Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Aralık '10

 
Kategori
Haber
 

Türkiye Avrupa Konseyi'nin "Özerklik Şartı"nı 1988'de imzalamıştı...

Türkiye  Avrupa Konseyi'nin "Özerklik Şartı"nı   1988'de imzalamıştı...
 

Özal ve Demirel tatbikatta...


Türkiye kamuoyu DTK’nin taslağı üzerine yoğun bir siyasi tartışma yaşıyor. Muhalefet cephesinden CHP’den pek ses çıkmazken MHP hükümetin konu ile ilgili tepki veya açıklama yapmamasını eleştiriyor.

AKP hükümeti sürece ilişkin açıklama ya da görüş belirtmiyor.

TBMM Başkanı M.Ali Şahin’in açıklamasın dikkat çekiciydi. Yaptığı sert açıklamada:”Başka bir kongre, başka bir meclisi tanımıyoruz. Bu sevda peşinde koşan arkadaşlarımız durumlarını lütfen değerlendirsinler. Sonuçlarına katlanmak zorunda kalırlar.” demişti.

Daha sonra AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, “Son özerklik tartışmalarını, resmi dilin iki dilli olması tartışmalarını, ben Türkiye'deki gerçek demokratikleşme sürecine, gerçek açık toplum arayışlarına suikast teşebbüsü olarak görüyorum” dedi.

BDP’li Sırrı Sakık Twitter aracılığı ile “AKP Genel Başkan Yardımcısı Sayın Ömer Çelik'in u talebe suikast mantığıyla yaklaşması talihsiz bir açıklamadır.” yanıtını verdi.

Türkiye Ankara’dan yönetilemiyor’ un Türkçesi” başlıklı yazımda süreç ile ilgili düşüncelerimi ifade etmiştim.hafızam beni pek yanıltmamış.Yerel yönetimler ile ilgili olarak Türkiye 1988 yılından başlayarak bir dizi imza atmış.

İşte ayrıntılar;

Avrupa Konseyi, 1981-1984 yılları arasında yerel idarelerin özerkliği ile ilgili bazı ilkeleri tartıştı ve bir karar tasarısı hazırlamıştı. “Yerel idarelerin güçlendirilmesi, özerkliklerinin savunulması, yerinden yönetim ve demokrasi ilkelerine dayanan bir Avrupa'nın kurulmasının temel koşuludur” görüşünden hareketle hazırlanan tasarı sonra “Özerklik Şartı” olarak Avrupa Konseyi'nce kabul edildi.

Türkiye, Şartı 1988 yılında imzaladı. İmzalayan, 46. Türkiye Cumhuriyeti yani II.Özal Hükümeti.

1991 yılında da 3723 sayılı yasa ile TBMM tarafından onaylanması uygun görüldü (Akbulut veya I. Mesut Yılmaz Hükümeti). 1992'de 92/3398 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile onaylandı (VII. Demirel Hükümeti).

Bu bağlamda yukarıda söz ettiğim 3723 sayılı yasayla Türkiye gerekli değişiklikleri gerçekleştirdi. Ancak Türkiye birçok maddesine çekince koydu.

* Yerel yönetimlere kendilerini doğrudan doğruya ilgilendiren konularla ilgili planlama ve karar alma süreçleri içinde, olanaklar ölçüsünde, uygun bir zamanda ve biçimde danışılması (md. 4, prg. 6.),

* Yerel yönetimlerin yönetsel örgüt yapılarının kendileri tarafından kararlaştırılabilmesi (md. 6, prg. 1.),

* Yerel olarak seçilmiş kişilerin görevleri ile bağdaşmayacak işlev ve faaliyetlerin kanunla veya temel hukuksal ilkelere göre belirlenmesi (md. 7, prg. 3.),

* Yerel denetime, ancak yönetsel denetimle korunmak istenen yararlarla orantılı olması durumunda izin verilmesi (md. 8, prg. 3.),

* Yerel yönetimlere kaynak sağlanmasında, hizmet maliyetlerindeki artışların mümkün olduğunca hesaba katılması (md. 9, prg. 4.),

* Yeniden dağıtılan kaynakların yerel makamlara tahsisinin nasıl yapılacağı konusunda kendilerine uygun bir biçimde danışılması (md. 9, prg. 6.),

* Yapılacak mali yardımların, yerel yönetimlerin kendi politikalarını uygulama konusundaki temel özgürlüklerini ortadan kaldırmaması (md. 9, prg. 7.),

* Yerel yönetimlere ortak çıkarlarının korunması ve geliştirilmesi için birliklere üye olma ve uluslararası yerel makamlar birliklerine katılma hakkının tanınması (md. 10, prg. 2.),

* Yerel yönetimlerin, kanunla muhtemelen öngörülen koşullar içinde başka devletlerin yerel yönetimleri ile işbirliği yapabilmesi (md. 10, prg. 3.),

* Yerel yönetimlerin kendilerine anayasa veya yasalar tarafından tanınmış olan yetkileri ve özerk yönetim ilkelerini koruyabilmeleri için, yargı yollarına başvurma hakkının tanınması (md. 11,). Kaynak,(ekitap yayın.com)

Ortada AKP hükümetinin bir şekilde sonuç almayı arzuladığı Kürt sorunu var. İktidar direkt olarak kürt siyasi aktörlerinin gündeme taşıdığı taslak ile ilgili açıklama yapmaktan kaçınıyor.

Bunun yerine TBMM Başkanı, AKP yetkilileri, olmadı TSK açıklama yaparak süreci belli kabuller içerisinde yürütmeye gayret ediyorlar. Daha önce söylediğim gibi gelişme sağlanabilmesi toplumun sindirme kapasitesine ve AKP iktidarının oy kaygısıyla hareket edip etmemesine bağlı.

 
Toplam blog
: 1114
: 827
Kayıt tarihi
: 28.09.06
 
 

Ankara'da yaşar, dünyalı,aynadaki görüntüsüne muhalif, vicdan hesapları yapmaktan yorgun, yaşanıl..