Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Mart '07

 
Kategori
Dünya Kadınlar Günü
 

Türkiye' de kadın olmak

Türkiye' de kadın olmak
 

Geçen hafta Perşembe günüydü galiba, hemen yakınımızdaki Tüyap Fuar Merkezi' nde Makina, Kaynak ve Taşıma sistemlerini konu olan yurtiçi ve yurtdışından katılımcıları olan bir fuara birkaç arkadaş katılmaya karar verdik. Fuarda sunulan ekipmanların ve çözümlerin bize faydalı olacağını düşünüyorduk. Konu endüstri olunca ortada iş makinalarından başka birşey görebileceğimizi ummuyorduk açıkcası.

Fuar alanına gidince gezinmeye başladık. O da ne? Bu kadarına da PES artık. Hadi otomobil tanıtımları yaparken yarı çıplak mankenleri kullanıyorsunuz, bunu kimse yadsımıyor artık da, iş makinalarının tanıtımında mini etekleri bayanları hemen o makinanın başında bir eşya gibi, değeri olmayan bir obje gibi, sadece birilerinin dikkatini çeksin, göz zevkini okşasın diye ortaya koymak hem kadına hem de katılımcılara saygısızlık değil mi?

Ben bu kadınların haline üzülürken bir grup ellerinde kameralarla gözüktü. Fuara gelme amaçları belki de bazı çalışan makinaların görüntülerini almaktı. Ancak şu an yüzlerindeki ifade bu amacın dışına çıkıldığının en iyi göstergesiydi. Biri diğerine:

-Göğüslerine iyice odaklan...!

diyordu. Şimdi ortadaki bu yanlışın sorumlusu kimlerdi?

* Kendilerinin bu şekilde kullanılmasına izin veren kadınlar mı,

* Sadece annesini, kızını, kardeşini vb.. kadın yakınlarını çok kutsal bilip, diğer kadınlara değer vermeyip onları eşya gibi davranan firma sahipleri ve bazı katılımcılar mı?

Namus olgusu bizim toplulumuzda çok önem verilen ve değerli görülen bir kavramdır. Ancak bu namus anlayışının içinde de çoğunlukla tutarsızlıklar vardır. Birçok erkek için namus sadece "Kendi namusudur, kutsal olan sadece onunkisidir. Diğerlerinin onun gözünde bir değeri yoktur..!" Bunun hayatına yansıması sadece çevresindeki kadınlara saygı duymak, değer vermek dışındakileri değersiz görmek şeklindedir. Aslında bazen ilk madde bile karışır. Erkek çevresindeki kadınlara (anne, eş, kardeş) bile saygı duymaz. Onun tek düşündüğü toplumun sadece onun hakkında ne düşüneceği ve ne karar vereceği olur.

Sözün özü Türkiye' de kadın olmak zordur. Size yol veren bir erkek sürücüye veya size küçük bir kibarlık yapan bir erkeğe bile gönül rahatlığı içerisinde yüzüne bakarak bir teşekkür edemezsiniz. Hemen farklı yorumlanır. Sadece kadın olmanız bile sokakta yürürken size sarkıntılık edilmesi için yeterli bir nedendir. Nedendir bilinmez kadının davranışının altında hep farklı anlamlar aranır. Kadın şunu derse aslında bunu demek istemiştir. Onun "Hayır..!" demesi aslında "Evet.." demektir, gibi garip inanışlar sarmıştır tüm kadınların etrafını. Düşünsenize bir kadın olarak "Hayır..!" demek gibi bile bir lüksünüz yoktur. Ya çok istersiniz, ya da istememiş gibi gözüküp yine istersiniz; yani kurtuluşunuz yoktur..:)

Oysa kadınlar çok önemlidir. Her erkeğin hayatında en az bir kadın vardır: ANNESİ.. Bu bile tek başına bir erkeğin kadına saygı duyması için yeterli bir nedendir. Ancak bir erkeğin hayatında çok önemli başka kadınlar da olabilir. Eşi, kızı, kızkardeşi...

Bırakın kadın olmayı erkeklerin bile zorlandığı bir dönemde umarım hayat gelecekte kadınlar için daha güzel olur. Ancak kadının hakettiği bu saygıya kavuşması sadece erkeklerin elinde olan birşey değildir. Bazı kadınların da özellikle kendi cinsine saygı duyması ve basit getiriler için kendi cinselliğinin bu kadar kolay, alçaltıcı kullanımına izin vermemesi ve hatta kendisinin bizzat kullanmaması gerekmektedir.

Hoşcakalın..!

 
Toplam blog
: 410
: 3283
Kayıt tarihi
: 13.04.06
 
 

Bilgisayar, elektronik, internet alanındaki son gelişmeler. Tüketici elektroniğindeki trendler. Otom..