Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Mart '19

 
Kategori
Dünya
 

Türkiye, İran, Rusya ve ABD

Öncelikli soru: Türkiye, İran ve Rusya ortak bir paydada buluşabilir mi? Çünkü bu üç kadim (eski) devlet, farklı stratejilere sahiptir. Bu konuya açıklık getirmek üzere aşağıda bahsekonu ülkelerin içerisinde oldukları ekonomik ve siyasal durum özetlenmektedir.

...

İran Ekonomisi

İran, Türkiye gibi Tarihi İpek Yolu üzerinde olup devasa ölçekte petrol rezervlerine sahiptir.

İran, İhracatının yüzde 80-90’ı ile, bütçe gelirlerinin yüzde 40-50’i petrolden sağlamaktadır.

İran’ın nükleer faaliyetlerine karşı; Birleşmiş Milletler, ABD ve Avrupa Birliği çeşitli yaptırımlar uygulamaktadır. Bu yaptırımlar, ülke ekonomisini ve halkın yaşantısını olumsuz etkilemiş, İran’ın parası dolar karşısında büyük değer kaybetmiştir.

Yaptırımların olumsuz etkileri :

-Artan enflasyon ve işsizlik,

-Yaygın yoksulluk. (Yoksulluk nedeniyle devletin temel ihtiyaç maddelerinin fiyatlarında yaptığı sübvansiyonların bütçeye yükü)

-(Ekonomiyi devletin kontrol etmesi nedeniyle) Verimsiz ve hantal kamu sektörü, İran ekonomisinin karşılaştığı sorunları daha da büyütmüştür.

İran’ın, nükleer faaliyetleri bahane edilerek uygulanan yaptırımlar: 2012’de 101,4 milyar dolar olan petrol ihracatını, 2013’te 61,9 milyar dolara geriletmiştir. (1)

"Ülkede petrol gelirlerinin 2017'de 50-55 milyar dolar seviyesinden, 2018'de 30-35 milyar dolar ve 2019'da bunun çok daha altına, 20 milyar dolar seviyelerine ineceği tahmin edilmektedir..."(2)

...

Rusya Ekonomisi

Rusya, petrol gelirlerinin düşmesinin yanında, ABD ve AB’nin Kırım ve Ukrayna nedeniyle uyguladığı yaptırımlar yüzünden ekonomik krize sürüklendi.

Rusya, yapısal sorunlarının etkisi ile  sayısız ekonomik problemle boğuşuyor. Sorunlarının başında: ham petrolün son iki yılda yüzde 50 oranında ucuzlaması geliyor. Ucuzluk devletin ve şirketlerin gelirlerinin önemli oranda azalmasına yol açtı.

Petrol fiyatları düştüğünden, 300 milyar dolar olan gelir, 150 milyar dolara düşmüştür. 

...Moskova Enerji Politikası Enstitüsü direktörü Vladimir Milov, “Batı'nın yaptırımları bankalarımızın sadece Avrupa'da değil, bütün dünyada kredi alma imkânını ortadan kaldırdı. Çin bile bize artık borç vermiyor”, diyor...

Yoğun sermaye çıkışı yüzünden Rus Rublesi'nin Dolar kuru yarıya indi...

Ekonomik krizin ceremesini halk çekiyor. Dünya Bankası'nın tahminlerine göre 2016'da, 140 milyon nüfuslu Rusya'daki fakirlerin sayısı son dokuz yılın en yüksek seviyesi olan 20 milyonun üzerine çıkacak. (3)

...

Rusya, düşük rekabet gücü, yetersiz yatırım ve üretim kapasitesi, hammadde bağımlılığı, elverişsiz iş ortamı, yapısal reformların eksikliği ve yaşlanmakta olan nüfus gibi birçok zorlukla karşı karşıyadır...

Rusya'nın ihracatının önemli bir payını oluşturan petrol, doğal gaz ve değerli metallerde bir bolluk vardır. 2012 yılı itibarıyla petrol ve gaz sektörü...federal bütçe gelirlerinin %52'si ve toplam ihracatın %70'i olarak gerçekleşmiştir

Rusya özgün tasarım ve yüksek teknoloji içeren askeri teçhizat imalatı, beşinci nesil savaş uçağı, nükleer olarak güçlendirilmiş denizaltılar, ateşli silahlar, kısa menzilli/uzun menzilli balistik füzeler de dahil olmak üzere çeşitli yeteneğe sahip büyük ve çok yönlü bir silah sanayisine sahiptir.

