Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Kasım '11

 
Kategori
Siyaset
 

Türkiye bu karizmasını neye borçlu?

Türkiye bu karizmasını neye borçlu?
 

Türkiye'yi zirveye taşıyabilmemiz bu ülkeyi seven herkesin can-ı gönülden güç birliği yapabilmesine bağlı değil mi?


Türkiye bu karizmasını neye borçlu? (1)

Hayatın her alanında olduğu gibi, gerek yerel, gerek uluslararası siyasette bireysel ya da ülke bazında başarının yolu da sabrlı, kararlı, istikrarlı olmaktan geçiyor güzel okuyucum.

Türkiye'nin son 1 yılda karizmasını anlaşılmaz bir biçimde arttırdığını, hatta o karizmaya o biçim bir pasta cila yaptığını düşünenlere cevabımı 3 yazımdan oluşacak bir yazı dizisiyle vermek istiyorum.

Türkiye'nin bu gün sahip olduğu karizmanın kökleri taaa nerelere dayanıyor? İsterseniz gelin birlikte bir bakalım:

- Türkiye,1980 yılının 24 Ocak günü başladığı değişim ve dönüşüm hareketiyle:

- Ekonomi ve ihracat merkezli,

- Global ölçekli büyüme ve Dünya ile bütünleşmeyi amaç edinen, dışa dönük politikaları,

Küresel ve özellikle bölgesel politikada daha çok söz almayı hedefleyen, Dünya sorunlarıyla daha fazla ilgili,girişken ve müdaheleci anlayışı,

- Arkasına tam ve koşulsuz olarak Amerika Birleşik Devletleri'ni alması,

- Özellikle ve öncelikle Türk Ordusu'nun gereksinimlerini karşılamak üzere, kendi silah sanayisini kurup, uzun vadede silah da ihraç etmeyi amaçlaması,

- Yeraltı kaynakları ve doğal zenginliklerini daha fazla kendi çıkarları için kullanmaya çalışması,

- Devlet desteğinin de gözardı edilemeyeceği bir durumla bile olsa, kendi markasını üretebilecek kadar geliştirdiği otomotiv sektörü,

- Sadece marka değeri bile milyonlarca dolarla ölçülebilen şirketleri içine alan inşaatçılığı,

- Bıçak kemiğe dayanıp, yapısal reformlarla son nefesini vermekten son anda kurtardığı ekonomisi ve buna bağlı bankacılık sektöründe gerçekleştirdiği, başarısı Dünya ölçeğinde kabul görmüş atılımı,

- Yarım yamalak, birçok yalan yanlış uygulamayla bile olsa,bacasız sanayisi turizmini doğal zenginlikleri ve eşsiz tarihinin de yardımıyla, özellile tesisleşme anlamında dünyaya meydan okuyan bir kimlik ve kişiliğe sokmayı başarması,

- Türk Kültür ve Sanat hayatına özellikle de Türk Sinemasına yurtiçi ve yurtdışında sağlanan devlet teşvik ve desteği,

- Çok büyük oranda ve çok büyük öncelikle futbolu lokomotif yapmış olsa bile, Türk Sporunun her dalını içine almaya çalışan sportif kalkınma hamlesi,

- Fiber optik ağlarla Avrupa ve Dünya'nın bir çok bölgesini kapsama alanına alacak düzeyde geliştirdiği telekominikasyon teknolojileri ve sanayisi,

- Başta otoban ağı olmak üzere,agresif bir şekilde güçlendirmeye odaklandığı karayolu ulaşımını geliştirmesi, giderek artan oranlarla havayolu, deniz ulaşımı, demiryolu ve raylı sistemlerini hızla arttırıp, mevcut koşulları iyileştirip, reorganize etmeyi başarabilmesi,

- Türkiye'nin son 30 yılının çok büyük bir bölümünde Türkiye Siyaseti'ne egemen olan, sağ görüşlü partiler ve özellikle Turgut Özal ve Recep Tayyip Erdoğanın başı çektiği, temsil ettikleri partilerin tabelaları farklı olsa bile, aynı zihniyetin ürünü olan liderleri sayesinde bu günkü karizmasını kazandı.

İzin verirseniz, yazı dizimin bu ilk bölümüne burada son verip, yarın kaldığım yerden devam etmek istiyorum.

 
Toplam blog
: 1349
: 1777
Kayıt tarihi
: 30.01.11
 
 

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler veTanıtım, A.Ö.F. Adalet Yüksek Meslek ..