Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Ekim '09

 
Kategori
Siyaset
 

Türkiye "Genel Af" sürecine mi giriyor?

Türkiye "Genel Af" sürecine mi giriyor?
 

Açılım sürecinin hafta başında ortaya çıkardığı görüntüler Türkiye'de rahatsızlık yarattı. Kuşkusuz akıl süreci bu rahatsızlıkların pek de haksız olmadığını gösteriyor.

Nedir bunlar? Örneğin, Deniz Seki'yi ele alalım. Yanılmıyorsam iki yüz günü aşkın bir süre tutuklu kaldı ve ilk duruşmasında yargılanmasına tutuksuz devam edilmek üzere serbest bırakıldı. Bu yargılanma ile ilgili teknik detaylar ayrı elbette. Ancak hâkim karşısına ilk çıktığında serbest kalabiliyorduysa neden iki yüz gün hâkim karşısına çıkmadı sorusunu insan ister istemez soruyor. Çünkü adalet mekanizması Habur sınır kapısından giriş yapanların ayağına kadar gidip çok hızlı bir sürecin işlemesine yardımcı oldu.

Bakın burada teslim olan PKK'lıları neden serbest bıraktılar sorusunu sormuyorum ya da teslim kaldıktan sora yaptıkları kontrolden çıkmış sevinç gösterilerini tartışmıyorum.

Ortada bir barış süreci var ve bunun çeşitli şekillerde desteklenmesi adına bazı alışılmadık usuller uygulanabilir belki de bu gereklidir de. Ancak hukuk devleti olmanın gerekleri vatandaşına eşit mesafede durmayı gerektiriyor.

Kolay değil. Tam 25 yıldır süren bir savaş bitme noktasına gelmişken bir takım yeni uygulamalar getirilebilir. Bütün bunlara ilişkin düzenlemeler yapılmalıdır da.

Fakat siz ne tür düzenlemeler yaparsanız yapın bir kapı sürekli açık kalacaktır.

İnsanlar şunu soracaktır ve sormaya da başlamıştır da.

Örneğin bugün Milliyet Gazetesi'nin ana sayfasında okuduğumuz Denizlili işadamının durumu. Türkiye yaklaşık yedi sekiz yıldır bu şekilde ekonomik zorluklar çeken, hak etmediği uygulamalarla yaşayan insanlarla doludur. Kendisinin sebep olmadığı kriz yüzünden işini kaybettiği için borçlanmış, bu borcu yüzünden hukukla karşı karşıya kalmış insanların sayısı Türkiye'de hiç de azımsanmayacak derecededir. Bu kişilerin arasında Güneydoğu'da görev yapmış, çarpışmışların sayısı da oldukça fazladır.

Yine bir başka soru, anayasayı ihlal etmekle suçlanan Ergenekon tutuklularının durumudur. "Bunların büyük bir bölümü PKK'lılardan daha çok anayasa suçu işlememişlerdir herhalde" diye sorulmaktadır.

Hukukun içtihatları vardır. Yarın PKK'lılara yapılan kolaylıklar, uygulamalar, kanuna uygun olsa bile, örnek gösterilerek sürmekte olan ya da tamamlanmış, tamamlanacak davaların bir üst mahkemelere taşınması olasıdır.

Edremit'te bir annenin Milli Savunma Bakanlığı'na gönderdiği dilekçede, bütün süreç tamamlanmadan iki oğlunu askere göndermeyeceği, yazmaktadır.

İçişleri Bakanı açılım sürecinin bu döneminde yurtdışından gelecek yeni grupların haberini vermektedir. Demek ki, gündem sürekli sıcak tutulacaktır. Önümüzdeki hafta Avrupa'dan gelecek olan yeni grubun uçağa binmeden Avrupa'da gövde gösterisinde bulunacağı da beklenmelidir.

Türkiye'nin önünde bir kaç şeyi bir arada yapma gibi zor bir dönem başlamıştır.

Bütün bu olup bitenler bizi ister istemez kapsamının nereye kadar genişleyeceğini tahmin bile edemeyeceğimiz bir "Genel Af" sürecine götürmektedir.

Kuşkusuz burada söylemek istediğim şey Mümtaz'er Türköne'nin yaptığı gibi Abdullah Öcalan'a Paşalık vererek, Bodrum'a göndermek tarzında bir yaklaşım değil. Bunun tartışılmasından rahatsızlık duymuyorum. Türkiye'de bu düşüncelerin dile getirilmesi de güzel; ancak Abdullah Öcalan'ın affedilmesinin demokrasinin altından kalkabileceği bir süreç olmadığı kanaatindeyim.

Ya da 2009 yılına damgasını vurmuş Münevver Karabulut cinayetinin baş aktörünün bu sürece dahil edilmesinin pek mümkün olamayacağını da kabullenmek gerekiyor.

Genel Af'ın kafsamının ne olacağını kestirmek bu yazının işi değil. Daha sonra bunu da konuşalım. Ancak bütün açılım sürecini TCK'nın 221. etkin pişmanlık maddesine sığdırabilmenin de mümkün olmayacağı anlaşılıyor.

Kamuoyunda biriken tepkiselliğin ve büyük bir basınca dönüşmüş havasının bir Genel Af'la alınması akla uygun geliyor.

Kuşkusuz tartışmak gerekiyor. Demokrasinin anlamında da bu yok mu?

Uzay Gökerman

 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..