Türkiye artık renk ahenktir

Milli Eğitim Bakanlığı (4+4+4+ ) oldu bittisi gibi bir değişime daha yol açtı. Artık öğrenciler istedikleri gibi giyinebileceklermiş. Bu öyle bir yenilik ki dillere destan olmaya başlayacak çok yakında. Kimi uyanıklar ile Deve Kuşu gibi kafalarını kuma gömenler ile okul forması giymekte ısrarcı kimi eski kafalılar anlayamaz bu gelişmeyi. Bu öyle bir yenilik ki Milli Eğitim’in geçmişinde bir Köy Enstitüleri’nda yaşandı bir de şimdi başlıyor.

Duyduk duymadık demeyin; önünüze gelene güzel bir temennadan sonra anlatın ki kulaklarının pası çaılsın. O kör ya da şehla gözleri de fal taşı gibi açılıversin osssat!

Yenilikler manzumesi duyurusu

Varan bir:

Bu yenilik hiç bir biçimde Yenilikçi Öğretmenler açılımı değildir.

Varan iki:

Bu yenilik Fark Yaratan Öğretmenler açılımının ilk adımıdır.

Varan üç:

Bu evrensel açılımda yasaklar değil olmaması gereken bazı aktöre kuralları yer almaktadır.

Varan dört:

Türkiye’nin bir bahar görünümüne kavuşmasına yol açacak olan bu yenilik akımı oğlan çocuklarından çok kız çocuklarının güzelleşmesine dönüktür.

Varan beş:

Eğitim süreçlerindeki her türlü sıkıntılarınız için eski kılık kıyafet saplantılarına karşı söyleyeceğiniz her söz maaşınıza küçük bir katkı olarak da dönebilir bu da biline ey ahali!

‘El hak doğrudur!’ ve dahi ‘Ye kürküm ye!’ çağı başlamıştır

Ne yazık ki bu tür yenilikler öğretim yılı başında yapılamadığı (!) için yarı yıla beş kala kararlaştırıldığına göre Eylül ayında alınan özle giysileri kim giyer artık! Olsun biz böyleyiz. O kadar zenginiz ki Bakan Dinçer ne demişse ‘el hak doğrudur!’ diyerek başlarız sevinmeye. İki yüz üç liralık masarfımız çöpe gitse ne olur, değil mi? Yakınlarımızdaki yoksullara veririz, olur biter!

Ayrıca KİM  zengin kim fakir belli olsun, değil mi? Hangi çağda yaşıyoruz anlaşın bebeler de öğretmenler de... Nasrettin Hocanın dediği gibi, artık çocuklarımız, yeğenlerimiz ile torunlarımız ve dahi yeni zenginlerimizin çocukları koltuğa oturunca, 'Ye kürküm ye!' demeyi şimdiden öğrenseler kötü mü olur? Dünyanın 16. Güçlü Ekonomisi Türkiye nedir ne değildir biliyor da bu muhteşem gelişme okullarda mı belli olmasın!? Gülerim aklınıza...

Liberal Kapitalist odaklar size minnettardır

Bir de unutmadan yazıvereyim Ulusal Zenginliği çok adil dağıtıldığı Ak ya da Kara çuvallı torbalar ile dağıtılan kılık kömürler gibi ortaya çıkması için her alandaki harcama gücümüzün de kendisini hissettirmesi gerekir canlarım. Makro Ekonomi de ve Küresel Liberal Kapitalist gelişme kapsamında bu durum Tüketim Eğilimi Göstergeleri bakımından da büyük bir öneme sahiptir. Yoksa başta ABD olmak üzere Almanya, İngiltere, İtalya ve Medeniyetler Arası Diyalog Başkanlığı İspanya ne der bize, değil mi efendim...

Değişim adlı ırmakta bir kez yıkanmaya görün artık sizi kim tutabilir

Değişim iyidir. Yeter ki Batı efkâr-ı umumiyyesi bizim zenginliklerimizi görerek daha mutlu olsunlar. Böylece Tüketim Eğilimi, Trafik Kazaları ile Terör Saldırıları ile de haşır neşir olan İleri Muhafazakâr Demokrasiya meftunu TURKEY (Hindi demek olsa da ne yazar değil mi? Ayrıca Türkiya olacaktı yazamadım ‘helecandan’ ... Özür, mözür işte...) bütün allı pullu ve rengarenk değil parçalanmaya mütemayil renk ahenk bir ülke olduğu iyice ortaya çıkacak değil mi?

