Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Haziran '15

 
Kategori
Sosyoloji
 

Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Kırmızı çizgileri

Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Siyasi Partilerin seçim vaatleri ile istikamet verilemeyecek kadar, yüksek Devlet tecrübesine sahip bir ülkedir. Devlet hafızası ve Devlet geleneği kültürü; Karahanlılar Devleti, Sonra Selçuklu Devleti, Sonra Osmanlı Devleti ve nihayet Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak Dünya’da Devlet hafızası en eskiye dayanan tek devlettir.

Cumhurbaşkanlığı forsundaki 16 yıldızın temsil ettiği, Devlet kültürünü birbirine taşımış 16 Türk Devletinin hafızası vardır Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Devlet tecrübesinde.

Tarihte birçok iniş çıkışlar ve milletin özüne uymayan yanlışlar olmuş olsa da, sosyoekonomik ve sosyopolitik süreçler olması gerektiğinden uzun sürse ve demokratikleşmesi gecikmiş olsa da, fıtrata en yakın Devlet ve Millettir.

Son on yılda geçirdiği sosyopolitik değişim ve dönüşümler, sadece iktidar partisine bağlanamayacak kadar, zamanı gelmiş diyalektik evrilme sürecidir.

 Bu sürecin zemininde karşıt düşüncelerin çatışma ‘niçini’ ‘bunu ben yapacaktım’ın, ideolojilerini savunma refleksinden başka bir şey değildir. Olanlar olması gereken şeylerken, herkes Devletin insan fıtratını zedeleyen davranışlarının yerini evrensel hukuk almasının kavgasını verilirken, Devletin bu kıvama gelme adımlarına karşı direnmesi tam da ‘ben yapacaktım’ın insan malzemesine uygun başkalaşım semptomudur.

Tüm aklı başında ortalama milletin tam da istediği gelişmeleri gösterse bile Devlet, bu dönüşüm ve iyileşmeler gerçekleşirken, hoşlanmadığı düşünce mensupları işin başında olunca, milletin yararı yerine, ‘hoşlanmadığı düşünce’ye olan savaşını hatırladılar.

Hoşlanmadığı düşünce mensupları, uzun yıllardır mücadelesini verdiği demokratik hakları ve evrensel devredilemez hakları avucuna koysa bile, ideolojik karşıtlığı aşıp ‘oh ne güzel istediklerimiz gerçekleşiyor’ demelerini beklemek hata olur.

Devletin geçirmesi gereken evreleri iktidarlar durduramaz hızlandıramaz. Bu Ülkede Kürt sorunu vardı, tam anlaşılamayan Ulus Devlet ve Atatürk Milliyetçiliği başlangıcından beri. Atatürk’ün milliyetçilik anlayışının içinde sadece Türk’ler vardıysa, Atatürk dönemi boyunca, gerek kurtuluş savaşı ve gerekse sonraki kalkınma mücadelesinde böyle bir ayrım yaşanmış mı?

Demek ki, misaki milli sınırları içindeki her renk ve inançta insan eşit düzeyde kabul edilerek hep birlikte Ulus devlet inancı varmış. Belki o dönemlerde bazı ayrılıkçı marjinal hareketlere karşı Devlet hırçın davranmış olabilir.

Ama bu gün bu Devlet çözüm süreciyle her türlü ayrışma ve farklılığı önceleyen guruplaşmalara eşit düzeyde şefkatle yaklaşma gayreti içindedir. Üstelik Devletin millete bakan yüz profili olarak, gelişmiş ülkelerin insan hakları profilini gölgede bırakmıştır.

Bu açıdan bakılarak; Türkiye Cumhuriyetinin kırmızı çizgilerini görmeye çalışırsak, TBMM’ye girmiş hangi siyasi partilerin kırmızı çizgileri Devlet ve Milletin kırmızı çizgilerine uygundur?

Bu seçimlerde salt, Cumhuriyet, Laiklik, Şeriat ve başörtüsü malzemeleri yerine, Milletin ihtiyaç ve beklentilerini vaat etmek yerine, Siyasi iktidarla Devleti aynı hedef tahtasında kurşunladılar.

Seçimlerden Memleket, Millet yararına uygun bir sonuç çıkmadığı halde içerde ve dışarıda bayram edenlerin sevincini başka nasıl açıklayabiliriz?

 

 
Toplam blog
: 191
: 540
Kayıt tarihi
: 01.06.08
 
 

Yerel bir gazetede yazıyorum. Okumayı severim, şiir okumayı severim. Emekli işçi olarak sosyal ak..