Rus silah ihracatı ABD'ye göre ikinci sırada, (“Rusya'nın silah ihracatı artıyor: Rosteh’in CEO'su Çemezov, Rusya’nın silah ihracatının yaptırımlara rağmen 2017’de bir önceki yıla kıyasla yüzde 2,3 artarak 13,4 milyar dolara ulaştığını söyledi.”*)

2013 yılında 15.7 milyar $ seviyesinde gerçekleşti, Rusya'nın en üst askeri ihracatı, savaş uçakları, hava savunma sistemleri, gemi ve denizaltılardan oluşmaktadır.

...Eski maliye bakanı Aleksey Kudrin, Rusya'nın ekonomik koşullarını iyileştirmek için jeopolitik gerilimleri azaltması gerektiğini söylemiştir (4)

...

Türkiye ekonomisi

Türkiye : Kredi Derecelendirme Kuruluşları’na, IMF, Dünya Bankası, CIA ve The World Factbook’a göre:  Tarım Toplumundan; ”Gelişmekte Olan Piyasa Ekonomisi”,  “En Yeni Sanayileşen Ülke”,  “Büyük Ölçüde Gelişmiş İktisat”, “Gelişmiş Bir Ülke”, olarak değerlendirilmiştir.

Dünya Bankası, 2007 yılında kişi başına düşen GSYİH açısından Türkiye'yi üst-orta gelirli bir ülke olarak sınıflandırmıştır.

Ülkemizde elde edilen gelir yüzdeleri sektör olarak: Tarım: %8,1; sanayi: %27,7; hizmet: %64,2 (2015 Yılı)

Sektörel işgücü (çalışan) dağılımı, Tarım: %25,5, sanayi: %26,2, hizmet: %48,4 (2010 Yılı)

Türkiye : Tarım ürünleri, tekstil, motorlu araçlar, gemiler ve diğer ulaşım ekipmanları, inşaat malzemeleri, tüketici elektroniği ve beyaz eşya gibi iş kollarında dünyanın lider üreticileri arasında yer almaktadır. (5)

Yukarıda sayılanlara ek olarak: “2018 yılında savunma sanayiinde 2,1 milyar dolar gibi yüksek bir ihracat rakamı yakalandı.” Bilgisini de vermeliyiz. (6)

...

Amerika’nın Türkiye’ye uyguladığı yaptırımlar, nedenleri ve sonuçları :

15 Temmuz 2016 darbe girişiminin ardından İzmir'de yürütülen bir soruşturma kapsamında... tutuklanan rahip Brunson'ın geçtiğimiz ay ev hapsine çıkartılmasının ardından ABD Başkanı Trump Türkiye'ye yaptırım uygulayacağını açıklamış... Trump'ın talimatıyla ABD'nin Türkiye'den ithal ettiği çelik ve alüminyuma uygulanan gümrük vergisi iki katına çıkartılmıştı.

Bu süreçte Türkiye ile ABD arasında diplomatik temaslar sürerken Türk ve Amerikan basınında yer alan haberlerde ABD'nin attığı adımların arkasında sadece Brunson meselesi değil, ABD'nin İran'a uyguladığı yaptırımlara Türkiye'nin de katılmasını zorlamak, Türkiye'nin Rusya'dan S-400 hava savunma sistemi alma kararından vazgeçirmek gibi unsurların da olduğu öne sürülmüştü...

 

‘ABD, İRAN'I VURURSA, ONDAN SONRAKİ ODAĞI TÜRKİYE OLACAKTIR'

ABD'nin İran'a uyguladığı ekonomik yaptırımların Türkiye'yi de büyük ölçüde etkileyeceğini ifade eden emekli hava korgeneral Erdoğan Karakuş, "ABD'nin ilk önce İran'ı vurma düşüncesi devam ediyor. İran'ı vurduktan sonra da Türkiye'yle ilgili sorunların ne yöne evrileceği gündeme gelecek. Demek istediğim şu: Elinizdeki bazı imkânların elinizden alınması söz konusu olacaktır. Yani belirli bir zaman var. İran'a konulan ambargo zaten Türkiye'ye konulmuş oluyor. Çünkü iki ülke komşu ve önemli ölçüde ticaretleri var. Bunu neden söylüyorum.

