sözcükler dilin temel sözcükleridir.Dil içinde tek başına kullanılabilirler. “Eylem” kılış, oluş, durum anlatan sözcüklerdir. Örneğin, “kır-, sarar-, bekle-” vb. Gerçek adlar nesnelerin kendilerini karşılar, önad görevli adlar nesnelerin kendilerini değil, niteliklerini, sayılarını, yerlerini belirtir, belirteç görevli adlar da eylemlerin türlü niteliklerini, koşullarını belirler.Önad, belirteçuydu sözcüklerdir. Adıl gerçek adların yerine kullanıllan gölge sözcüktür..
Dilimizde yardımcı sözcükler adlandırmasıyla belirlenen “ ilgeç, bağlaç, ünlem” ad soylu sözcüklerdir. Kavram bildirmeyen, ancak kavram bildiren sözcükler arasında ilgi (ilgeç), bağ (bağlaç) kuran tek başına kullanılmayan ulak sözcüklerdir.
Örneğin,
Karga ile Tilki uçak ile Ey Türk Gençliği!
a bağ a a il ün a
bağöb ilöb ünöb
halkın gerçek düşmanlarını dost gördüğü....
halkın gerçek düşmanları
öna a
önatam
-------- -------------------------
bten blen
bliatam
dost gör-
a e
eöb
Eylem öbeğinin çekim öbeği olduğunu daha önce belirtmiştik.
İkinci örnek tümcemizde yer alan belirtme öbeklerine bakalım:
Türkçeyi sevmeyenler-in inatçı tutumlar-ı
bten blen
bliatam
Türkçe-y-i sev- inatçı tutum
a e öna a
eöb önatam
sevmeyenler : sevmeyen kişiler
aöna öna a
önatam
Eylemsiler, eylemden türeyen, ancak eylem özelliği göstermeyen ya da bu özelliği azalan, çekime girmeyen yalnız yan tümce kuran sözcüklerdir.
sev-me-y-en : ortaç
sev-erek : ulaç, Severek okudu.
sevme / sevmek : ad eylem (eylemlik) vb.
Sevme zamanı, sevmek zamanı vb.
Yazmak yaşamaktır.
( Oktay Akbal )
yüzyıllar boyu başka diller
bten blen öna a
bsizatam önatam
Türkçede anlatım tümce, öbek, sözcük boyutunda gerçekleşirken yapısalcı dilbilimci Ferdinand de Saussure’ün, “ Dil bir göstergeler dizgesidir.” saptamasını da dilimiz böylece doğrulamış oluyor.
Türkçe, dilbilimci Noam Chomsky’nin dediği “dilde yaratıcılık” özelliğine sahip bir dildir. Sözlüksel gücü sınırlı olan Türkçe yaratımlarla yeni anlatımlara ulaşıyor. Böylece sınırlı sayıda sözcükle sınırsız anlatım elde edilebiliniyor. Bu da kuşkusuz yazın, sanat, dibilim adamlarımızın uğraşı sonucu gerçekleşiyor.
Özetle, Türkçe, “ metin, tümce, belirtme öbeği, sözcük ” boyutunda genelden özele bir sıralamayla anlam, anlatım işlevini matematiksel bir işleyişle gerçekleştirir. Bu sıralamada genelden-özele ya da özelden-genele anlatımı yerine göre öne çıkabilir.
Türkçenin gelişmesi yolunda emek veren tüm yazarı, ozanı, dilbilimciyi, bilim adamını, dilimizi yaşatan halkımızı saygıyla selamlıyorum.
Kısaltmalar :
a : ad, aöna : adlaşmış önad, bağöb : bağlaç öbeği, bten : belirten, blen : belirtilen, bliatam : belirtili ad tamlaması, bsizatam : belirtisiz ad tamlaması btöb : belirteç tümleç öbeği, böb : belirteç öbeği, ça : çıkmalı ad, çaöb : çıkmalı ad öbeği, dtöb : dolaylı tümleç öbeği, e : eylem, eöb : eylem öbeği, ia : iyelikli ad, iaöb : iyelikli ad öbeği, ilöb : ilgeç öbeği, ö : özne, ööb : özne öbeği, öna : önad, önatam : önad tamlaması, saa : san adı, sanöb : san öbeği, söb : sayı öbeği, , ünöb : ünlem öbeğiy : yüklem, yöb :yüklem öbeği
KAYNAKÇA
Türkçe Sözdizimi, Rasim Şimşek, KTÜ Öğ.Gör.
Türk Dili 1, Rasim Şimşek, Şimşek Yayınları
Dil Anlam Sözcük, Prof. Dr. Doğan Aksan, AÜ Yayını
Her Yönüyle Dil, Prof. Dr. Doğan Aksan,TDK
Dil ve Edebiyatta Temel Kavramlar, Mahir Ünlü, AÜ Yayını
Ferdinand de Saussure, Genel Dilim Dersleri,TDK Yayınları
Türkiye Türkçesinde BİÇİMBİRİMLER, Oya Adalı,TDK Yayınları
Türk Dili Dergisi, Prof.Dr. Ömer Demircan, 2005, 2007, 2008, 2009 ve diğer sayılar
* 21 Mayıs 2009, Türk Dili Dergisi, Perşembe Topantısı, Fima / Kadıköy