Ecdadımızın ıslahatlarına taş çıkartacaktır bu yenilikler

Sevgili öğrenciler unutmayınız ki artık her gün kılıktan kılığa bürünebilirsiniz.

Ütüsüz olarak giyip geldiğiniz elbiseleriniz için özel Ütü Odaları da ikinci yarıda açılacaktır. Bu konuda ivedilikle ihaleler de açılmış bulunuyor.

İsteye öğrenciler gibi isteyen öğretmenler ile okul çalışanları ders sırasında bile gömleklerini değiştirebilir, söküklerini de dikerek teneffüse çıkabilirler.

Öğrenciler arasında olduğu gibi öğretmenler arasındaki rekabet de alkışlanılacak durumlar olarak değerlendirilecektir.

Kaldı ki oğlan çocuklarının babalarına, kız çocuklarının da annelerine özenmesi gibi durumlar bağışlanacak olup her kimesne hayat yolunda bağımsız bir biçimde ilerlemeye devam edecektir.

Almanların o sıkı disiplini yerine Liberalizmin, ‘Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler!’ ilkesi başımızın tacıdır. Yanlış anlamayın haaa!

Bu taç hiç bir biçimde Cennet Mekân ve Sultanlar Sultanı Sultan Süleyman-ı Kanunî Hazretlerinin tacı değildir. Françe vilayetinin kralı Françesko’ya verilen destekler ile kapitülasyonlar da değildir, bu da biline!

Bilindiği gibi, ‘Kırk sekiz krallığın hakanı Kanuni Sultan Süleyman Han’  o yıllarda, ‘memleketinde dans namında Ala Mele-İnnas Fuhşiyyat ve Lubiyat’  yapmaktan arlanmayan Françesko; düşmanlarının Osmanlı Tokadı yemesinden korkmaları üzerine Paris’teki tahtına yeniden oturabilmiştir. ‘Kanuni'nin bu mektubundan sonra Fransa'da yüz sene dans yapılmamıştır’ olduğu rivayet olunur!

El yevm her kim ki yenilikler babında sıralarında süt dökmüş kedi gibi oturur ve ezberini en güzel biçimde yerine getirir ve dahi en küçük bir menfi durumda bile ağzını sıkı tutar ise hiç bir sorumlumuzu üzmezsiniz bu da biline.

Hayat bir muammadır okumak yetmez, bu da biline

İşte bu yüzden şimdi sırada daha neler var bir de onlara bakalım:

(Vatan Görevi + Şehit düşmeden geleme + İş Arama + Hamili kart yakinimdir mektubu + KPSS Sorularını ele geçirme casusluğu + Delikanlıya göre iş bulma sevinci + İşsizlikten ve topraksızlıktan para kazanamayanların can sıkıntısı + Bu bölüm yorumumun serbest atış alanıdır. Sonuçlarına katlanmayı göze alanlar kafasına göre takılabilir. ‘İsteyene ölüm bile şifa’ değil mi?)

Nice yenilikler için yola çıktığınıza göre renk ahenk içinde yaşamanın tadını çıkartmaya bakın ey veledler...

Unutmayınız ki İmam Gazali Hazretlerinin Eyyühel’veled adlı risalesini okumanıza daha uzun yıllar var. Her kim ki onu size uzatır ise sakın ola ki alıp okumayasınız. Çünkü ossaat bütün bu yenilikler de Evropa Medeniyyeti peşindeki taklitçi çabalarımız ile tesisi için gece gündüz çalıştığımız hukuk da boşa gider.

(Bu bölüm hasseten okul müdür ve müdüreleri ile ağzı sıkı iktidar-ı emir’ül milli terbiye mihrakının sadık kulları olduklarına emniyet olunan bazı velilere okutulacaktır...)

Kalın sağlıcakla canlarım ...

(Ankara 28.11.2012)