Türkiye-Çin ortaklığının kalkınmamıza ve Arap Baharına büyük katkısı olacaktır. (3/Son)

İki bölüm özetle; Bu yıl Çin’in liderlik koltuğuna oturacak olan Xi Jinping'in  ülkemizi ziyaretinde muhtemeldir ki, Arap Baharı da görüşülen ana konular arasındadır.

Avrupa ve ABD’ye göre Türkiye, bir hammadde, Pazar ve bir üs bölgesidir.

Bizi böyle görmek istediklerini Başkan Sarkozy ülkemizi en son ziyaretinde de açıklamıştır. "Türkiye büyük bir tarım ülkesidir."

2011 yılı sonu itibariyle, 135 milyar dolar ihracat, 240 milyar dolarlık ithalat yaparak 105 milyar dolar cari açık veren bir ülkeyiz

Bu mevcut ekonomik yapılanma devam ettiği sürece de bu cari açığın devam edeceğini söylemek bir kehanet olmasa gerek...

Ve Çin...

Çin, kalkınması için gerekli kaynağı, ülke insanını ABD’li müteşebbislere çok düşük ücretle kiralayarak oluşturmuştur.  

Çin, ihracat yolu ile elde ettiği gelirlerini bizim gibi ithalatını finanse etmek için kullanmamış, biriktirdikleri ile başta ABD olmak üzere birçok Batılı ülkeyi -borç vererek- kredilendirmiştir.

Çin geldiği noktada  büyümesini devam ettirmek  için Ortadoğu ve Afrika'nın kaynaklarına ve yeni pazarlara ihtiyaç duymaktadır.

Bölgemizde diktatörlükle yönetilen birçok ülke, ekonomik beklentilerle gelişmiş Batılılar, (öncü ABD'dir) tarafından yeni bir yapılanma sürecine taşınmaktadır.

Bölge insanlarının değerli yeraltı kaynakları ve tüketime susamış genç nüfusu vardır.

Kaldığımız yerden devamla...

Dün (05.03.2012) Ankara Metrosuna alınacak 324 taşıma aracının alımı ile ilgili yapılan bir uluslararası ihalenin sonucu açıklandı. 

İhaleye, Çin, İspanya ve Kore’den Hyundai Rotem firması olmak üzere 3 firma teklif vermiş,  Alman Siemens firması ise –İhaleye davet edilmesinden dolayı-  katılmayarak teşekkür mektubu göndermiştir.

-Teklif zarfları açıldığında;

-Çin’in; 391 milyon dolar, (En düşük teklif)

-İspanyol CAF firmasının;  321, 829 bin avro (425 milyon dolar)

-Kore firmasının ise, 511 milyon 140 bin 244 dolar olduğu görülür.

-Metro araçlarının ilk 75'inde en az yüzde 30 yerli katkı payı öngörülürken, kalan bölümünde ise yerli katkı oranı yüzde 51 olacaktır. (1)

Bu ihale içeriği ile gidebileceğimiz sonuç;

-Çin’in ihaleye katılması, fiyatları ciddi manada aşağıya çektiği gibi, Türklerle ortak üretime de “evet” denilmesine imkân sağlamıştır.

-Bu antlaşma ile ülkemiz, hem döviz tasarrufu sağlayacak, hem de ileriye dönük üretim bilgi ve becerisini artıracaktır.

-Açıklanan anlayışla Çin ile yapılacak stratejik ortaklıklarla, bölge ülkelerinin, “Arap baharı” hareketleri ile içine girecekleri kalkınma hamlelerinde; altyapı, bina ve makine ihtiyaçlarının temininde gelişmiş batılı şirketlere göre büyük avantaj sağlayacakları ortadadır.

-Neticede Çin ile yapacağımız geniş kapsamlı bir ortaklık, hem ülke insanımızın bilgi, becerisini artıracak, hem de ülkemizin cari açıkları azalarak, teknoloji üretimine gerekli kayna ve bilgi sağlanmış olacaktır.

Özgürlüğünüz seçeneklerine bağlıdır.

Gelişmiş batılı ortaklarımızın yanında, Çin’in üretim ve sermaye imkânları bizlere yeni bir seçenek sunarak elimizi rahatlatacak ve kalkınmamız daha da hızlanacaktır.

www.canmehmet.com

(1)  Milliyet.com.tr