Türkiye Cumhurbaşkanı'na "Faşist Diktatör" Diyen CHP, Emperyalistlere Niye Hiç Laf Etmiyor?

Yakın tarihimizle ilgili çok şey bize doğru anlatılmadı bu kesin... Yakın tarih, yaşananları olduğu gibi yazmadı; olmasını istedikleri gibi yazıldı bu da kesin.

Gerek 94.Yılına kutladığımız Cumhuriyet'in kuruluşunda, gerekse kuruluş sonrası yaşananlar daima belli bir ideolojik kalıp içerisinde değerlendirildi...

Cumhuriyet, Osmanlı'ya karşı yeni bir devlet ve yeni bir millet oluşturma derdine düştü... Bunu niye böyle yaptı, kim böyle olmasını istedi, bunlar hep tartışmalı konular.

Nitekim eski DSP'li olup sonrada CHP'ye geçen Mehmet Ali Yılmaz, Cumhuriyet'in tamamen İngiliz eksenli kurulduğunu ve İngiliz denetiminde işler yaptığını yazdı önceki gün (yazının linkini aşığıda verdim)...Ama ben bunu da tartışmayacağım.

Böyle oldu, şöyle oldu bunları bugün tartışmak elbette önemli ama tartışılmayacak kadar açık bazı haller de karşımızda duruyor...

Şöyle ki, Emperyalistlerle savaşarak Cumhuriyet'i kurduğunu iddia eden CHP, son yıllarda Emperyalizm lafını ağzına almıyor...

Türkiye'ye her yönden saldıran Amerika, Almanya ve diğerleri gibi Emperyalist güçlerin yapıp ettiklerine karşı CHP genel başkanı ve sözcülerinden bir tek kelam işitmiyoruz.

Mustafa Kemal bir yana, yeri gelince Deniz Gezmiş'ten bahseden Kemal Kılıçdaroğlu, Amerikan emperyalizminden asla söz etmiyor örneğin...

Ya da Türkiye Cumhurbaşkanı'na ağıza alınmayacak laflar ederken, ülkemizi işgale yeltenen güçlere ve onların taşeronlarına bu lafların binde birini söylemiyor CHP genel başkanı...

Büyükelçiliği Casuluk merkezi gibi çalıştıran ABD ve onların Büyükelçileriyle saatler süren sohbetler yapan Kemal Kılıçdaroğlu, onların PKK/PYD terörüne verdiği desteği ağzına bile almıyor.

Gerçekten de CHP nereye gidiyor, diye sormak istiyoruz?

Bırakalım Türkiye'nin Ana Muhalefet partisi olmasını, yakında bir "Türkiye partisi" bile olmasından kuşku duyar hale geleceğiz...

Amerikalılar, Almanlar, Avrupalılar Türkiye'ye ve Cumhurbaşkanına ne söylüyorsa CHP, bir kaç gömlek fazlasını söylüyor...Ama onlara yönelik hiç bir şey söylemiyor.

Esed gibi, kendi insanlarını her tür silahı kullanarak katleden birine "faşist diktatör" diyemeyen CHP, Türkiye Cumhurbaşkanı'na pervasızca bunu söyleyebiliyor.

FETÖ, Emperyalist efendilerinin isteğiyle,Türkmenlere silah götüren TIR'ları durdururken de CHP'den destek geliyor; bu adamlar tutuklanıp hapse konunca da CHP karşı çıkıyor...

Darbecileri davullarla zurnalarla karşılayan "gazetecileri" kurtarmak için dağları taşları aşarak yürüyen CHP, Amerika ve Avrupanın Türkiye aleyhine faaliyet gösteren tüm teröristlere kucak açmasına karşı iki adım atmıyor.

Bir vatandaş olarak şu kaygıyı çok ciddi bir şekilde yaşıyorum: Bugünki İktidar, bir gün iktidar olmaktan çıkar da iş Ana Muhalefet partisine kalırsa, bu ülke nasıl idare edilir??

Amerika'nın etrafımızdaki terör örgütlerini "müttefik" ilan ettiği, Avrupa'nın tüm teröristlere sığınma sağladığı bir zamanda CHP iktidar olsa nasıl politikalar yürütürdü?

O zaman Türkiye kimin olur, kimler eliyle yönetilirdi??

Aslında bu soruların cevabını CHP'nin geçmişinde aramak lazım ama gün geçmişle uğraşmak zamanı değil, günümüzü ve geleceğimizi kurtarma zamanı...

Son dönemde iyice yalpalayan CHP'ye "balans ayarı" verecek kimse kalmadı mı, o cenahta?..

Mehmet Ali Yılmazın yazısını şuradan okuyabilirsiniz:

http://www.yenimarmaragazetesi.com/makale/kafamda-deli-sorular/