Türkiye, Ortadoğu'daki yeni düzenin dışında kalmamalı...

ORTADOĞU'DA YENİ DÜZEN OLUŞUMU TÜRKİYESİZ SAĞLIKLI OLMAZ...

 -- Jeopolitik açıdan Suriye ve Irak, Türkiye'nin "etki alanı" içindedir. Bu nedenle, sınırdaş olduğumuz bu iki ülkede olup biten her türlü siyasi ve askeri hareketlilik  Türkiye'yi yakından ilgilendirir...

Ayrıca, Suriye sınırımız ötesindeki bu hareketlilik, Türkiye'nin "sınır güvenliği" açısından da hayati önemlidir.

Bu bakımdan, Ortadoğu'nun yeni oluşacak düzeninde, kurulacak yeni devletlerin ya da bir federasyon şeklindeki özerk yönetimlerin kurulmasından çok, Türkiye'yi ilgilendiren, bunlardan hangilerinin güney komşularımız olacağı konusudur...

Bu nedenle, Türkiye, coğrafi ve kültürel nedenlerle bu oluşumun dışında kalamaz; ve gerekirse müdahaleci olur...Olması da gerekir.

Türkiye'nin, Ortadoğu'daki yeni düzen oluşumunun dışında kalması gereğini savunanlar, bölgedeki yeni dengeleri altüst edecek, yeni sınırları ve devletleri ortaya çıkaracak dönüşümün dışında kalamaz; ve kalmamalıdır...

-- ABD ve Rusya'ya gelince...

Biri okyanus ötesinde; diğeri Kuzey Buz Denizi'ne bakan bu iki ülkenin, jeopolitik olarak Ortadoğu bölgesi ile ne "etki sahası" ne de "ilgi sahası" bakımından ilgisi vardır...Bunların amacı, "süper güç" olarak, yalnızca "bölgedeki çıkarlarını korumak" ya da "yeni çıkarlar" elde etmektir.

Her iki ülkenin ortak çıkarları, siyasi ve askeri hareketlilik bittikten sonra, bölgede oluşacak "devlet ve devletçiklerin" kime bağlanacağı konusunda gizlidir.

ABD'nin görünürdeki çıkarı, Suriye'nin kuzeyinde oluşacak Kürt bölgesini, Kuzey Irak Bölgesel Kürt yönetimi ile birleştirerek, bana göre Güney Kürdistan'ın bütünlüğünü sağlamaktır...

Ancak, Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi halkı, yalnızca Kürtlerden oluşmuyor. Bölgede, Kürtlerin yanı sıra, başta Türkmenler, Araplar olmak üzere, diğer etnik yapılı ve dinsel farklılığı olan halklar da bulunmaktadır. Bu iki bölgedeki bu farklılık, Güney Kürdistan bütünlüğünü zorlaştıracak bir faktördür.

Rusya'nın önceliği ise, bugünkü Suriye ya da sonraki Suriye'de, eskiden olduğu gibi varlığını devam ettirmek, sıcak denizlerde dolaşan donanmasına güvenli limanlar sağlamaktır..

-- Türkiye'nin olmazsa olmazı...

1- ABD ve PYD, Cerablus'un da Kürt bölgesi sınırları içine alınmasını ve Rojava'nın bütünlüğünü sağlanmasını istemektedirler..

Ancak, Türkiye, PYD kontrolündeki Kürt bölgesinin Fırat'ın batısına uzanmasını ve Cerablus'un Kürt bölgesine dahil edilmesini istememektedir...

Türkiye, ayrıca, Cerablus bölgesinin IŞİD'ten temizlendikten sonra bu bölgenin, Türkiye sınırından 60-70 Km. derinliğinde bir "Güvenlikli Bölge" oluşturulmasını istemekte; ve bu bölgede PYD unsurlarının bulunmasını da istememektedir.

2- Cerablus Bölgesi, Türkiye'nin "kırmızı çizgisidir"...Bana göre, Türkiye bu kırmızı çizgisini, aynen Kuzey Irak'ta olduğu gibi bir şartla sarartır...

O da, Suriye'nin Kuzeyi'nde oluşturulacak Kürt bölgesi halkının, yalnızca Kürtlerden değil; PYD tarafından göçe zorlanan Türkmenlerden, Araplardan, etnik yapısı ve mezhepsel tercihleri farklı diğer halklardan oluşmasıdır...

ÇÖZÜM...

Suriye krizinin çözümü o kadar zor değildir...

Eğer, Türkiye, Amerika ve Rusya, aynen 2010 yılında  Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi'nin oluşumunu sağlamak için Bağdat'a, Amerika, Türkiye ve Irak'ın bir araya geldikleri gibi, Suriye krizinin çözümü için de Türkiye, Amerika ve Rusya, Şam'da bir araya gelerek yapacakları bir "Üçlü Mekanizma Toplantısı" ile bir araya gelirlerse bu kriz çözülebilir, diye düşünüyorum...

cdenizkent