- Kategori
- Siyaset
Türkiye bu karizmasını neye borçlu?
Mehmet Emin Öztürk
Dış basının “Hasta Adamı” iken nasıl oldu da 9 yılda özellikle orta doğunun “Karizmatik Adamı” olduk?
Cevap vermesi çok kolay ama bir o kadar da ayrıntılı.
O kadar sebebe bağlayabilirsin ki bu olayı say say bitiremezsin ama dönüp dolaşıp bir yere gelirsin o da EKONOMİ .
Ekonomide ki peş peşe gelen pozitif yöndeki gelişmeler ister istemez dikkatleri üzerine çekti Türkiye’nin.
Ama ekonomideki yükselişin bu kadar dikkat çekmesindeki tek sebep Ak Parti’nin ekonomiyi aldığı noktadan getirdiği noktadır.
İçerideki Başbakanın ayağının merdivenlere takılması ile ayran şişesi gibi çalkalanan ekonomi nasıl oluyor da dünya bankalarının battığı, büyük ülkelerin iflasın eşiğine geldiği bir dönemde ufak dalgalar ile geçişiyor.
İşte dünya da bunun cevabını arıyor ve ister istemez bu başarıya saygı gösterip hayran kalıyor.
Gelelim yazının başlığındaki meseleye yani karizma meselesine.
Libya ile Avrupa arasında çıkan savaşta esir alınan gazetecileri Türkiye’nin tek ricası kurtarıyordu.
Berat kâğıtlarına ise şu satırlar geçiyordu.
“Türkiye’nin ricası üzerine salıverilmiştir”
Suriye buna keza ateş çemberi ama Ahmet Davutoğlu Suriye’ye gidebilen tek adam.
Ve herkes sahura kadar arayıp bilgi alıyor onu dinliyor ne konuştular diye.
Dün Nuh deyip peygamber demeyen adam Esed bugün Hama’dan askerlerini çekip medyanın girmesine izin veriyor.
Yani sonuç olarak özellikle Orta Doğu’da sözü dinlenen bir Türkiye var.
Ve Türkiye bu karizmasını Ekonomisine borçlu