1979'da İran Devrimi sırasında 150-200 milyar dolar kaybettik. İran'la ticaretimiz kesildi. Aynı şekilde Saddam'a konulan ambargo da Türkiye'ye konulmuş oldu. O da Türkiye'ye konulmuş oldu yani komşularımıza konuşan ambargo Rusya'ya yapılmış sayılır. Çünkü devletler öncelikle komşularıyla ticaret yapar. ABD olarak sen kalkıp komşuların Meksika ve Kanada ile ticari ilişkilerini sürdürürken, kalkıp da Çin'le ticaret savaşına giriyorsun. Meksika'yla ticareti kesmek istemiyorsun yalnızca göçmen konusunu gündeme getiriyorsun. Sen komşularınla ticaretini sürdürürken Türkiye'nin tüm komşularına ambargo koyuyorsun yani aslında Türkiye'ye ambargo koymuş oluyorsun" diye konuştu.

 

"ABD'NİN UYGULAMALARINDAN BÜTÜN DÜNYA OLUMSUZ ETKİLENECEK"

ABD'nin İran'a yaptırımlarının, dünya petrol fiyatlarını yükseltebileceğini de söyleyen ekonomist Arda Tunca, "İran'ın izole edilmesine yönelik çaba petrol fiyatlarını yukarı doğru ivmelendirebilir. Kur artışıyla birlikte zaten petrolün bize maliyeti arttı, bunun üzerine petrol fiyatının yükselmesinin olması durumunda Türkiye'nin bundan olumlu etkilenmesi mümkün değil, herkes olumsuz etkilenecek, bütün dünya için geçerli. Türkiye'nin İran'la ticaretini hiç kuşkusuz olumsuz etkileyecektir ama Türkiye'nin bu yaptırımlara dâhil olacağını beklemiyorum, zaten dahil olmamalıdır. Türkiye'nin Avrupa ile birlikte hareket ediyor olması gerekir burada. ABD'nin tarihsel olarak en yakın müttefiki İngiltere'dir, sonra AB ülkeleri gelir. Onlarla bile kapışmış durumda İran üzerinden. Bundan sonra ABD'nin müttefiki kimdir, kimlerle ortak hareket edecek, ben bunu düşünemiyorum.  (7)

...

Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçen hafta New York Times için yazdığı makalede yer alan bu iki cümle, iki önemli mesaj içeriyor:

1) Batı ittifakından vazgeçebiliriz.

2) Alternatifimiz var.

Bu satırları, Türkiye’de iktidar eliyle yaygınlaştırılan "Amerika, Türkiye’ye ekonomik savaş ilan etti" algısı ve sokaklarda dolarların yakıldığı, Amerikan karşıtı ruh haliyle birlikte okumak gerek.

Erdoğan, 22 aydır Türkiye’de rehin tutulan Amerikalı rahip Brunson’u Washington’la takas kozu yaparken muhtemelen işin bu noktaya varacağını düşünmemişti. Ancak Beyaz Saray’da en az kendisininki kadar yüksek bir ego oturuyordu ve ABD, "Brunson’a karşı yaptırım" kararı verince kriz hızla tırmandı. Aylardır sarsılan Türk ekonomisi çöküşe geçti: Liranın yılbaşından beri dolar karşısındaki değer kaybı, yüzde 57 ile rekor kırdı.

Erdoğan, kendi hatalarının birikimiyle oluşan krizi, "Amerikan komplosu" olarak sunmayı ve tepkileri kendisinden Trump’a yöneltmeyi –şimdilik- başarmış görünüyor. Ancak Batı ile ilişkiler koparsa, doğacak boşluğu "yeni dostlar"ın, doldurma ihtimali zayıf…

Yine de yukarıdaki tabloya şu gelişmeleri eklemek gerek:

Türkiye’nin S-400 füzeleri almaya hazırlandığı ve ortak enerji projeleri yürüttüğü Rusya, Türk vatandaşlarına vizeyi kaldırmaya hazır olduğunu açıkladı.

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Çin gezisinden 3,6 milyar dolarlık kredi paketi ile döndüğünü duyurdu.

