Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Nisan '11

 
Kategori
Ekonomi - Finans
 

Türkiye-AB-Küreselleşme ve Demokrasi(10)

Türkiye-AB-Küreselleşme ve Demokrasi(10)
 

Emek cephesi de,sermaye gibi küreselleşmelidir...


Daha önce de sözünü ettiğim gibi bugün Avrupa’nın birçok ülkesinde her kriz döneminde emekçilerin kazanılmış hakları geri götürülerek, bu antidemokratikleşme süreci hızlı bir biçimde yaşanmaktadır. 

Uluslararası Hür Sendikalar Konfederasyonu’nun (ICFTU) her yıl hazırlamakta olduğu AB’de çalışma standartları ve sendikal politikaları içeren raporu, AB ülkelerinde çalışma yaşamının ne denli antidemokratik uygulamalar içerdiğini açıkça ortaya koymaktadır. 

Söz konusu raporda; Örgütlenme Özgürlüğü ve Toplu Sözleşme Hakkı; Ayrımcılık ve Eşit Ücret; Çocuk Emeği; Zorunlu Çalışma olarak dört ayrı başlık altında AB ülkelerinde teker teker incelenmiştir. 

Raporun, Örgütlenme Özgürlüğü ve Toplu Sözleşme Hakkı başlığı altında özellikle, Birliğe yeni katılan ülkelerin hemen tümünde örgütlenme ve grev hakkının yoğun biçimde engellendiği ortaya konulmuştur. 

Buna karşılık, diğer ülkelerde de gerekli yasal düzenlemelerin var olmasına karşılık, uygulamada örgütlenme ve grev hakkının kullanımı konusunda ciddi engellemeler olduğu belirlenmiştir. 

Bu ülkeler içinde, en gelişmiş “demokrasi”ye sahip olduğu düşünülen ülkeler de vardır. Örneğin, Belçika’da grev hakkı, mahkemeler tarafından önemli ölçüde engellenmektedir. Almanya’da kamu çalışanlarının (öğretmenler de dahil olmak üzere) çok önemli bir bölümünün grev hakkı yoktur. İspanya’da yabancı işçilere grev ve örgütlenme hakkı tanınmamaktadır. İngiltere’de yasal düzenlemelerle grevler sınırlandırılmakta, işverenlere bireysel sözleşme yapmaları için işçilere teşvik verme hakkı tanınarak, sendikal örgütlenmeler engellenmektedir. 

Raporun Ayrımcılık ve Eşit Ücret başlıklı bölümünde; Avusturya, Belçika, Finlandiya, Danimarka ve Hollanda da dahil olmak üzere tüm üye ülkelerde cinsiyet ayrımcılığı yapıldığı, “kadınların ücretlerinin aynı işi yapan erkeklerden %30 dolayında daha düşük” olduğu belirtilmektedir. 

Yine birçok ülkede Romanlar ve engellilere yönelik de ayrımcılık yapıldığı ortaya konmaktadır. 

Çocuk Emeği başlığı altında;özellikle yoksulluğun artması ile birlikte, çocukların çok küçük yaşlardan itibaren, çöp toplayıcılığı, ayakkabı boyacılığı, satıcılık, trafik ışıklarında cam yıkama, dilencilik ve fahişelik alanlarında yoğun biçimde kullanıldıkları tespit edilmektedir. 

Ayrıca, tekstil ve ayakkabıcılık gibi sanayi kollarında da çocuk emeği kullanılmaktadır. Bu uygulamaların en yoğun olarak görüldüğü ülkeler içinde yeni üye olan ülkelerle birlikte, İngiltere, İspanya, Portekiz, İtalya ve Yunanistan da vardır. 

Raporun AB demokrasisini anlamamızı sağlayan en çarpıcı bölümü, “Zorunlu Çalışma” başlığı altında ortaya konulmuştur. 

Buna göre birçok Avrupa ülkesinde mahkûmlar, özel şirketler için asgari ücretin çok altında (örneğin Almanya’da sadece yüzde 5’i kadar ücrete), sigortasız olarak çalışmaya zorlanmaktadır. Bu uygulamayı gerçekleştiren ülkelerin başında, Avusturya, Almanya, İngiltere, İtalya ve İspanya vardır. 

Ayrıca, üye ülkelerin birçoğunda özellikle Uzak Doğu, Afrika ve eski Doğu Bloğu ülkelerinden getirilen insanların ticareti yapılmaktadır. İçerisinde çocukların da bulunduğu bu insanlardan kadın ve kızlar fuhuşa zorlanırken, erkekler ağır işlerde birçok zaman karın tokluğuna “köle” olarak çalıştırılmaktadır. Bu ülkelerin içerisinde, Avusturya, Belçika, Danimarka, Fransa, Almanya, Yunanistan, İtalya, Hollanda, Portekiz, İspanya, İsveç ve İngiltere de vardır. 

1980 öncesi 2.800 bin sendikalı işçisi olan Türkiye ise 31 yıl aradan sonra 700 bin sendikalı işçiye düşürülerek, AB üyeligi sürecinde yeni bir başarıya daha imza atmıştır! 

Demokrasimiz her geçen gün biraz daha ilerliyor...... 

(Devam edecek) 

 
Toplam blog
: 88
: 1115
Kayıt tarihi
: 09.01.07
 
 

Ankara SBF'yi bitirdim. Öğrencilik yıllarında gazetecilik, sonrasında uzun yıllar özel sektörde ü..