Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Ekim '14

 
Kategori
Mizah
 

Türkiye Cumhuriyeti Hristiyan bir devlet olsaydı...

Türkiye Cumhuriyeti Hristiyan bir devlet olsaydı...
 

Gagauz özerk bölgesinin başkenti Komrat'ta bir Türk kilisesi


Türkiye Cumhuriyeti Avrupa Birliği ülkeleri gibi, ya da, Hristiyan Gagavuzya Türkleri gibi Hristiyan bir devlet olsaydı ne olurdu? İyi mi olurdu, kötü mü olurdu? İyi ve kötüden öte nasıl bir Türkiye olurdu? İleri demokrasi, açılım süreci, zorunlu din dersi, imam-hatip vs vs olur muydu, olmaz mıydı? İmdi her halükarda daha fazla sözü uzatmadan ve ayrıntıya girmeden en basit anlatımla sanırım iki tür olasılık söz konusu olurdu netekim:

 

İlk olarak ne AKP, ne RTE, ne Paralel, ne Dersimli Kemal, ne Y-CHP, ne püskevit, ne laik anti-laik, ne İmam Hatip okulları, ne zorunlu din dersi, ne türban, ne çocuk evliliği, ne harem ne selam, ne helal ne haram, ne boş ol, ne hülleci, ne kafir ne gavur, ne misvaklı diş macunu, ne haşema, ne kara çarşaf, ne de saç, kıl, tüy gibi sorunlar yaşamazdık herhalde değil mi? Tabi bir de madalyonun ikinci yüzü, yani ikinci olasılık var. Bu ikinci dehşetengiz (!) olasılıkta "yurdumun insanı" faktörünün ağır basacağını zannediyorum. Bu takdirde, o ikinci olasılık ise şu aşağıda sıraladığım gibi olabilir, çok başka değişik sorunlarla karşılaşabilirdik netekim:


Hoparlörlü cami yerine adım başı bir sürü hoparlörlü kilise inşa edilirdi . Çan sesini duyamıyoruz diye tepişen ahaliye hemen yeni konteyner kiliseler inşa edilir, veya mahalle sokaklarında seyyar çan kuleleri dolaştırılır veya kabloyla hoparlör çekilir çan sesini duymaları sağlanırdı. Kilise kubbelerine ve çan kulelerine bir sürü hoparlör takılırdı. Kiliselerin altı otopark, bakkal, manav, kunduracı, market, kasap, tuhafiyeci olurdu.


Cep telefonlarından ezan yerine çan sesi duyulurdu. Her kente bir Ruhban Okulu açılır ve buradan mezun olanların sınavsız istedikleri üniversiteye girme hakkı verilirdi. Her mahalle ve köye yatılı ya da gündüzlü Latince İncil kursları açılır, ana okulundan itibaren çocuklara İncil hatmedilirdi. Göndermeyen aileler fişlenir, kınanır, dinsizlikle suçlanırdı. 4+4+4 adlı eğitim yasası çıkartılır, kızlar İncil'i hatmeder etmez, kocaya verilirdi, oğlanlar da bedava çıraklığa...


Günah çıkarma için Pazar günleri kiliseler önünde uzun kuyruklar oluşur, papazlar gece geç saatlere kadar mesai yaparlardı. Bütün kadınların rahibeler gibi giyinmesi çok dindarlığın göstergesi olurdu. Noel zamanı ormanlar yağmalanır, sonuçta ülkede tek bir çam ağacı kalmaz ve yurt dışından çam ağacı ithal ederdik.


Hristiyanlık mezhepleri ve Kilise hakkında bir sürü TV ve radyo kanalı kurulur, herkes dine ve imana davet edilirdi, tartışmalar ve kavgalar karakolda biterdi. Diyanet İşleri Başkanlığı TOP (Türk Ortodoks Patrikliği) olur, Vatikan gibi bağımsız bir devlete dönüşürdü. Her ürün için "Kiliseleri Destekleme Vergisi" (KDV) alınır, Türk Engizisyon Mahkemeleri kurulurdu.


Paskalya günü bir sürü insan tahta haçlara kendini çivilemeye kalkışır, ölen ve yaralananlar olurdu. Kış günü yapılan denizden haç çıkarma ayinde onlarca kişi denizde boğulurdu. Boynunda kocaman haçlarla üniversiteye girmek isteyen bir güruh türer, pazar ayinlerinden sonra üniversite kapılarında “haçıma dokunma” diye gösteriler yapılırdı. Bir takım milletvekilleri de sırtında haç taşıyarak veya haçlı rozet ve kolyelerle, kadın milletvekilleri de rahibe kıyafetiyle TBMMye girmeye kalkışırdı.


Millet Katolik, Protestan, Presbiteryen, Ortodoks, Evanjelist, Mormon, Metodist gibi mezheplere bölünür, kanlı gösteriler ve mitingler düzenlenir, evler işaretlenir karşılıklı kıyım hareketleri olurdu. Türk Haçlı Ordusu Suriye ve Irak'ı işgal eder, oradan Orta Asya'ya kadar uzanırdık...


Bu ikinci olasılıkta sıraladığım hususlar daha gerçekçi ve "alla turca" gibi göründü bana sanki… "Yeni Türkiye" ruhuna da uygun gibi... Ne dersiniz ?
 

 
Toplam blog
: 129
: 1871
Kayıt tarihi
: 27.07.06
 
 

1968 yılından bu yana dinler tarihi, mitoloji, sosyoloji, antropoloji, dinbilim, teozofi, metafiz..