Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Aralık '09

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Türkiye ayakta...

Türkiye ayakta...
 

Merhaba değerli okurlar,

2010 yılına girmemize çeyrek kala, Ülke adeta şaha kalktı, herkes sokakta...

Ama bu sokaklara dökülüşün nedeni, Dünya kupasını kazanmış olmanın haklı gururunu yaşamak ya da benzeri bir başarının kazanılmış olması değil....

Bilakis, bu ayaklanış kötü idare edilişin, halkın memnuniyetsizliğinin bir göstergesi olarak tezahür etmektedir...

Başbakan, dağdakilere evinize dönün çağrısını yaparken, bu çağrının bir benzerini de, sokağa dökülen vatandaşlara yapıyor son günlerde............

Sokakalara dökülüş nedeni malum, kazanılmış hakların emekçilerin ellerinden alınmak istenmesi......

Devlet demiryolu çalışanları, eylemde.........

İmam hatipliler, katsayı nedeniyle protesto yürüyüşünde........

Hastane çalışanları, pankartları açmışlar.......

Tekelciler isyanda...........

İtfaiyeciler ayaklanmış..........

Eczacılar ikide bir dükkan kapatarak, bir şeyler anlatmaya çalışıyorlar AKP iktidarına...

Ama takan yok........

Durmak yok, yola devam sloganı halen geçerli........

Karnının aç olduğunu Başbakanı ancak cami çıkışında yakalayabilen vatandaş haykırmakta, ancak, olasıdır ki haykırdığına pişman edilmiş o adamcağız da.......

Tıpkı, bir süre önce, Başbakanımıza anamızı ağlattın diyen çiftçiye, Başbakanın ananı al da git dediği vatandaşın başına geldiği gibi..........

Tüm bu olayları görünce, insan kendi kendine soruyor.........

Ya bu insanların hepsi mi tü ka ka ............

AKP hükümeti hep mi haklı............

Sayın Başbakan, 2002 yılı seçim öncesi vatandaşa bu vaatlerde mi bulunmuştu?

Adamların kazanılmış hakları var ve bu insanlar, o kazanılmış hakları ile, kendilerine göre bir yaşam düzeyini yakalamışlar ve sürdürüyorlar............

Şimdi bu insanları teşbihte hata olmazsa, sen atın sırtında gidiyordun, o at bize lazım, sen in eşşeğe bin, ya da yaya git gideceğin yere denmesinin bir haklılığı var mıdır?

Eğer ki bu iş bu kadar basit ise, eğer ki, devletin paraya ihtiyacı var ise, Türkiye gerçeklerini göz önüne alarak, ayda 8-10 milyar maaş alan emekli ve siyasilerin maaşlarını %50 oaranında düşürmekten başlayan işe.......

Sayın Başbakan, çuvaldızı vatandaşa sokarken, biraz da iğneyi kendilerine değdirmeli........

Evet, İstanbul'da ki itfaiyecilere de belki binbir güçlükle buldukları işlerine, kardeşim sizin yediğiniz ekmek yeter, siz gidin, biraz da başkaları ekmek yesin demenin haklılığı var mıdır?

Hükümet olarak, Belediye olarak, sizlerin görevi, çalışanlarınızın durumunu daha iyi hale getirmek, yeni istihdam alanları yaratmak suretiyle işsizlere iş olanağı sağlamak değil midir?

Kendi adamlarınızı yerleştirmek ise amacınız, yeni istihdam alanları niye yaratmıyorsunuz.......?

Bu sizlerin zaten yapmanız gereken asli görevleriniz değil midir?

O insanların çoluğu çocuğu okuyor..........

O insanların zaten hakları olan tazminatını vereceğiz diyerek kapının önüne koymanız ne hakka sığar ne vicdana.......

O insanlar işten çıkarılınca ne yapacaklar?

Zaten milyonlarca üniversite mezunu aylak aylak gezerken, bu insanlar mı iş bulabilecekler........?

Alacakları tazminat, onlara ne zamana kadar yetecek.....?

O tazminatlarla, olasıdır ki zaten var olan borçları kapatılıp bitince bu insanlar ve aileleri, çocukları ne yapacaklar, nasıl geçinecekler, ne yiyip ne içecekler....?

Sayın Başbakan ve ekibi, O İNSANLARIN AHINI almamalıdırlar...........

Bu insanların ahı gün gelir öyle bir çıkar ki, son pişmanlıkları fayda etmez..........

Çünkü derler ya,

ALMA MAZLUM AHI, ÇIKAR AHESTE AHESTE ..........

KUL HAKKI YEMENİN, YETKİ BENDEN DİYEREK İNSANLARI SIKINTIYA SOKMANIN BEDELİNİ İNSANLAR YA KALBİNİN TEKLEMESİYLE EVİNE KAPANARAK ÖDÜYOR, YA DA ÇOLUK ÇOCUĞUNDAN ÇIKIYOR............

YAKIN GEÇMİŞ ÖRNEKLERLE DOLUDUR.........

BAŞBAKAN VE EKİBİ BU GERÇEKLERİ UNUTMAMALI..........

 
Toplam blog
: 407
: 877
Kayıt tarihi
: 02.07.06
 
 

15.12.1950 Mersin doğumluyum. İzmir Ticari İlimler Mezunuyum. Bir Kamu Kuruluşundan  Şube Müdürü ..