İran Dışişleri Bakanı, ABD’nin yaptırımlarını kınarken "Türkiye’nin yanındayız" mesajı verdi.

Erdoğan, "En büyük ticaret hacmine sahip olduğumuz Çin, Rusya, İran gibi ülkelerle ticaretimizi, milli para birimlerimiz üzerinden yürütmeye hazırlanıyoruz" dedi.

Bu verilerden ortaya çıkan, asırlık Batı yürüyüşüne son verip kendine, Rusya-İran-Çin ekseninde ortak arayan bir Türkiye görüntüsüdür.

Bu, gerçek bir arayış mı, yeni bir blöf mü?

Erdoğan’ın zihnini okumak zor… Suriye’de Rusya ile çıkarları çelişse de, kendisini Putin, Cinping, Ruhani’nin sofrasında daha rahat hissedeceği kesin…

Rakamlara baktığımızda ise Türkiye’ye yapılan doğrudan yatırımların dörtte üçünden fazlasının Batı kaynaklı olduğunu görüyoruz. (8)

...

Yukarıdaki açıklamalardan anlaşılan:

- Amerika’nın: beklentilerine (çıkarlarına) uygun davranmayan, Rusya, İran ve Türkiye’ye karşı çeşitli (isimler-oyunlar altında) finansal-ekonomik yaptırımlar uyguladığı ve bahsekonu ülkelerinin (tehditler de dahil) bundan etkilenmiş, zarar görmüş olduklarıdır.

-Rusya, sınır komşularına petrol ve silah; İran, petrol ve gaz satmak durumundadır. Amerika, hangi anlayışla, Türkiye’nin İran (ve Rusya) ile iş yapmasını istememektedir.

-Ancak, Amerika’nın yaptırımları, (Çin’in şimdilik geri planda durarak) Rusya, İran ve Türkiye’yi, günlük çıkarlara uygun “taktik ortaklık”a  zorladığı açıktır.

-Bu ortaklığın; yakın gelecekte Amerika’nın, hatta Avrupa ülkelerinin, (Afrika dahil) bölgede rahatça at koşturmasına engel olacağı unutulmamalıdır.

-İki tane iki yedi etmez. Eğer, siz, iki tane ikinin (Türkiye ve İran'ın) yanına bir adet (Rusya'yı) üç eklerseniz, sizin dört toplamınız sinerji** (Ortak istek ve güç) ile yediye yükselecektir.

 

www.canmehmet.com

 

Açıklama ve kaynaklar:

(*)https://www.dunya.com/dunya/rusyanin-silah-ihracati-artiyor-haberi-416134

(**) "Bir madde ya da sistemin başka bir madde ya da sistemle birleştiğinde, etkinin, ikisinin etki gücünün toplamından fazla olması durumudur.

(1)Daha fazlası için bakınız: http://www.kto.org.tr/d/file/iran-ulke-raporu_2016.pdf   

(2) https://www.haberturk.com/iran-in-petrol-ihracati-azaliyor-2293504-ekonomi

(3) Daha fazlası için bakınız: Deutsche Welle Türkçe, Andreas Becker  

https://www.dw.com/tr/rusyan%C4%B1n-paras%C4%B1-t%C3%BCkeniyor/a-19190107

(4) https://webcache.googleusercontent.com/search?q=cache:wcZ-DEmtXfcJ:https://tr.wikipedia.org/wiki/Rusya_ekonomisi+&cd=4&hl=tr&ct=clnk&gl=tr

(5) https://tr.wikipedia.org/wiki/T%C3%BCrkiye_ekonomisi   (Google'ın önbelleğidir)

(6) http://www.sanayigazetesi.com.tr/uretim/milli-uretim-garantoru-h19663.html

(7) Daha fazlası için bakınız: https://tr.sputniknews.com/columnists/201808141034749341-abd-turkiye-kriz-ortaklik-nato-yaptirim/

(8) https://haberrus.com/politics/2018/08/18/erdogan-kendisini-putin-cinping-ve-ruhaninin-sofrasinda-daha-rahat-hissedecek.html

 
 
Toplam blog
: 1117
: 1768
Kayıt tarihi
: 29.08.06
 
 

Ticari ilimler akademisindeki öğrenciliğim sırasında, bir kamu iktisâdi kuruluşunda başladığım ça..