Türkiye bu filmde yüksek sesle anlatılmış

Mahsun Kırmızıgül’ün ilk filmi “Beyaz Melek” çok anlatıldı, çok izlendi. Ben izlemedim. Nedeni de “Mahsun kim film yönetmek kim” nedenlerden biriydi. Diğer bir neden ise herkes ondan bahsediyordu. Herkes seyrediyorsa, herkes bahsediyorsa hevesim kalmaz o filmi seyretmeye. Beyaz Melek’ten hemen sonra Güneşi Gördüm’ü çektiğini görünce kimse gitmeden bir gideyim dedim.

Hafta sonu gittiğim bu filmi yazan da yöneten de Mahsun Kırmızıgül. Beyaz Melek filminden kalma bir ön yargıyla gittiğim filmin konusunu merak ediyordum sadece. Açıkça söylemek gerekirse tebrik etmek gerekir Kırmızıgül’ü. Bizim yüksek sesle tartışmaya bile korktuğumuz konuları büyük bir cesaret ile anlatmış. Askerin emriyle köylerini boşaltan bir kısmı İstanbul’da bir kısmı da Norveç’de kendilerine yeni bir hayat kurma umudunda olan ailelerin hikayesi anlatılmış filmde.

SEN ÖLÜNCE ŞEHİT BEN ÖLÜNCE TERÖRİST OLURUM

Göç etmeden evvel yaşanılanlar insanın içini acıtıyor diyebilirim.

Asker geliyor “biz sizin için dağlara çıktık” diyor, terörist geliyor” biz sizin için dağlara çıktık” diyor. Terörist dediğim de Davut’un oğlu. Bir oğlunu askere diğer oğlunu dağa yolluyor. Anlayacağınız kardeş kardeşi vuracaktır ama her halükarda yanan can yine ailelerinin olacaktır. Askerden izne gelen oğlu ile dağa çıkıp terörist olan oğlu karşılaştıklarında aralarında şöyle bir diyalog geçti;

- Sen ölünce sana şehit oldu derler, ben ölünce terörist derler

Ne kadar da düşündürüyor bu cümle değil mi?

HERŞEYİ TEMİZLEYEBİLİRSİNİZ

Ramo beş kızdan sonra bir erkek evlada sahip olur. Serhat koyar adını. Serhat’ı kucağından hiç indirmez. Ama kızlarını da çok sever. İstanbul’a gittiğinde karısı hastalanır ve ameliyat için hastahaneye kaldırılır. Karısı hastanede çocuklar evde perişan olurlar. Küçük erkek kardeşlerine de bakmaya çalışan kızlar zaten birer çocuklar. Çocukluklarının verdiği heyecan ile sokağa oyun oynamaya çıkar iki kız kardeş. Diğer iki kız kardeş de kardeşlerinin altını temizlemek için açarlar. Kızlardan biri küçük, diğeri de zihinsel engelli. Akıllarına “her şeyi temizleyebilirsiniz” diyen çamaşır makinasının servisi gelir. Beş kızın ardına olan oğlunu da acı bir şekilde kaybeden Ramo’nun kızlarını da devlet alır ve sosyal hizmetlerin çocuk esirgeme yurduna yerleştirir. Oğlundan sonrada kızlarını da kaybetmek istemeyen Ramo, yurt, hastane ve işi arasında yaşamaya başlar.

KARDELEN GİBİ GÜNEŞİ GÖREN KADRİ

Ramo’nun derdine bir de kendisini hep kız hisseden kardeşi Kadri’yi bulmakta eklenir. Sert mizaçlı olan Mamo ile tüm gay barlara, travestilere bakarlar. Kadri onları tanır ama kardeşleri tanımaz. Sabaha karşı Galata Köprüsünde buluşalım der. Kadri kendisini hep kardelen gibi görmüştür bu zamana kadar. Abisi onu vurduğunda güneş doğuyordur. Güneşi görür ve ölür. Mamo “gardaaaaaş” diye ağıt yakar başında.

Hepsi aynı çatı altında bir çok hikayeyi anlatıyor Kırmızıgül bize. Hikaye olarak çok beğendiğimi söyleyebilirim. Dedim ya yüksek sesle konuşamadığımız konuları Kırmızıgül bağıra bağıra anlatmış. Filmden ağlayarak çıktığımı itiraf edebilirim. Türkiye’nin acı gerçeği. Hala kardeş kardeşi öldürüyor. Hala birilerinin lafıyla hareket ediyoruz. Hala Doğu’ya hizmet gönderemiyoruz. Orada yaşayanlarda bundan şikayetçi değil mi? Acaba çamaşır makinesi gibi her şeyi temizleyebilir miyiz?

Yönetmen, Senarist: Mahsun Kırmızıgül

Müzik: Mahsun Kırmızıgül, Yıldıray Gürgen

Oyuncular:

Ali Sürmeli , Altan Erkekli , Ali Tutal , Alper Kul , Buğra Gülsoy , Cem Aksakal , Cemal Toktaş Cezmi Baskın , Cihat Tamer , Demet Evgar , Deniz Oral , Emre Kınay , Erol Demiröz , Erol Günaydın , Gülhan Tekin , Hande Subaşı , Itır Esen , Kamil Sönmez , Macit Sonkan , Mahsun Kırmızıgül , Menderes Samancılar , Murat Ünalmış , Nurseli İdiz , Sarp Apak , Şerif Sezer , Ümit Okur , Yıldız Kültür , Yiğit Özşener , Zafer Ergin , Aleyna Kala , Aslıhan Kapanşahin , Cansu Aktay , Edanur Eker , Elenur Eker , Serhat Çağlayan , Tuğse Gökhan